www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�
�YK� BULVARI
Telif Hakk� Sahibi: Nusret ZENC�RC�
�LK �Z�MLER
Kasaban�n yak�c�
geceleriyle kara bazalt ta�lar�na ��plak ayakla bas�lamad��� g�nleri geleli
�ok olmu�tu. Kavuran s�caklar ne gece ne g�nd�z nefes ald�r�yor, kasaban�n
insanlar�, kedileri, k�pekleri, atlar�, e�ekleri g�nd�zleri g�lgeliklerden,
geceleri bir esip �ok�a duran r�zgarlardan medet umarak zaman ge�iriyorlard�.
K���n da�lardaki ma�aralara depolanm�� karlar, �abuk erimesinler diye at
arabalar�yla sabah erkenden kasabaya getiriliyor, bo�azlar� bir nebze olsun
serinletebilir umuduyla sat�l�yor, al�n�yordu. Koruklara ni�an d��m��, yava�
yava� �z�m olacaklar� g�nlere yol al�yorlard�. Kara ta�l� kasaban�n �z�mleri
�ok g�zel olurdu. Renk, tat ve koku c�mb���n� and�ran Horozkaralar�n,
H�n�s�lerin, Balbeyazlar�n �z�m pazar�na getirilip sat�lmas� yak�nd�. �z�m
zaman� al�c�larla sat�c�lar�n sabah erkenden tozlu k���k pazar yerini
doldurmalar�, �z�m al�p satmalar� tam bir t�ren havas�nda ger�ekle�irdi.
Mevsimin ilk �z�m�n�n geli�i ise ba�l� ba��na muazzam bir t�ren olur, kasabada
�z�m� pazara ilk getiren onurlan�rd�. Bu nedenle de herkes ilk olmak i�in
atard�. Dede ak�amdan m�jdeyi verdi; - � Erken yat, sabah ba�a gidece�iz �. Demek ki �z�mler art�k olmu�tu. Dedesi �z�mlerin oldu�unu nas�l da bilirdi! O hi� anlamazd�. Erkenden yat�p yar� uyur yar� uyan�k heyecanla sabah� beklemeye ba�lad�. G�n�n ilk ���klar� daha perdeyi delemeden ayakta idi. Hemen giyindi. - � Haydi ba�a ge� kalmayal�m � dedesinin sesi daha avluda yank�lanmadan merdivenleri iki�er ��er atlayarak a�a��ya indi. A�a��da beyaz k�r e�ek ah�rdan ��kar�lm��, heybeleri bile �at�lm��t�; o kadar acele etmesine kar��n. B�y�k avludan ��� soka�a ��k�nca, kap� arkalar�ndan g�c�rdayarak a��r a��r kapand�. Dede e�e�e kurulmu� �nde, O arkada ba�a do�ru yola d��t�ler. E�e�i g�zden ka��rmamal�yd�. Ko�ar ad�mlarla izlemeye ba�lad�. Neyse ki Dede, ara s�ra O geliyor mu diye arkas�na bak�yordu. H�k�met kona��, eski okul, mezarl�k, s�ra ile ge�ildi. Yerden sular f��k�ran o dinlenme yerine var�ld���nda epeyi yorulmu�tu. �kisi de ellerini y�zlerini bir g�zel y�kay�p sular�n� i�ip serinledi. Dedenin sarma sigaras�ndan ald��� son nefesle birlikte tekrar yola koyuldular. Anla��lm��t�; kahvalt� bug�n ba�da yap�lacakt�. E�e�in s�rt�nda Dede, arkada O, ba�lad�lar yeniden y�r�meye. Dar yollardan �nce sa�a, sonra sola d�n�ld�kten az sonra her iki yan�nda kendi ba�lar�n�n yer ald��� o dar yola girdiler. �z�mler en erken �� incirli ba�da ererdi. E�ek kara incir a�ac�n�n alt�nda serinli�in keyfini ��karmaya ba�lad���nda, Dede kahvalt� ��k�n�n� iki beyaz incirin aras�ndaki d�zl�k alana yerle�tirip a�m��t� bile. ��k�nda beyaz peynir ve ekmek vard�. Sabah �i�leri daha �zerinde t�ten birka� salk�m �z�m de toplan�r toplanmaz, kahvalt�, kahvalt�ya benzeyecekti. Dede' nin yavrusunu ok�ayan analar gibi elinde ta��y�p sofra ��k�n�na yerle�tirdi�i Balk�z salk�m�yla kahvalt� haz�rd�. Keyifle torununa seslendi; - � Haydi �abuk ol,
daha �ok i�imiz var �. Acele ama keyifli bir kahvalt� yapt�lar. �z�mler de ne
ho� olmu�tu! Tatl� ama az da ek�iydi hen�z. O koca salk�mlar�n �z�m tanelerini
sanki �i�nemeden ge�irdiler bo�azlar�ndan. Pazar�n kap�s�ndan daha
i�eri girerken pazar�n i�ine kimse var m� yok mu diye g�z gezdirdi. Dedenin
sevinci ve gururu uzun yay kirpiklerinin arkas�nda saklanan Horozkaras�
g�zlerinin derinliklerinden parl�yordu. ��� birden pazar�n b�y�k demir
kap�s�ndan girince, pazarda duvar diplerinde ��melmi� �z�m bekleyen al�c�lar
gereken sayg�y� g�sterebilme �zeni i�inde do�ruldular. �lk �z�me do�ru
y�r�d�ler... |