www.sizedebiyat.com SiZedebiyat
K��E YAZILARI caddesi
Telif Hakk� sahibi: Mehmet �NVER
ORTA DALGA ISTANBUL YAYINLARI...
B�R BERBER ANISI
�ocukken karde�imle berbere gitmekten ve orada s�ra beklemekten nefret
ederdik. Sa�lar�m�z uzad���nda bu huyumuzu bilen annemiz berber d�kk�n�n�
bizim i�in cazip hale getirmek amac�yla bin bir t�rl� bulu� yapard�.
�rne�in; bir ka� g�n �nce sat�n ald��� kitap ve oyuncaklar� berbere verip,
berberin bizi onlarla kand�rmas�n� sa�lard�. Asl�nda mahalle berberimiz
olan Muzaffer a�abey bizden �oktan b�km��t�. Tra� esnas�nda bir t�rl�
rahat durmaz, koltukta k�p�r k�p�r hareket ederek adam�n burnundan
getirirdik. Yine de her seferinde annemin bizi kand�rmas� i�in ona verdi�i
oyuncak ve kitaplar� g�sterip; � eger uslu uslu sa� tra�� olursan�z
bunlar� size verece�im� diye dil d�kerdi.
Sabahtan aksama kadar bah�elerde oynay�p kir pas i�inde kald���m�z i�in
berbere gitmeden �nce her seferinde annemiz yalvar yakar pe�imizden ko�up,
en az�ndan sa�lar�m�z� y�katmaya raz� olmam�z� sa�lamaya �al���rd�. Ne
yalan s�yleyeyim, o ya�larda y�kanmaktan da pek ho�lanmazd�k. Annem ise
her seferinde: �Aman o�lum, berber sa�lar�n�z� kirli g�r�rse bana ne demez
sonra� diye bizi ikna edip y�kard�.
P�r�l
p�r�l bir haziran sabah� sonradan ba��na gelecekleri bilemeyen annemiz
yine bizi banyoya sokup, misler gibi y�kay�p berbere yollad�. Karde�imle
caddede y�r�rken mahalleden arkada�larla kar��la�t�k. Denize gidiyorlard�.
Muhitimizde bug�n sahil park� olarak kullan�lan yer o zamanlar mavnalar�n
kum getirip y��d��� bir kum deposuydu. Bay�l�rd�k orada aksama kadar
y�z�p, kum tepelerinde oynamaya. Arkada�lar�n oraya gitti�ini g�r�nce o
saniye berberi fil�n unutup pe�lerine tak�ld�k. Kum deposuna var�nca
kendimizi Bo�az�n masmavi sular�na at�p, aksama kadar y�zd�k, birbirimizi
kum tepelerine g�m�p, en favori oyunumuz olan kum sava��n� yapt�k. Bu
sava��n en b�y�k takti�i; birbirimizin y�z�ne g�z�ne, sa�lar�na hatta
a�z�na, burnuna avu� avu� kum doldurmakt�. Sonunda birileri pes ediyordu.
O g�n de aksama kadar kumlarda bo�u�tuk. Hava karard���nda eve d�nerken
ikimizin de sa� derisi en az yar�m santimlik kum tabakas�yla kapl�yd�. Tam
berberin �n�nden ge�erken tras olmam�z gerekti�i akl�m�za geldi. Gayet
rahat bir �ekilde d�kkandan i�eri girip berber koltu�una oturduk. Berber
Muzaffer a�abey sa�lar�m�z�n halini g�r�nce sok olmu�tu. �lk denemesinde
sa�lar�m�zdaki kumlar nedeniyle makinesinin di�leri bozuldu. Tra�tan
vazge�ip, bizi o halimizle eve g�nderdi. O an kurtulduk sanm��t�k. Ertesi g�n annemle �ars�dan d�nerken berber a�abey yolumuzu kesti. B�t�n esnaf�n �n�nde ba��ra �a��ra s�yledikleri kar��s�nda annem az kals�n bay�lacakt�. Bug�n bile an�msar�m. Aynen ��yle demi�ti: � Han�m, han�m �ocuklar� berbere o pis sa�lar�yla yollamaya utanm�yor musun? Sen ne bicim annesin? � Oysa zavall� anneci�imiz her seferinde oldu�u gibi o g�n de bizi p�r�l p�r�l y�kay�p, berbere �yle yollam��, biz kum deposu maceras�na dal�nca olanlar olmu�tu. O g�n korkumuzdan anneme sac diplerimizdeki kum tabakas�ndan bahsetmedik elbette. Yine de itiraf edeyim ki; o g�zelim haziran sabah� mavnalardan denize bal�klama atlay�p, kum tepelerinde alt alta, �st �ste bo�u�man�n zevki bir ba�kayd�... |
: MEHMET �NVER, �stanbul, 31.May�s.2007, 23:10 Di�er bir " k��e yaz�s� i�in " i�in