wholesale jerseys wholesale jerseys china wholesale nfl jerseys from china wholesale jerseys free shipping wholesale nfl jerseys online coach outlet coach handbags outlet coach handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors outlet

www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�

 ANI ekmeces

G�ncenin ve Fotograflar�n Telif Hakk� Sahibi: Fatma �ZD�REK

�RAN PAK�STAN G�NCES�

- I -

24 y�l birlikte �al��maktan onur duydu�um, eski i�verenim

Say�n Bengiz Bayraktaro�lu� na ithafen.

 

�ns�z

Son �� y�ld�r yurtd���na uzun soluklu seyahatler yap�yordum. Bunun ilki; fotografa g�n�ll� 16 arkada��n ortak paras�yla al�nan eski bir minib�sle Suriye, �rd�n ve M�s�r denilerek yola ��k�lan, ama M�s�r� a girilemeyen geziydi. M�s�r vizemiz oldu�u halde K�z�ldeniz� deki Nuweiba liman�ndan giri� yapamam��, t�m �abalar�ma ra�men nedenini de ��renememi�tim. �kincisi; �ran, Pakistan, Hindistan, Nepal diye yola ��k�lan ve Pakistan� �n Bahavalpur kentinde ge�irdi�imiz trafik kazas�nda par�alanan minib�s�m�z ve benim k�r�lan kemiklerim y�z�nden taraf�mdan yar�m b�rak�lan yolculuktu. ���nc�s�; ��k�r ki kazas�z bel�s�z atlat�lan �ran, Afganistan, T�rki Cumhuriyetler ve �in� in Uygur B�lgesini g�r�p geri d�n��� kapsayan d��sel geziydi. 

Grup gezileri benim gibi zamana zemine hassas olan birini huysuz yap�yor, ayr�ca bu geziler her ne kadar profesyonel bir tur taraf�ndan yap�lm�yor olsa da d�zenleyiciye belli bir maddi bedel �deniyordu ki bu da benim s�n�rl� b�t�emi zorluyordu. Mademki bu i�e g�n�l koymu� her y�l yapacakt�m, daha ba��ms�z ve ucuz olmas�n�n yollar�n� ar�yordum. En iyisi tek ba��na yollara d��mekti ama bu se�imde benim elimi kolumu ba�layan �ngilizce bilmemekti. Ayr�ca d���nd���m g�zerg�h d�nyam�z�n birka� �slam Cumhuriyetinden ikisinden ge�iyordu ki buralara kad�n olarak tek gitmenin zorluklar�n� da �nceki deneyimlerimden az �ok biliyordum. B�ylelikle bu yolculuklar�n son ikisine birlikte kat�ld���m�z bir gezi arkada��mla birlikte yeni gezi i�in pl�n yapmaya ba�lad�k. 

Sefil geziler hakk�nda epey bilgi sahibiydim. Son iki gezi ise sefilli�in dik al�s�yd�. Bunda da ayn� sefilli�i, hatta daha beterini g�ze almamak olmazd�. Birlikte seyahat hakk�nda daha �ncesinden � gruplar hari� - bir bilgim yoktu ama on y�l �ncesinden beri Avrupa� da yaln�z dola��yor, on, on be� ki�inin ayn� yerde yat�p kalkt��� misafirhanelerde konakl�yor, oralarda kalanlar�n birlikte seyahat deneyimlerini dinliyordum. Akl�mca t�m olumsuzluklar� d���nm��t�m. Arkada��n �ngilizce bilgisi ve refakatiyle seyahat kolayla�acak san�yordum.  

Yeni yollar, kentler, �lkeler g�rmek, yeni insanlar ve k�lt�rlerle tan��mak iste�i bana hep bir sevgi eylemi gibi geliyordu ancak gezinin sonunda ben bu i�e yaln�zca g�n�l koymay�p ba� koydu�umu da anlad�m.

�nceki sevgilerimden biri fotograft�. Onun i�in de baz� g��l�klere katlanm��t�m ki bunlar daha �ok ekonomik g��l�klerdi. Ba��ms�zl�k esast�. Fotograf �ekemedi�im bir gezide kendimi hep eksik hissediyordum. Onun her zaman �nceli�i vard� ama bilirdim ki an, yer, zaman ve ���k elvermiyorsa fotograf �ekilemezdi zaten. Daha �nce b�yle bir sevginin ne esiri olmu� ne de yeterince �ile �ekmi�tim. Hep sevgiden yanayd�m... Akl� ba�ta tutan, bilgelik ta��yan sevgiden... �nsan bir a�ka tutulunca g�z� pek �ok �eyi g�rmez oluyormu�. Ben de daha �nce b�yle bir duyguyu ya�amad���m i�in bu s�rada akl�m�n seyahate ��kt���n�n fark�nda de�ildim. Akl�m seyahate ��km��t� ��kmas�na da bendeki enerjisi ve cesareti de o derece artt�rm��t�. Fakat yine de seyahat tutkusuna hen�z bu duygulardan hangisiyle ba�land���m�n fark�nda de�ildim. �tiraf etmeliyim ki bu i�e ba� koydu�umda a�k ile sevgi aras�ndaki fark� da bilmiyormu�um. Kitaplarda okuyordum � Kendinden vazge�memi� olan, ���k de�ildir daha.. � diyordu. Ve ben bu delilik divanelik kat�na hi� eri�memi�, ya�ad���m her y�rek k�p�rt�s�n� a�k sanm���m.  

�lk olarak yol g�zerg�h�n� belirledik. Kaza y�z�nden Pakistan ve Hindistan� � g�rememi�tim; �ncelikli hedefim buralar�yd�. Arkada��n zaman konusunda durmaks�z�n karar de�i�tirmesine ra�men vize i�lemlerine ba�lad�k. Kom�umuz �ran, T�rklere vize uygulam�yordu. Pakistan� dan vize almak sorun olmad�. Zira Ankara� daki � Asya S�ylencesi � isimli slayt g�sterime konuk oldu�u s�rada tan��t���m Pakistan� �n bas�n ata�esi dostum bu i�i k�sa s�rede ��z�mleyiverdi. Hindistan� a s�ra gelince i�ler zorla�t�... Vize alabilmek i�in tek ba��na seyahatte �ngilizce bilme zorunlulu�u vard� ki bunu da gezi yolda��m arac�l���yla ��zd�k. �kimizin birlikte gitmesi ko�uluyla, g�� de olsa ortak vizeyi ald�k. Yine de sorunlu bir vizeydi ��nk� 15 g�n i�inde Hindistan� a giri� yapmam�z gerekiyordu. 

S�ra geldi otob�s biletlerini almaya. Arkada��m iyile�mez bir i�siz olmas�na kar��n seyahat g�n�ne bir t�rl� karar veremiyordu. Sevgili, ho�g�r�l� ve uygar patronum sayesinde i�ten kolayl�kla uzun s�reli izin almaksa benim i�in bir �anst�. Sonunda bir karara var�p Aksaray� dan Tahran� a s�recek yolculuk i�in otob�s biletimizi ki�i ba�� 25 Dolar kar��l��� ald�k. �nanmayacaks�n�z ama �zerinde � Sayro Safar Sepahan � Seiro Sepahan � Sayr & Safar Sepahan Agency� yazan biletimi kimsenin g�rmez yerinden ok�uyor, hatta �p�p kokluyordum. 

Sonunda g�n� geldi, d��t�k yollara....... 

27.10.1995 � �stanbul �. 

Otob�s�n hareket saati 12.oo olmas�na ra�men al��kanl���m olmad��� h�lde sabah�n k�r�nde uyand�m. Tahran� da u�ramay� pl�nlad���m G�l arkada� i�in yufka ve zeytin al�p bavula yerle�tirdim. G�l� �n karde�i de ona iletmem i�in bir �eyler getirdi. G�l ile tan���kl���m�z, �imdi rahmetli olan, Almanya� da tan�d���m �ranl� dostum Ali arac�l���ylayd�. Kendisi T�rk� t�. �zmir� deki �niversite e�itimi s�ras�nda bir �ranl� ile tan���p evlenmi� ve Tahran� � mesken tutmu�tu. Daha �nce kendisiyle sadece birka� kez telefonla konu�mu�tum. Oraya vard���m�zda mutlaka kendilerine u�ramam� istemi�ti. Ben de eli bo� gitmek istemiyordum. Buradan ne istersin deyince, � T�rk yufkas� ve zeytinini �ok �zledim � dedi. Bavullar elde d��t�k yollara.  

Arkada��mla yapaca��m�z harcamalar i�in daha �nceki gezilerde de oldu�u gibi ortak bir kasa olu�turduk. T�rkiye s�n�rlar� i�inde ikimiz de e�it miktarda T�rk Liras�, di�er �lkelerde de ayn� miktarda Amerikan Dolar� koyarak, ortak harcamalar�m�z� bu kasadan yap�p b�ylece kimsenin hakk�n�n kimseye ge�memesine �al��aca��z. 

Aksaray� a bizi u�urlamaya dostlar da gelmi�ti. Bir yolcu gecikmi�, iki saat beklemek zorunda kald�k. Otob�s�m�z saat 14.oo gibi hareket etti. Atat�rk K�pr�s�nde trafik �ok yo�undu. �ank�r� - Ilgaz� a kadar hi� durmaks�z�n yol ald�k. Otob�ste �ranl� iki ��renci, bir de �ark�c� oldu�unu s�yleyen Azeri Mehmet var. Onlarla sohbet ettik. M�jg�n t�bb�, Peykan Yadig�r iktisad� bitirmi�, �lkelerine d�n�yorlar. �zellikle M�jg�n geri d�nmekten �ok huzursuz. Burada �zg�rd�k, orada ne yapaca��z endi�esi i�inde... 

28. - 29.10.1995 - ��. 

�lkemizin y�ksek rak�ml� ( 2160 m ) ge�itlerinden biri olan Sakaltutan� a vard���m�zda sisler i�indeydi. Yollarda s�k s�k tam te�hizatl� askeri arabalara rastl�yorduk. Erzincan� a girerken s�k� bir polis kontrol�nden ge�tik. Kar��m�zda sisler i�inden yan�lm�yorsam Munzur da�� g�r�n�yor. Hemen �n�nde 180 derecelik m�thi� bir g�kku�a��; sanki elimi uzatsam tutaca��m bir oyuncak. ��imdeki bu co�kuya ra�men civarda Cumhuriyet Bayram� ile ilgili hi�bir belirti olmamas�n�n buruklu�unu ya��yorum. �lkemin do�usu sessiz, suskun, bayraks�z� 

G�rbulak g�mr���ndeki i�lemler tamamlan�nca, kad�nlar kapal� giysilerini giyip ba�lar�n� �rtt�. Ben bir arkada��m�n hacdan getirdi�i yere kadar uzanan koyu renk elbiseyi giyip ba��ma da bir yazma takt�m. M�jg�n modern k�yafetinin �zerine �ok ��k siyah ipek bir manto giyip bunu ipek bir ba��rt�s�yle tamamlad�. �ranl�lar, ellerindeki kasetlerin �ran g�mr���nde sorun ��kmas�ndan korktuklar� i�in bizden yard�m istediler. Arkada��mla ben Bazarg�n g�mr���nden sorunsuz olarak saat 22:30� da �ran� a giri� yapt�k. T�rkiye ile �ran aras�ndaki zaman fark� 1,5 saat. Saatlerimizi ileri ald�k. 

30.10.1995 � Tahran  

Fakat yola devam edemedik! Zira bize uygulanan kolayl���n aksine �ranl�lar�n bagajlar� �ok s�k� bir �ekilde kontrol edildi. Saatlerce bekledik. Otob�s�n hareketinden hemen sonra uyumu�um, geceyi uyuyarak ge�irdim. Tebriz� de yolcular inmeye ba�lad�. Peykan ve M�jg�n ile sohbetimize devam ettik. M�jg�n� �n buraya d�nmekten �d� kopuyor. Kendisi T�rkiye� de kalmak istiyor, ama ailesi buna izin vermiyormu�. Kesin d�n�� oldu�u i�in T�rkiye� deki arabas�n� satm��. Ailesinin onu evlendirece�inden �rk�yor ve �ok �zg�n. Ak�am 18.oo gibi Tahran garaj�na geldik.  

Telefonla Tahran� daki arkada�lara ula�t�k. Reza, benim rahmetli dostum Ali� nin karde�i. Me�hed yak�n�ndaki Ku�han �ehrinden Tahran� a benimle g�r��meye gelmi�. Telefonda s�zle�ti�imiz �zere Simrahn Meydan� Gots� a taksiyle gidip Belediyenin �n�nde bulu�tuk. Reza� n�n yan�nda G�l� �n 16 ya��ndaki o�lu Emir de vard�. G�llerin Tahran� �n en l�ks semtindeki apartman dairelerine gittik. Do�ululara has bir misafirperverlikle bizi kar��lad�lar. Dairelerini T�rk zevkine g�re d�zenlemi�ler. Ka�ak olarak uydu anteniyle T�rk televizyonlar�n� izliyorlarm��. Bir de k�zlar� var: Zehra. G�l bize nefis �ran yemekleri haz�rlam��. G�l� �n e�i Macit de viski ve �arap bulmu�. Gece �ok g�zel ge�ti. Onlar� tan�maktan, Reza� y� yeniden g�rmekten �ok mutlu oldum.  

Otele gitmemize izin vermediler. Geceyi onlarda ge�irmek zorunda kald�k. �ok ge� uyuduk zira T�rk televizyonunda Betty Mahmudi� nin � K�z�m Olmadan Asla! � adl� kitab�ndan senaryola�t�r�larak �ekilen, ayn� adl� film vard�. Yazar�n �ran'daki hayat�n�... �ranl� kocas�n�n kendi �lkesinde al�koymak istedi�i k�z�n� ka��r���n�... Amerikan k�lt�r�ne yeniden ayak uydurma �abalar�n�... Kocas�n�n kendisine ya�att��� intikam korkusunu... Kendisine ve k�z�na yasal bir koruma sa�layamayan hukuk sistemi kar��s�nda �aresizli�ini... dile getiren otobiyografik bir �yk�y� anlat�yordu film. Betty Mahmudi de �ran� da ya�ad��� s�rece, bizim bulundu�umuz bu sokakta ya�am��. Ev sahiplerimiz filmin abart�l� oldu�unu, gelenek g�renekleri �arp�tt���n� s�ylediler. 

Buraya geli�imiz kesinle�ti�inde bizi gezdirmek i�in kendilerince bir program yapm��lar. Bu program �zerinde konu�up bir karara vard�k. Yar�n sabah 6:30� da kalkacakt�k. Kahvalt� sonras� Macit bizi Arjantin Meydan�� na b�rakacak. Tahran� � gezece�iz. Daha sonra Reza ile �sfahan� a ge�erek, orada birka� g�n� beraber ge�irece�iz. Sonra o evine d�necek. Biz �nce Kirman� a, oradan da Ku�han� a gidip Reza� n�n ailesini, Me�hed� i ve �evreyi g�rece�iz. 

Ku�han� a mutlaka u�ramak istiyorum ��nk� benim kadim dostum Ali �ok sevdi�i �lkesinin buradaki topra��nda sonsuz uykusunda. Onunla buralara gelemedim; hi� yoktan burada bulu�mal�yd�m. Ali� nin en b�y�k arzular�ndan biriydi bana �ran� � ve ailesini tan�tmak. O zamanlar bunun i�in bana Almanya� dan Almanca - Fars�a bir s�zl�k yollam��. � Biraz Fars�a ��ren ki gidince bizimkilerle anla�abilmen kolay olsun. � diye not yazm��t�. Ne yaz�k ki �mr� beni �ran� a g�t�rmeye yetmedi. Ger�e�i s�ylemek gerekirse o zamanlar ben de �ran� a gitmekten �iddetle korkuyordum. Zira �lkemizde �ran� a pek iyi g�zle bak�lm�yordu. Oysa insanlar�m�z benzer ac�lar� payla��yordu. �tiraf etmeliyim ki, ben Ali� nin �abalar�n�n aksine �ran hakk�nda daha fazla bilgiye sahip olmak i�in herhangi bir u�ra� i�ine girmemi�tim. Fakat Ali� yi son kez g�rd���m g�n pek �ok �ey de�i�mi�ti. ��yle ki, asl�nda bunu anlatmadan �nce Ali' yle tan��mam�z� anlatay�m. 1986 y�l�nda Almanca ��renmek i�in Almanya� ya Goethe Enstit�s�� ne  gitmi�tim. O da bu okulun bir gezisinde otob�ste koltuk arkada��m olmu�tu. Gevezenin tekiydi, durmadan konu�uyordu. Ben �� be� kelime Almanca� dan ba�ka bir �ey bilmiyordum. O mutlaka derdini anlatacak Almanca, Fars�a, T�rk�e bir s�zc�k buluyordu. �lk anlarda �ok s�k�lm��t�m fakat onun y�lmaz �abalar� sonu� verdi. Art�k kurstaki en yak�n arkada��m olmu�tu. Neredeyse her yere birlikte gidiyor, dersten arta kalan zaman� birlikte ge�iriyorduk. Humeyni zaman�nda �ran� dan ka��p T�rkiye� ye gelmi�, oradan da Almanya� ya ge�mi�ti ve art�k Almanya� da �lke hasretiyle yanan bir Haymatlos ( vatans�z ) olarak ya��yordu. Belki kendini bana yak�n hissetmesinin sebebi de kom�u �lke ve k�lt�rlerden olmam�zd�. �ki ay�n sonunda T�rkiye� ye d�nerken bir can dostu Almanya� da b�rak�yordum ama bu dostluk bu kadarla kalmayacakt�. �lk zamanlar s�k s�k yaz��acak, daha sonra da gidemedi�i �lkesindeki karde�i ile bulu�mak �zere T�rkiye� ye gelecek ve bana konuk olacakt�. 

Almanya� ya yapt���m son ziyarette, Ali� nin kay�nvalidesi, bald�z� ve e�i ile payla�t��� evde konuktum. Salondaki koltuklardan birinde uyuyordum. Son gecenin sabah� Ali a�layarak yan�ma gelip bana sar�lm��t�. Oda kalabal�kt�. Daha �nce onun ne �aresiz bir haline ne de a�lay���na tan�k olmu�tum. H��k�r�klar�yla ben de sars�l�yor, kollar�ndan kurtulam�yordum. O kendini kaybetmi� olarak s�rekli � Ben art�k �ran� a asla gidemeyece�im Fatma! � diye tekrarlay�p duruyordu. G�z ya�lar�m� tutam�yordum. Odada hi� kimsenin sesi ��km�yordu. Uzun bir s�re sonra sakinle�ti ve kocaman ba��n� dizlerime koyup nedenini anlatmaya ba�lad�. Gece bir r�ya g�rm�� ve buna yormu�tu. R�yas�n� uzun uzun anlatt�. Birden �ok k�zd���m� hat�rl�yorum. Bizim gibi d���nen insanlar bir r�yadan bu kadar etkilenir miydi? Onun ilk kez tan�k oldu�um bu ac�nas� durumuna bak�p k�zd���m� belli etmemeye �al���yordum. Oysa bir insan�n �z vatan�na gidemeyecek olmas�n�n ac�s�n� �ok iyi biliyor, durumuna �ok �z�l�yordum. Ben ki t�rk�lerimizin g�zel sesi S�meyra dostumu vatan hasreti y�zden yaban ellerde yitirmemi� miydim? Sakinle�ip akl� ba��na gelince, davran���n�n beni yaralayaca��n� bildi�i i�in � Sa�malad�m, sen �z�lme � dedi. Kahvalt�m�z� yapt�ktan sonra beni bir ba�ka eyalette oturan arkada��ma araba ile g�t�rmek istedi. Tren ile gitmekte �srar etti�im h�lde buna raz� olmad�. Arabay� o kadar dikkatsiz ve k�t� kullan�yordu ki, bu nedenle bir ara ciddi olarak tart��t�k. Ona � Senin r�yalar�ndan de�il ama araba kullanmandan korkuyorum! � demek zorunda kald�m. B�ylece yolun son y�z kilometresini suskunlukla tamamlad�k. Vedala��rken bana s�k� s�k� sar�l�p � Senden k�s ayr�lamam. Endi�elenme, giderken daha dikkatli olaca��m � dedi. Bu onu son g�r���m oldu. K�sa bir s�re sonra karde�i Reza� dan ald���m mektupta, Polonya� da bir trafik kazas�nda kaybetti�imizi ��rendim... 

31.10.1995 � Tahran 

�ok ge� yatm��t�k; sabah erken uyanamad�k. Macit k�z� Zehra� y� okula g�t�r�p d�nd�. Sonra G�l' le beraber bizi �nce �mamzaide ( �mam�n o�lu ) Kas�m, daha sonra �mamzaide Salih adl� ziyaretg�hlara g�t�rd�. Oradan G�l� � i�e b�rak�p, �sfahan i�in bilet almak �zere otob�s garaj�na gittik. Macit' le vedala��p belediye otob�s�yle - Reza ve arkada��m otob�s�n �n, ben arka b�l�m�nde ( �ran� da kad�nlar otob�s�n arka, erkekler �n k�sm�na binebiliyor ve metal bir b�lmeyle iki cinsin binecekleri b�l�mler ayr�l�yor! ) - merkeze gittik. Seyyad Nasreddin camisine u�rad�k. Birka� camiyi daha dola��p, Bazar� a ge�ip, g�zel bir kahvede �ay i�ip fotograf �ektik. �ehri Rey� e gitmek i�in ��kt�k ama Reza �ok ac�kt�m diye tutturunca �nce bir lokantaya gidip " abgu�t " yedik. Taksiyle �ehri Rey Pazar�na gidip, oray� dola�t�k. 

Ge�en gezide Tahran� da tan��t���m, �niversite e�itimini T�rkiye� de tamamlay�p, �imdi burada bir okulda m�d�r olan ve �ok g�zel T�rk�e konu�an Meliha Han�m� a telefon ettim. Buraya gelmi�ken onu da g�r�p sohbet etmek istiyordum. Ak�ama terminale gelecek. 

Daha sonra �ah Abd�laziz� in t�rbesine gittik; ola�an�st� bir mimariye sahip. �mam Reza t�rbesinin benzeri, hacim olarak ondan �ok k���k ama mistik etkisi �ok g��l�. Oradan bir taksi ile �mam Homeyni� nin ( yani �ah R�za Pehlevi� nin sonunu haz�rlay�p, �ran� �n kap�lar�n� pek �ok �eye kapayan Humeyni ) t�rbesine gittik. Art�k g�ne� batm��t�. �ok b�y�k bir alanda kurulu, alt�n kubbeli, d�rt minareli etkileyici bir yap�; i�ini dola�t�k. �antalar�m�z sorun oldu. Buna ra�men fotograf �ekme izni alabildim. Gece ���kland�r�l�nca ��lg�nlar gibi fotograf �ektim; film dayanmad�. Humeyni i�in bu denli film harcayaca��m� d���nemezdim. Reza� n�n s�yledi�ine g�re buran�n ayd�nlatma sistemini bir T�rk firmas� ger�ekle�tirmi�. Olduk�a ba�ar�l�. 

Bir otob�sle merkeze, oradan da taksiyle G�llere gittik. Tahran� da trafik �ok yo�un. G�l yine �ok g�zel yemekler yapm��. " Golmasebz " denilen sebzeli ve etli bir yemek, pil�v, yo�urtlu diken vs... Aceleyle yemeklerimizi yiyip vedala�t�k. Macit' le Emir bizi terminale b�rakt�. Meliha Han�m� bekletece�iz tel��� i�indeyim. Bekletmi�iz de. K�z�, o�lu ve karde�inin k�z� ile birlikte gelmi�ler. Ge� kald���m�z i�in sadece on dakikac�k sohbet edebildik. Kendilerinde kalmad���m i�in bana sitem etti. K�z� �stanbul� da okuyacakm�� � O da �stanbul� a gelince size u�ramaz � dedi, �z�ld�m. Ah k�s�tl� zaman! Ne diyebilirim ki, sadece � K�z�n�z �stanbul� a gelirse mutlaka bana buyursun. Onun i�in elimden geleni severek yapar�m � diyebildim. Ge�en y�l �ekti�im fotograf�n� ve onun i�in beraberimde getirdi�im Ruhi Su� nun Yunus Emre kasetini verdim. Vedala�t�k. 

Otob�s�m�z 22:30� da hareket etti. Hepimiz �yle keyifliyiz ki, birlikte olmaktan, yollarda olmaktan; kahkahalar�m�z otob�s� ��nlat�yor. Bizim bu ne�emiz arka s�rada oturan iki gen� k�z� da etkisine ald�; onlarla sohbete ba�lad�k. �sfahan� a kadar da uyumad�k. Ya�lar� yirmi civar� olan bu hatunlar�n isimleri Raziye ve Azam. Onlar�n kahve ikram�na, biz de meyve ile kar��l�k verdik. Yolculuk �ok keyifli ge�ti. 

01.11.1995 � �sfahan  

Saat 6:oo� da Sel�uklu ve Safeviler� e ba�kentlik etmi�, D�nyan�n yar�s� ( N�sf - � Cihan ) olarak adland�r�lan �sfahan� a vard�k. Yol arkada�lar�m�za telefonlar�m�z� verip onlar�n telefonlar�n� ald�k. Ayarlayabilirsek birlikte �evreyi dola�aca��z. �sfahan� da bizi Reza� n�n arkada�� Murteza kar��lay�p, �al��t�klar� �irketin misafirhanesine g�t�rd�. Reza, Macit, G�l ve Murteza ayn� �irketin farkl� �ehirlerdeki �ubelerinde �al���yorlarm��. Temizlik ve uyku fasl�ndan sonra Raziye ve Azam� � aray�p, saat 16:00� da bulu�mak �zere anla�t�k. 

Oturmu� bulu�ma saatini beklerken s�z d�nd� dola�t�, gazetelerimizden birinde � Ate�e Tapanlar � ad�yla yay�nlanan yaz�ya geldi. Buraya gelmek �zere ara�t�rma yapt���m�z s�rada bu yaz�ya rastlam��, yazan arkada�la irtibata ge�ip k�sa bir tan��ma ve bilgi alma �ans� yakalam��t�k. Ben yaz�y� �ok be�endi�imi s�yleyince yol arkada��m k�p�rd�. Yazana da yaz�ya da verdi veri�tirdi. Ben fikrimde �srar edince de aram�zda bir gerginlik olu�tu. 

Bulundu�umuz yer kent merkezine olduk�a uzakta. Bir arabayla d�nyan�n en b�y�k meydanlar�ndan oldu�u s�ylenen �mam Meydan�� na ( Nak� - � Cihan ) gittik. Meydan�, �ah Abbas camii, �ah Abbas evi, L�tfullah camii, Pazar camii gezdik, b�y�leyici bir mek�n. Mimari, �evre d�zenlemesi, meydanda dola�an faytonlar�, halk�n devinimleri. Saat 16.oo' da Raziye ve Azam geldi. Nereye gidece�iz konusunda her kafadan bir ses ��k�yor, bir t�rl� karar al�nam�yor. Bu arada da yemeklerden bozulan ba��rsaklar�m feryat ediyor. Uzun s�re verilemeyen kararlardan her zaman s�k�l�r�m. Fotograf �antam� kapt���m gibi hemen tuvalet ve fotografa diye ko�turdum... K�zlar da benimle geldi. Dikd�rtgen �eklindeki �mam meydan� �ok b�y�k ve �i�ekler i�inde. Camilerin kubbeleri mavi �inilerle kapl�narak, iki�er minik minareyle tamamlan�p g�rsel bir ��lene d�n��m��. �ar��da d�kk�nlar� dola��p �al��anlar� fotograflamaya �al��t�m. G�m�� i�leyen ya�l� bir amca beni yan�na �a��r�p bir �eyler s�yledi. Ana, baba ad� ve do�um tarihimi sorup, onun i�in kitaba bakaca��m diyormu�. Bakt� da� Ne dedi bilmem ama dediklerine bizim k�zlar g�l���p durdular. Bana da neye g�ld�klerini bir t�rl� s�ylemediler. 

Buradaki d�kk�nlarda sat�lan genellikle eli�leri. Bak�rc�lar�n ayn� anda �al��mas� ile olu�an sesleri dinlemek m�zik zevki veriyor. Kemik ve sedef kakma ayna �er�eveleri, kutu ve benzeri i�leri yap�p satan i�likler... Bu eli�lerinde, zaman zaman zanaat ile sanat�n bulu�mas� sa�lanm��.  

Buradan Zayenderud nehri �zerindeki onlarca k�pr�den biri olan Si-o-Sepol� a ( 33 s�tunlu k�pr� ) gittik. K�pr� ve �evresi b�y�leyici. �st� yayalar i�in, ender olarak arabalar da ge�iyor. K�pr�n�n alt�nda �ay ve nargile i�ilebilecek kahveler var. Bu �ehir c�v�l c�v�l. �sfahan da Tahran gibi tertemiz. �ok g�zel d�zenlenmi� park ve yaya yollar� nehrin k�y�s�n� donatm��. S�ylendi�ine g�re �sfahan� � b�ylesine g�zel ve bak�ml� hale getiren Belediye Ba�kan�ndan halk o kadar memnun kalm�� ki onu Ba�kentine Belediye ba�kan� yapm��. Ger�ekten de iki y�l �nce g�rd���m Tahran' la bug�nk� Tahran aras�ndaki fark g�zle izlenebiliyor. Oradan di�er k�pr�ye Pol - e - Khaju� ya y�r�d�k. K�zlara �a��yorum. �ran� �n kapal� ortam�nda tan���r tan��maz gece bizimle y�r�y��e ��kt�lar. �ok rahat, ho�, sevimli ve zekiler.  Arkada�lar kahvede oturup sohbet, ben de fotograf derdindeyim. Murteza, e�i Mina ve �ocuklar�yla Pol - e - Khaju k�pr�s�nde bulu�tuk. Burada yemi� olarak el arabas�nda ha�lanm�� kuru bakla sat�yorlar; s�cac�k. Onlardan ald�m.  

�ki kattan olu�an Pol - e - Khaju k�pr�s� buradaki k�pr�lerin en g�zeli. K�pr�n�n �st kat�n�n sa�� ve solunda olan yaya yolunda kemerler, geni� sohbet ve seyir alanlar� var. Alt kattaysa iki yan� y�r�y�� i�in galeri �eklinde, simetrik alanlarla zenginle�tirilmi�� Merdivenlerle nehrin ak�nt�s�na do�ru iniyor. Ola�an�st� bir g�r�nt�. Si - o - Sepol� e bakan y�z� daha farkl�. Burada �ark�c�lar �ark� s�yl�yorlard�. Biraz onlar� dinleyip Murteza� n�n kamyonetine dolu�arak onlara �ay i�meye gittik. Mina K�z�lba�m��. Bana � Kar�m T�rk, sizden... � diyor. Murteza ve Reza bizimle Azerice konu�uyorlar, b�ylece anla�mak sorun olmuyor. 

Bir Ruhi Su tutkunu olarak bu geziye ��karken, ziyaret edece�im ki�iler i�in onlarca Ruhi Su kasetini, de�erli e�i S�d�ka Su dosttan alm��t�m. Daha �nce �ran� a yapt���m gezilerden biliyordum ki �ranl� birine en g�zel hediye T�rk�e kasetlerdi. Ger�i onlar daha �ok �brahim Tatl�ses ve Sibel Can istiyorlard� ama bu kez benim tercihime katlanmak zorundayd�lar! Ayr�ca nereden bilsinler ki, bir zamanlar baz� T�rk radyo ve televizyonlar�nda bile yasakl� olan Ruhi Su gibi bir deryam�z oldu�unu. Onu herkese tan�t�p sevdirmek benim en b�y�k arzumdu. Murtezalar i�in de Ruhi Su� nun � Semahlar � kasetini g�t�rm��t�m. �ok sevdiler. �ay ile ba�layan sohbet, votka ile devam etti. �yle misafirperver davran�yorlard� ki ne yapaca��m� �a��r�yordum.  

Bu arada yol arkada��m tart��t���m�z yaz� y�z�nden bana k�zg�n ya, Reza� ya � Ben Fatma� y� b�rak�p giderim.� gibi s�zler ediyor. Ben pek ciddiye alm�yorum, ama Reza rahats�z oluyor. � Ald�rma sen o akl� s�ra �aka yap�yor � diyorum. Her zaman �akalar bir ger�e�e g�ndermedir diye d���n�r ve s�ylerim. Reza bana bu s�z�m� an�msat�yor. Tamam, sen tak�lma bizim atalar�m�z bir de � Bir insan� tan�mak i�in onunla ya yola ��k�l�r ya da al��veri�e � demi� deyip konuyu kapat�yorum. 

Misafirhaneye d�n�p yatt�m. Yar�n sabah �����nda k�pr�lerin fotograf�n� �ekmek istiyorum.

devam ediyor...

 

" Edebiyat At�lyesi Pazartesi �al��malar� " ndan: 104. haftan�n 18.09.2006 / 24.09.2006  konusu: �K�NC� YIL �EREF�NE KONU SERBEST

NOT: Takdir edersiniz ki internetteki yer darl��� nedeniyle �ok sevgili duyguyo�uran�m�z F. �ZD�REK' in g�nderdi�i t�m fotograflar� sayfalara y�kleyemiyoruz. Bu fotograflar�n Telif Hakk� Sahibi say�n Fatma �ZD�REK' in arzusuyla ve onay�yla fotograflar� g�rmeyi arzu eden SiZlere, maille g�nderebiliriz.

 

: �stanbul, 06.10. 2005, Fatma �ZD�REK,                                                Di�er bir ANI i�in

                            

Bir �nceki Yap�t Teknik Aksakl�k Bildiriniz Edebiyat At�lyesi Girisi T�rkce veya Di�er Bir Dil Yan�lg�s�n� Bildiriniz S�zl�k Telif Haklar� Kanunu �mla K�lavuzu  Bu yazar�m�z/Bu yap�t hakk�nda  Radyolu Dakikalar ODA AKDEN�Z ODA EGE ODA MARMARA Enstit� Girisi Bir Sonraki Yap�t