wholesale jerseys wholesale jerseys china wholesale nfl jerseys from china wholesale jerseys free shipping wholesale nfl jerseys online coach outlet coach handbags outlet coach handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors outlet
www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�

 ANI ekmeces

Yaz�n�n ve Fotograflar�n Telif hakk� sahibi: Fatma �ZD�REK

Tayland � Kambo�ya G�NCES�

   

10.03.2005 - 15.03.2005   16.03.2005 - 21.03.2005   22.03.2005 - 28.03.2005

3

Andre GIDE � An� yazmak, �l�m�n elinden bir �ey kurtarmakt�r � diyor.

Sevgili arkada��m Eser TUNGU�' un her zorlu y�r�y���m�z�n arkas�ndan dedi�i gibi;  ben de bununla, " ya�am a�ac�ma bir ��z�k daha "  at�yorum.

22.03.2005 - Phnom Penh - Bangkok

Sabah saat be�te uyand�m. Bir �eyler at��t�r�p ��kt�m. Bah�enin demir kap�s� kilitli. Kap�dan, faturay� g�rmeden b�rakm�yorlar. Oysa ben faturay� nereye koydu�umu bulam�yorum. S�r�c� gelmi�, bekliyor. Bir �ekilde, i�eriden �deme yapt���m� ��renip kap�y� a�t�lar da ��kabildim. 

Victoria Monument� in ( Viktoria an�t� ) yan�ndan sahile gittik. Olduk�a kalabal�k bir grup Taichi ( Asyal�lara has m�zik e�li�inde meydanlarda yap�lan sabah jimnasti�i ) yap�yor. Hareketlerinden balet oldu�unu sand���m bir gen� de grubu y�netiyor. Nehre indim. Buradaki grubun �o�u M�sl�man. Onlarca t�r bal�klar� temizleyip, sat��a haz�rl�yorlar. G�n do�umu yine ilgin� olmad�; bu defa da, g�ne�i g�rmeme bulutlar izin vermedi. Ama ben ��lg�nlar gibi fotograf �ektim. Burada ya�am bambu sandallarda s�r�yor. �st� minik bir tente ile kapl� sandallar�n i�inde ak� ile kullan�lan televizyon bile mevcut. Biraz sonra bisikletli ekmek�i geldi. Eh ya�amak i�in daha ba�ka ne gerekir!... 

Havaalan�na gitmek i�in yola ��kt�k. Trafik olduk�a yo�un. Cyclolara, bir kamyon boyutunda, reng�renk bo� bidonlar y�klenmi�, ta��n�yor. San�r�m bir i�li�e g�t�r�yorlar. Yaz�k ki, motorun �st�nden fotograf �ekmeyi beceremedim. U�a�� ka��raca��m diye, inip vakit kaybetmekten de korktum. Sonunda alana vard�k. K���c�k bir yer... �� g�nl�k birlikte seyahatin sonunda nerede ise bir dosta d�n��en Versarin� e �cretini ve bah�i�ini verdim. Sar�larak vedala�t�k...

G�venlikten ge�ip alana girdim. Giri�te oldu�u gibi, ��k��ta da fotograflar�m �ekildi.  U�a�a giderken, 25 Dolar �dememi istediler. � Giri�te 6 Dolard�, �imdi niye 25 Dolar? � diye itiraz edecek oldum, � O zaman sizden yanl�� alm��lar � dediler...

Yukar�da sigara i�ilen b�l�m varm��, hemen oraya ko�turdum. Alanda sadece iki Duty Free Shop var, onlara bakt�m. Olduk�a g�zel el dokumalar� ve deri �r�nler sat�l�yor. Dokuz numaral� u�a�a ge�i� kap�s�nda, u�urlanmakta olan bir Lama ve ard�ndaki d�rt ki�i, yerlere kadar e�ilerek selamla�malar... Kral hazretleri oldu�unu yine ge� fark ettim. Ama bu defa, uzaktan ve arkas�ndan �ekilmi� de olsa, Kral bir fotograf�m oldu... 

Kentlerde yiyecek ve giyecek ne kadar ucuz ise, havaalan�nda da o kadar pahal�. Tap�naklar�n giri�inin de olduk�a pahal� oldu�unu d���n�yorum. Ama buralar�n bak�m�, temizli�i ve korunabilmesi i�in, bu da gerekli d���ncesindeyim. Zaten tap�naklar�n �o�unda bak�m ve kaz� �al��malar� var. 

Her �ehir ve �lkeden ayr�l�rken oldu�u gibi, i�ime yine bir h�z�n ��kt�. Kambo�ya, muhte�em Angkor Wat, Tonle Sap ve kal�nt�lar�n�n bile insan�n t�ylerini �rpertti�i �l�m Tarlalar� ile �deta beynime kaz�nd�. Bu �lkeye defalarca gelmekten b�kmayaca��m� d���n�yorum. 

P�r p�r u�a��m�z zaman�nda kalkt�. Bu kez �nde oturuyorum. Camdan d��ar�y� izleme �ans�m var, fakat bu kez de bulutlar g�r���m� engelliyor. M�thi� ac�kt�m. Sosisli po�a�a benzeri bir �ey verdiler, yiyemedim. Yan�nda minicik bir kek vard�, onu da su ile zorlukla yutum. U�a��n i�i yol boyunca dumanl� ve sisli vaziyette, Bangkok� a vard�k. Ku�bak��� Bangkok� u izliyorum. Cetvelle �izilmi� gibi yollar ve kanallar �ok keyifli g�r�n�yor. 

Tayland� a giri� i�in u�akta verilen formu doldurmu�tum. Giri�te bunu ka�eleyip, pasaporta z�mbalad�lar. Alanda otob�s beklerken paket turlara bakt�m. Bir otelde kalmad���n s�rece �ok pahal�. Otellerde kalmaksa bana pahal� geliyor. �rne�in; trekkingi bir otelde kalarak yapmak istersem 20 Dolar, ki�isel olarak yapmak istersem 120 Dolar. Otel ile anla�ay�m desem, en ucuz otel 30 Dolar. Uzun s�re A2 numaral� Banglumphu otob�s�n� bekledim. Trafik yine korkun�. 

Soi Rambuttiri� de du� ve tuvaletsiz bir oda i�in, 280 Baht� a Swasdee otellerinden biriyle anla�t�m. Bunlardan burada alt� tane var ve her birinin fiyat� ve s�n�f� farkl�. Du� al�p, �ehri dola�maya ba�lad�m. Daha �ok Grand Palace ve Wat Po civar�nda vakit ge�irdim. Wat Po� da �e�itli Buda heykelleri bulundu�u gibi, 46 metre boyunda ve 15 m y�ksekli�indeki, tu�la ve al�� ile yap�l�p sonradan alt�n varak ile kapl�nm�� en b�y�k ( ger�i bana Ayuthaya� daki daha b�y�k gibi g�r�nm��t� ) � Yatan Buda Heykeli� de burada. Ayak taban�nda, ger�ek Buda� y� simgeleyen 108 de�i�ik u�urlu i�aret ( lak�ana ) sedef ile betimlenmi�. Buran�n bir tap�nma yeri olarak ge�mi�i 16. y�zy�la kadar uzan�yormu�. Stupa ve tap�naklar�n renkli mimar�si de g�z al�c�. 

G�nbat�m�n� g�r�nt�lemek i�in, Chao Phraya Nehri� nin do�u yakas�nda bulunan me�rubat fabrikas�n�n otopark� �ok uygundu. ��nk� burada olunca, g�ne�i Temple of Dawn� �n ( �afak tap�na�� ) �zerinden bat�rmak ho� olacak d���ncesindeydim. Ben burada beton bah�e �itinin �zerine t�nemi� beklerken, gelen ge�en halime g�l�yordu. Dijital makinenin ayarlar�n� beceremiyorum. G�n bat�m� da sis y�z�nden keyifli olmad�. 

Fotograf �ekmek i�in iyi bir a�� ararken, nehir �zerinde g�zel bir kafe g�rm��t�m. Orada oturdum. Sigara ve expresso e�li�inde, nehirden u�arcas�na ya da sal�narak ge�ip giden ta��tlar� keyifle izledim.

 

Chao Praya Nehri Bangkok� un ortas�ndan ge�iyor. Nehrin do�usunda kalan kent merkezini ise, ortas�ndan ge�en demiryolu ikiye ay�r�yor. Eski Bangkok� un bulundu�u Ko Ratanakosin, demiryolu ile nehir aras�nda. Demir yolunun do�usunda kalan b�lge, genellikle y�ksek binalar�n bulundu�u Yeni Bangkok. Nehrin bat�s�nda kalan b�lge ise, Bangkok� tan �nce on be� y�l �lkenin ba�kenti olan Tanburi b�lgesi. Tanburi, bug�nk� gecekondula�maya ra�men, eski dokuyu da koruyor. 

G�n�m�zde Tayland� �n y�netimi, parlamenter sisteme dayal� me�ruti monar�i. Kraliyet ailesi, �lke birli�inin ve geleneklerinin simgesi olarak kabul ediliyor. Soya ba�l� olarak ba�a ge�en kral, anayasa uyar�nca devlet ba�kan� ve Sil�hl� Kuvvetlerin ba�komutan�. �lke anayasas� s�n�rl� bir demokrasiye yer veriyor. Ge�mi�te �lke idaresine s�k s�k m�dahalede bulunan ordunun, y�netimde b�y�k bir a��rl��� var. 

G�neydo�u Asya� da geni� bir alana yay�lm�� olan Day halklar� i�inde s�n�fland�r�lan Taylar, n�fusun y�zde elli ���n�, Laolar y�zde yimi yedisini ve �inliler y�zde on ikisini  olu�turuyor. Khmerler, Malaylar, Hintliler, Monlar, Karenler, Semanlar ve Cao Namlar ise az�nl�klar� olu�turuyor.  N�fusun y�zde doksan d�rd�, resmi din olan Budizm' e ba�l�. Dinsel az�nl�klar�n ba��nda M�sl�manlar, Hindular, Sikhler ve H�ristiyanlar geliyor. N�fusun �nemli bir kesimi Bangkok ve �evresinde ya��yor.

Wat Ratchabopnit� in yan�ndaki bir bah�ede, be�i erkek biri kad�n alt� ki�inin eskrim �al��mas� yapt�klar�n� g�rd�m. Bah�e s�k demir �itlerle �evriliydi. �itlere t�rman�p fotograf �ekmek i�in u�ra��rken, sivri u�lar�n v�cuduma sapl�nmas�ndan da korkmuyor de�ildim. Ama k�l�c� g�r�nce y�re�ime sapl�n�p kalan ac�s� daha bask�n geliyordu.

Khao San Road� a d�n�p paket turlar i�in ara�t�rma yapt�m. Chiang Rai ve Chiang Mai i�in iki g�nl�k tur var. Ama o kadar uzun yol iki g�n i�in gitmeye de�mez. Sonunda �� g�nl�k bir Chiang Mai trekking turu bulup, 1800 Baht� a anla�t�m. Yar�n 18.00� de gelip beni otelden alacaklar. 

Oteli bin bir g��l�kle buldum. Klima �al���nca, kal�n giysime ra�men donuyorum. Klimay� kapat�nca da odada durulmuyor. �aresiz klimay� kapatt�m. Hi� de�ilse hasta olma riski yok. 

23.03.2005 � Bangkok � Chiang Mai 

Epey ge� kalkt�m. Klima kapal� yatt���m halde, bo�az�m �ok k�t�. S�rt �antam� emanete b�rakmak istedim, 10 Baht. Resepsiyonda oturup bir kahve i�tim, 25 Baht. Ke�ke bir �eyler at��t�rmasaym���m. Burada olduk�a g�zel kahvalt� se�enekleri varm��. Ben de bazen ucuz olsun diye sefil yerlerde konaklamaktan baz� �eyleri �skal�yorum. 

Wat Po� ya do�ru y�r�meye ba�lad�m. Ye�enlere u�urtma almak istiyorum. Onlarca t�r u�urtma var; k���ttan, sentetik kuma�tan, naylondan... Kelebek, yarasa, u�ur b�ce�i, �r�mcek, �i�ek vs. �eklinde. Fiyatlar ise 30 Baht ile 600 Baht aras�. Hi� de fena de�il, ama nas�l ta��yaca��m.  

Daha sonra merkeze d�n�p, bir tuktukcu ile anla�arak, Wat Benchamabophit� e ( Marble Tap�na�� ) gittim. Etkileyici bir yer... Turuncu kuma�lara sar�nm�� Lamalar, yemye�il bah�ede dola��yor. Bah�enin i�inde bir kanal, kanalda kocaman nil�ferler, minik plastik bir kay�k ve i�inde �ocuklar, s�sl� k�pr�ler... Mek�n ve �evre sade, ama bir o kadar da renkli ve sevimliydi.

D��ar� ��kt�m, hayvanat bah�esini ar�yorum. Yine �irin kanallarla, �i�ekli, tarhl� yollar ve d�nellerde devasa boyutta kral ve krali�enin sade fotograflar�. Olduk�a uzun bir aramadan sonra, hayvanat bah�esinin kap�s�n� bulup, i�eri girdim. Ortadaki g�lc�k etkileyici. ��inde pedall� kay�klar, onlarca okuldan gelmi� reng�renk formalar� ile ��renciler, ��retmenleri� Yuva �ocuklar� da getirilmi�, bunlar�n yan�nda ��retmenlerden ba�ka hem�ireler de var. Hayvan �e�itlili�i a��s�ndan, buray� yeterli bulmad�m. 

S�cak ve a�l�ktan ba��m d�n�yor. Soya filizi kavurmas� yiyeyim istiyorum ama yapm�yorlar. Ben soya filizlerine, soya filizleri bana bak�p duruyoruz. Tavuk buduna fit oldum, ona da tuz vermiyorlar. Tuz sosun i�indeymi� ama kokusundan yemem m�mk�n de�il. Di�er sosu deniyorum, o da �ekerli. Sonunda g�z�me bir yerde tost ve ekmekler ili�ti. Bu ekmekler hayvanlar i�inmi�. �ki adet tost dilimi k�zartt�rd�m. Hafif �ekerli ama olsun, art�k onlarla idare edece�iz. Birini yiyip, di�erini zulaya att�m. 

Uzakta, �ngiliz mimar�si tarz�nda b�y�k bir yap� g�r�l�yor. Bu Anantasamakhom Throne Hall. Ona ula�maya �al��t�m. Yemye�il ve bak�ml� bir bah�eye sahip. Fil M�zesi� nin yan�ndan ge�ip Vimanmek kona��na gitmeye �al���yorum. Yorgunluk ve s�caktan �lmek �zereyim. Zaman problemi de var. Yol uzay�nca vazge�ip �ehir merkezine d�nmek i�in tuktukcu aramaya ba�lad�m. Bizdeki gibi turist fiyat� s�yl�yorlar. Neyse... Buran�n yerlisi bir han�m yard�mc� olup, fiyat� 30 Baht� a d���rd�. Ben de b�ylece, VII Rama K�pr�s�� n�n yan�na yorulmadan gittim.  

Sabahlar� hava nedense hep sisli oluyor. Fotograf i�in iyi bir ���k olana�� bulunmuyor. Ben de teknelerle Chao Phraya Nehri� ni gezdim. Nehir kenar�nda bal�klar�n kurutulmas� ve Temple of Dawn' �n uzaktan g�r�n��� �ok ilgin�ti. VII. Rama K�pr�s�� n�n yak�n�ndaki 15 numaral� iskeleden ekspres tekneye binip, neredeyse ana kentin bitimine kadar gittim. Fiyat� 8 Baht. Hem ucuz,  hem de yerel halkla birlikte oluyorsun. �zel teknelerin saati 900 Baht� tan ba�l�yor. Ama pazarl�kla fiyat� indirmek m�mk�n. Ekspres ile tek y�n zaten yakla��k bir saat s�r�yor. Tekneler ince ve uzun, yanlar�nda naylon tente var. Zira yan�n�zdan ba�ka bir tekne ge�erse, dalgas�ndan sular i�eri doluyor. Bu teknelerle seyahat olduk�a pratik ve keyifli. Teknelerle dola��rken, kar�� k�y�da Phra Pok Kloa K�pr�s�� ne yak�n bir cami g�rd�m. Bir ara oraya da gitmeliyim, ama bug�n olas� de�il. Belki Trekkingden d�nd�kten sonra... 

Silom & Patpong b�lgesinde biraz dola�t�m. Evlerinin alt�nda, hamaklarda ya da yerlerde uzanm��, kedi - k�pe�iyle yatan ya da masaj yap�p / yapt�ran insanlarla sohbet ettim. �ehrin bu b�lgesinde �ok y�ksek ve b�y�k binalar var. Ama �ehir merkezinden daha sakin. T�pk� bizdeki gibi; her �ey ve her yer karma kar���k. Saat 16:20� deki botla geri d�nerek, 8 numaral� iskelede indikten sonra u�urtmac�lar�n yan�na gidip onlar� izledim. U�urtmalar�n g�ky�z�nde s�z�l��� bana �zg�rl�k ve mutluluk duygusu veriyordu... 

Saat 17.00� de otele d�nd�m. �antam� al�p, kendime bir kahve s�yledim. Kahvemi yudumlarken, tavandan ba��ma, ba��mdan dizime, dizimden de yere a�a�� yukar� 10 cm. boyunda bir kertenkelecik d��t�. Yerimden z�plad�m. Allah� tan sa��m uzun de�il, tutunamad�. Me�er tavan kertenkele doluymu�. Korktu�umu anlayan �ocuklar, di�erlerini de �zerime d���rmeye �al��arak benimle �akala�t�lar. Saat 18.00� i biraz ge�e tur �irketinden gelip beni otelden ald�lar. Arkamda b�y�k s�rt �antas�, omzumda as�l� fotograf �antas�, elimde k���k s�rt �antam... Yar�m saat yol y�r�d�k otob�se ula�mak i�in, ya da �zerimdeki a��rl�k y�z�nden bana �yle geldi.  

Otob�ste �n koltuklar dolu, ikinci s�raya yerle�tim. Kalabal�k de�il, tek tek oturulabilir. �nde olup yolu izlemek isterdim, ama olmad�. Camlar y�ksek, araban�n �n�nde minicik bir tap�nak, �i�ek ve Buda heykelleri dolu. Hatta Buda� n�n yiyecekleri bile konmu�!...  

Trafik yo�un. D�md�z arazide, muntazam yollarda, Bangkok� un 700 km kuzeyindeki Chiang Mai� ye do�ru ilerliyoruz. Bilet diye elimize tutu�turulan k���tlar� otob�se binince al�yorlar. Fazla dayanamay�p ikili koltu�a uzanarak uyudum. Otob�s�n klimas� y�z�nden uykum s�k s�k b�l�nd�; titreyerek uyand�m. Havaland�rmay� naylon po�etlerle kapad�m ama faydas�z. Donmak �zereyken, molalardan birinde bagajdan e�yalar�m� almak akl�ma geldi de biraz rahatlad�m. Bo�az�m berbat, a�r�yor. 

S�k s�k verilen molalardan birinde, Tsunami fel�keti i�in yard�m toplayan �niformal� birilerine rastlad�m. Bu arada her molada ozonlanm�� sudan al�yorum. Hem ucuz hem de tek �ekersiz i�ecek. Yiyecek bir �eyler ar�yorum ama nafile! Benzin istasyonunun marketinde, bir ara ay�i�e�i �ekirde�i g�rd�m. Tam da bizdeki gibi paketlenmi�. Ne yaz�k ki, o da �ekerli! 

24.03.2005 - Chiang Mai 

Sabahleyin saat alt�ya do�ru Chiang Mai� ye vard�k. Bir benzin istasyonunda, bizi alacak ki�iyi bekliyoruz. Taksi dedikleri Skoda, geldi. �ste bagajlar�m�z, arkas�na 14 ki�i dolu�tuk. M�thi� g�zel bir yoldan �ehir merkezine do�ru gidiyoruz. Trafik soldan ya, sa��m�z geli� y�n�. Ortadaki tarhlarda bir tek siyah ve mavi rengin bulunmad���, akla gelebilecek her renkte Begonviller, yakla��k bir metre boyunda budan�p, a�a� haline gelmi� ve hepsi �i�ek a�m��... Aralar�nda, d�rt be� metre aral�klarla dikilmi�, iki metre boyunda, i�ne yaprakl�, lotus kozas� �eklinde kesilmi�, yemye�il, a�a�s� bir bitki... Havaalan�ndan �ehre kadar yol b�yle s�r�yor. Arabadaki ezilme b�z�lmelere, �i�eklerin etkisiyle ald�rm�yorum. Anayoldan sap�p darac�k bir sokaktan, bir tap�nak �n�nden ge�erek, Changmai Inn pansiyona vard�k. Bizi neskafe ile a��rlad�lar. Sevdi�im tat, mutluluk verdi. Biraz kahve reklam� gibi oldu ama, ne yapay�m? �nsan g�nde �� paket sigara, birka� tas da kahve i�me al��kanl���na sahip olunca!� 

Da� yollar�na d��meden �nce k�sa bir s�remiz vard�. Bir �ehir haritas� bulup etraf� tan�mak i�in ��kt�m. Kent merkezi kare �eklindeki bir kanal i�inde ve Mea Ping nehrine do�ru ilerliyor. Dakikli�im y�z�nden erkenden otele d�nd�m. Bo�unaym��! Uzun bir s�re, bizi ormana g�t�recek taksiyi bekledik.  

Bizi kar��layan kilolu bir hatun, pis ve sakil bir s�rt �antas�n� ve yan�m�za alaca��m�z e�yan�n resimli ve yaz�l� olarak belirtildi�i bir fotokopiyi �n�me atarak; � Bunlar� �una doldur! � dedi. Grubun beylerine daha nazik davrand��� g�z�mden ka�mad�. Kendi minik s�rt �antam� kullanay�m dedim, yeterli olmazm��. Bir de beni azarlad�! Neyse... Pis mis bir havlu, mayo, kal�n giysi, di� f�r�as�, su, �v�r� z�v�r� bu �antaya t�k��t�rarak, s�rt�ma y�klenip, fotograf �antam� da omzuma ast�m. Kad�n, fotograf �antam� g�r�nce, � Bu olmaz!... � diye feryat etti. � Niye ? � diyecek oldum, ta��yamazm���m! Fotograf �ekmeyeceksem da�larda ne i�im var? Zar zor ikna ettim. Ne olacak foto �antas�ndan? Sadece be� alt� kilogramc�k. ��inden yedek makine ile Phnom Pehn� de nehre inen merdivenlerde d���r�p, bir top gibi z�playarak merdivenlerden a�a�� inerken zor yakalad���m bozuk objektifi de ��kar�nca, zaten d�rt be� kilograma d��m��t�r. Mal�m taksiyle 10:30� da yola ��kt�k. On dakika gitmi�tik ki, su ve ihtiya� molas� i�in taksimiz bir pazarda durdu.  � Da�da yaln�zca suya ihtiyac�n�z var � dediler. Ben de i�i abart�p, alt� �i�e su ald�m. Akl�mca, �� g�n ancak yeter diye d���n�yorum. Kimse de alma demiyor. Yakla��k bir saat boyunca, asfalt ve olduk�a iyi bir yoldan gidip, bir nehir kenar�nda durduk. �ok sevdi�im Okalipt�s a�a�lar� alt�nda, bambulardan yap�lm�� bir kerevet �zerine konu�land�k. Sevgili a�ac�ma s�rt�m� da dayad�m� Kumanyalar�m�z� ellerimize tutu�turdular; havu� ve yumurtal� pil�v... M�r�n k�r�n, su ile yutmaya �al��t�m. Bitiremeyip, yar�s�n� da yan�mda bekleyen k�pe�e verdim. Oysa ben bu pil�v� �stanbul� daki Hongkong restoranlar�nda soya filizi ve ac� sosla kar��t�rarak, bir s�r� para kar��l��� keyifle yiyordum. Taksi geri d�n�yormu�. � Bu kadar suyu ta��yamazs�n�z � dediler. �ki �i�e suyu ald�m, d�rd�n� onlara hel�l ettim. Yemek s�ras�nda, �n�m�zden ���l�k ���l��a kanolar ge�iyor. Ben bu i�i asla beceremem diye, onlara �zenerek ve g�pta ile bak�yorum. 

Yemek fasl�ndan sonra y�r�y�� ba�lad�. Devaml� dik ��k�yoruz. S�rt�mda �� litre su, gere�inden fazla �v�r z�v�r dolu s�rt �antas�, r�zg�rl�k yetmezmi� gibi i�inde �emsiye bile var. Boynuma �aprazlama as�lm�� yakla��k be� kiloluk fotograf �antas�yla, art� 40  dereceye varan s�cakta, ha babam de babam yoku� yukar� y�r�yoruz. S�k s�k da mola veriyoruz. Rehberimiz on sekiz ya�lar�nda biri. Olduk�a s�k, bir bana bir �antama bak�p y�z�n� ek�itiyor. S�cak dayan�lmaz oldu�u i�in molalarda �antalar� yere at�p, ben de bir yere ��k�yorum. �zerimde sadece ask�l� bir penye var. �antalar�n de�di�i yerler su gibi ter. Ama �st�m� de�i�tirmem olanaks�z. Molalardaki her oturma ve sigara i�i�, bana art� bir yorgunluk olarak d�n�yor. Bir s�re sonra molalarda oturmamaya karar veriyorum. �yi ki de �yle yap�yorum, b�ylece y�r�y���m de d�zene giriyor. Rehberimizin g�zleri devaml� �zerimde. ��nk� fotograf �ekece�im diye hep geride kal�yorum. Bu bak��lara dayanamay�p � Ben ya�l� ve �i�man�m. Biraz yava� geliyorum. Siz ald�rmay�n. Nas�lsa bu patikadan ba�kas� yok. Ben size molalarda yetiri�im � dedim. Rehberimiz ya��m� sordu, s�yleyince � Ooo, siz anneannem ya��ndas�n�z! � dedi. Ne de olsa grubun ya� ortalamas� yirmi be�. Neyse ki ' grandmother ' ( b�y�kanne ) yerine, � Mama � ( anne ) olarak seslenmeyi ye�ledi. B�ylelikle ad�m " Mama " olarak kald�. 

Bir as�l bir yedek rehber, toplam 14 ki�iyiz. Benden arkada olan ve obezite s�n�r�nda bulunan gen� bir arkada��m�z y�r�yemez hale gelince, en arkam�zdan gelen yedek rehber onu geri g�t�rd�. Bu arada ben de fotografa dal�p grubu kaybettim. Ormanda � Mama!..� ���l�klar� y�kselmeye ba�lad�. Yanlar�na var�nca, sorgulayan bak��lara hedef oldum. Bambu k�pr�lerle a��lan derenin olu�turdu�u minicik g�lc�klerde, �i�ekli, devasa a�a�lar�n g�lgelerinde s�rekli dinleniyoruz. �yle s�k mola veriyorlar ki, s�k�ld�m. � Ben �nden gideyim, siz yeti�irsiniz � dedim. B�ylece fotograf �ekimlerine daha fazla zaman ay�rarak, bambu, muz ve ad�n� bilmedi�im devasa a�a�lara dokunarak - bir di�er deyi�le, tuhaf olacak belki ama buna a�a�larla sevi�mek de denebilir - ilerleyip, yolun keyfini ��kard�m. 

Elbette guruptakiler, hemen hemen her hafta, Trekkingde en az 20 - 25 kilometre y�r�d���mden habersiz; elimden d��meyen sigara, hepsinden a��r y�k�m ve bir de ya��m onlar�n iki kat� olunca, nas�l olup da bu kadar rahat y�r�d���me �a��p kal�yor; hatta bana sitem ediyorlar... 

Ameliyat yerim halen sorunlu oldu�undan, boynumu korumak i�in ald���m �al� her su birikintisinde �slat�p v�cudumu siliyor, sonra da ba��ma yerle�tiriyorum. �lerledi�imiz yol �zerinde, s�k s�k, yanm�� yerler g�r�yorum. Ama yang�n �ok yay�lmadan s�nd�r�lm��. Ad�n�n Tem de�il de, �srarla Mr. Tem oldu�unu s�yleyen rehberimize yang�n� sordum. Elimden d���rmedi�im sigaraya k�t� k�t� bak�p, � Sigaradan!... � dedi. � Peki neden fazla yay�lmadan s�nm��? � diyorum, � Ya�mur... � kar��l���n� veriyor. Pek anlam�yorum, ama hadi �yle olsun. Bizdeki gibi, " arazi a�mak i�in k�yl�lerce yak�lm�� olmas�n " diye d���nm�yor da de�ilim. Ama �yle bir belirti de yok. 

Ben g�ney yerine kuzeyi, deniz yerine da�lar�; ya�am�n farkl�l���, biraz da�larda y�r�meyi �zledi�imden, birazc�k da s�cak y�z�nden tercih etmi�tim. Y�r�d�k�e ve v�cudumun a��kta kalan yerleri simsiyah olup da su toplamaya ba�lay�nca, anl�yorum ki bunun biri yanl�� bir tercihmi�. Ayr�ca �imdi de �Cilt kanseri mi oluyorum?� tel���na kap�ld�m, maalesef.  

S�caktan bunal�p zorland���mda da, � Ben de bu da�lar�n nesine geldim / Mele�ir kuzular sesine geldim � �ark�s�na s���n�yorum. T�rk� ve �ark�lar�n s�zlerini her zaman unuttu�um gibi, burada da unutup, ona yeni s�zler uydurarak buralara uyarl�yorum. Allah� tan, gurubun �n�ndeyim de, kimse berbat sesimi duymuyor. Mr. Tem� in g�zde par�alar�na gurubun � Mr. Tem, pop star... � yorumlar�ndaki gibi, ben de � Mama star... � olarak adland�r�lmak istemem! 

Hani s�k s�k sorulur ya, " yaln�z ba��n�za �ss�z bir adaya d��seniz yan�n�za ne al�rd�n�z " diye; ben kendimi her zaman her yerde bu �ss�z adada hissetti�im i�in mi, yoksa da�lar ve ormanlarda olmay� tercih etti�imden mi buralara geldim? Yan�mdaki vazge�ilmezlerim ne? Su, fotograf �antam, kalem ve defter. Bir de t�rk�ler... Rahmetli Ruhi Su� nun � Ne t�rk�ler beni aldatt�, ne de ben onlar�... � dedi�i gibi; beni de ne t�rk�ler yaln�z b�rakt� ne de ben onlara s�k�nt�lar�mda s���nmay�, sevin�lerimi onlarla payla�may� b�rakt�m... Bu da� ba��nda da birbirimize tutunuyoruz, g�zellikleri birlikte payla��yoruz gibi geldi. Bir t�rk� bitiyor, di�eri d���yor dilime. Sesimin ne kadar k�t� oldu�una ald�rmadan, sefil giysilerime bak�p � Abada bir �uha da bir, giyene y�r / G�zel de bir �irkin de bir, sevene y�r... � diye ba�ka bir t�rk� tutturuyorum.  

Birden ufuk �izgisindeki kar�� tepede bu gece konaklayaca��m�z k�y belirdi. Rehbere, � Ben burada biraz kal�p fotograf �ekeyim, sizi k�yde bulurum � dedim. O bundan ho�lanmad�. �ocuk ya�ta, ama sorumluluk sahibi. Sert bir �ekilde, � Be� dakika sizi bekleyelim � dedi. � Yetmez... �  s�z�me ald�rmay�p, beklemeye devam etti. Di�er arkada�lar�n zamanlar�ndan bo�u bo�una �almayay�m diye, �aresiz pe�lerine tak�ld�m. K�y d���nda, �nce h�rg��l� ineklere rastlad�k. Onlar gruptan, grup onlardan ka�t�. Beni ineklerle korkutarak burada kalmam� engellemeye �al��an arkada�lara, � Ben onlarla i� i�e b�y�d�m � dedi�imde, �aresiz kal�p �a��rd�lar. K�y giri�indeyse, k�pekler, domuz yavrular�, tavuklar ve tabii ki �ocuklard� bizi kar��layan...  

Bizim tombul arkada��m�z Lara ile yedek rehberi, Pais Meefang ad�ndaki bu k�yde, bizi bekler bulduk. Bu gece konaklayaca��m�z konuta yerle�tik. Bambu direkler �zerine, tamam� bambudan yap�lm��, geni� tara�al�, �at�s� sazlarla �rt�l� bir da� evi bu. Herkes kendini tahta kerevetlerin �zerine at�p, soyunup d�k�n�yor, s�sleniyor. Bana, s�rt�mdaki y�kten kurtulmak ve be� dakika dinlence yeter. S�slenmekten zaten anlamam. Yak�nda g�nbat�m� ba�layacak. Hem k�y� tan�mal� hem de g�nbat�m�n� izlemeli ve g�r�nt�lemeliyim. B�ylece kendimi d��ar� att�m. �nce k�y�n okuluna rastlad�m. Bayra��, tap�na��, su deposu, tuvaleti ve �n�nde ufac�k oyun alan�, �i�ekli ama bak�ms�z bir bah�esi var. Okul kapal�, ama ���k giren tahta duvarlar� ve cams�z pencerelerden, tek derslikli s�n�f� izleyip, hatta fotograflayabildim.  

Biraz a�a��da orman�n i�inde, mor ile pembe aras� �i�ekleri olan devasa bir a�a� var. Ama dikenlerden yan�na gitmek olanakl� de�il. Uzaktan da �ylesine g�zel g�r�n�yor ki, belki yan�ndan bu kadar keyifli izlenemez. Koca bir ormanda tek ba��na, yaln�z bir adaya d��m�� biri gibi. Galiba kendimi onunla �zle�tirdim; Naz�m��n, � Ya�amak bir a�a� gibi tek ve h�r / Ve bir orman gibi karde��esine... � dizesini ona f�s�ldad�m. Bu kadar yarenlik yeter. Nas�lsa g�nbat�m� da ilgin� bir g�r�nt� vermiyor. G�ne�, belirdi�i gibi aniden sislerin i�inde yitip gidiyor. A�a� ve ben, kendi adalar�m�zdaki g�zelliklerle kalakal�yoruz. G�zel bir g�n do�umu ve g�nbat�m� fotograflama keyfini ya�amadan, buralardan �lkeme d�nece�im anla��lan. 

Geri d�n���me k�pekler izin vermek istemedi. Ama ben, anaca��mdan ��rendi�im sevgi dilindeki s�zc�klerle onlar� ikna ettim. K�yl�lerle g�l�c�kle anla��p, fotograflar�n� da �ekip konuta vard�m. Yemekler haz�r, beni bekliyorlar. Yan�mda meyve olmad��� i�in, ciddi olarak ilk kez Tai yeme�i denedim. Ac� biberle hi� de fena de�il. Ama her yeme�in i�indeki soya tofular�n� ay�rmak kolay olmad�. Yemekleri ac�s�z yapan arkada�, biber istememe bozulup, �Ben sizin i�in ac�s�z yap�yorum � diye yak�nd�. 

Hava karar�nca, tara�ay� olu�turan incecik bambular�n �zerine beton d�k�lerek yap�lan bir metrekarelik zeminde ate� yakt�lar. Ate� ve gazl� kandillerin �����nda, yerel giysili k�y �ocuklar� bize �ark� s�yledi. Onlar� keyifle izleyip, bir k�yl� kad�n�n muz yapra��na sararak i�ti�i t�t�n� denedik.  

Daha sonra yan�m�za iki kad�n geldi ve her birimize ayr� ayr�, k���k harflerle � Masaj?.. � diye f�s�ldad�. Pek oral� olmad�k, ama onlar �srarla yinelediler. 

Bu arada a�a�lar�n aras�ndan, m�thi� k�z�l bir ay belirdi. Gruptaki arkada�lardan Gines  ile fotograf derdine d��t�k. O s�rada , � Nerelerdensin?... � diyen Yarser� in mesaj� geldi. Daha sonra, g�ky�z�n� kaplayan bulut nedeniyle ay g�r�nmez oldu. 

San�r�m �slak �al y�z�nden, bo�ulacak gibi �ks�rmeye ba�lad�m ve buna daha fazla dayanamay�p il�� al�p, yatmaya gittim. Minik ve incecik bir battaniyeyi bambu zemine yay�p, �zerime de bir battaniye �rtt�m. Ama �ks�r�k uyutmad�. T�l cibinlikleri kullanmama gerek kalmad�, zira sinek yok. �ks�r�kten uyuyamamam yetmezmi� gibi, bir de yerli kad�n�n masaj �srarlar� iyice can�m� s�kt�. Allah� tan, Gines masaj yapt�rmaya karar verdi de, ben kurtuldum. Bo�una sevinmi�im. Ba�ka bir kad�n benim yan�ma konu�lan�p, defalarca, ne kadar g�zel masaj yapt���n� ve ne kadar ucuz oldu�unu f�s�lt� halinde tekrarlamaya devam etti. Neredeyse kad�ndan kurtulmak i�in masaj yapt�rmaya karar verecekken, t�m konu�malar�n b�y�k harflerle yap�ld��� bu mek�nda, ni�in � masaj�n � k���k harflerle ifade edildi�ine tak�l�p vazge�tim. Sonunda il��lar�n etkisiyle uyuyabildim.  

Gece hava �ylesine so�udu ki, bir odada on iki ki�i yatmam�za ra�men, birbirine kar��an nefeslerimiz bile bizi �s�tmaya yetmedi. Zira bambulardan yap�lm�� bu odan�n her yan� elek gibiydi. 

25.03.2005 - Chiang Mai 

G�� uyuyup, dinlenmi� olarak erkenden uyand�m. Kahvalt� haz�r de�ildi. Kahvemi i�ip benim sevgili, yaln�z a�ac�ma ko�turdum. Sabah �����nda bir ba�ka g�zel. Atl� prensimi g�rsem ancak bu kadar etkilenirdim herh�lde, diye d���nerek, dikenlere bata ��ka ona yakla�maya �al��t�m; ki yan�na gitmek nậm�mk�n. Dedim ya, atl� prens, yan�na var�nca durumu de�i�ip, kakt�se d�n��ebilir. Ben de makam�yla, �Seni uzaktan sevmek a�klar�n en g�zeli... � diyerek kendimi avuttum.  

Yar� ��plak �ocuklar, k�pekler, tavuklar, domuzlar aras�ndaki k�sa bir yarenlikten sonra kahvalt�ya ko�turdum. Bu ne m�kellef bir sofra!... Tost ekmekleri k�zart�lm��, yumurta, karpuz, ananas ve kahve. De�meyin keyfime. �ki haftan�n a�l���n� giderdim.  

Y�r�y�� ba�lad�. D�nk� kadar zorlu de�il, genellikle yoku� a�a��. �nce yak�ndaki bir k�ye u�rad�k. Bizden ba�ka bir trek grubu daha var. Ben bu k�yde fotograf derdine d���nce, arkada�lar� kaybettim. Neyse ki bizim Mr. Tem� in �Mama...� ���l�klar�n� duyup, onlara ula�abildim. Bu kez kendi kendime, gruptan ayr�lmama cezas� verdim.  

�stanbul� daki trekking gruplar�m da buralarda akl�mdan ��km�yordu. Hele ki Zarife adl� �aydanl�kta H�seyin Bey� in pi�irdi�i lezzetli �orbalar� Grubun zorlu y�r�y��lerindeki molalarda mutlaka bir arkada��n � Efk�r da��tal�m m� arkada�lar? � deyip, bizi durdurarak � Offffff!� Offffff!� � diyerek da�lar� inletmemiz. 

Bir �el�lede mola verdik. Su �ok so�uktu. Y�zemeyip, sadece ayaklar�m� sokabildim. ��le yeme�imiz, spagetti benzeri, sulu bir �ey. Herkes cibinliklerin i�indeki �iltelere uzan�p dinleniyor. Ben de Gines ile d�n ak�am yapt�rd��� � Lao masaj� � hakk�nda sohbet ediyorum, biraz sonra bir dilsiz yan�m�za gelip sohbetimize kat�ld�. V�cudunu kaplayan Buda fig�rl� d�vmelerini inceledik. 

Yeniden yolday�z. Bu defa aya�� kayan Gines, dik bir yama�tan a�a��ya yuvarland�. Yan�na ula��p onu kurtarmak i�in epey u�ra�t�k. Her taraf� yaralanm��, kan i�inde. Herkes tedaviye �al���yor. Ona yard�m etmek i�in bir solukta a�a��ya inen ben, kan� g�r�nce, tuttu�u i�in elim aya��m bo�and�. Ellerim titreyerek, �antamda sarg� malzemesi ve dezenfektan aray�p buldum ve arkada�lar�n eline tutu�turdum. Midem bulanmaya ba�lay�nca, bay�laca��m� anlay�p dereye kapakland�m. So�uk su sayesinde bay�lmaktan kurtuldum. Buradaki insanlar zaten yeterince tel��lanm��lard�. Bir de ben bay�lsayd�m pek ho� olmazd�.  

Gines� in ya�ad��� �anss�zl�ktan sonra daha dikkatliyiz. Rehber, hepimize ince bambulardan birer baston �retti, bununla daha g�venli y�r�meye ba�lad�k. Uzun bir y�r�y��le, bu gece konaklayaca��m�z alana vard�k. Bir nehir kenar�... Nehrin debisi olduk�a y�ksek. Arkada�lar bir �at� alt�na s���nd�. Ben de nehre ko�turup, temizli�e ba�lad�m. Ti��rtler, �oraplar, ayaklar vs... Sonunda so�uk suyla du� yaparak pakland�m. 

Yemekten biraz �nce, Mr. Tem elinde bir gitarla gelip, kafam�z� �i�irmeye ba�lad�. Neyse ki, John gitar� kap�p bizi bu i�kenceden kurtard�. Mr. Tem fazla konu�may� sevmiyor. Neredeyse t�m zaman�n� sa��n� tarayarak ge�iriyor. Ara s�ra y�z�ndeki sivilcelerle u�ra��yor; pudralan�p, kremleniyor. Daha da bo� zaman� kal�rsa �ark� s�ylemeye �al���yor.   

Saat 19:30 civar�, m�thi� bir dolunay g�r�nce, yeme�i b�rakt�m. G�zel bir a�� yakalamak i�in, fotograf makinesini kap�p, sadece bizim kald���m�z bu bar�na��n oldu�u ormanda, bir bilinmeze do�ru ko�turdum. Aya��mda ��p�d�k terlikler... Dolunay�n k�z�ll��� akl�m� ba��mdan ald� herh�lde. Yan�mda ��ayak sehpa da yok. Kahretsin!.. �yi fotograf olmayaca��n� bilerek, defalarca deklan��re bast�m. Olduk�a yak�n�mda hissetti�im bir t�k�rt� �zerine, arkada�lardan y�zlerce metre uzakta oldu�umu fark ederek, titremeye ba�lad�m. Oysa sevgili dostum Ken, bu huyumu bildi�i i�in, y�llar �nceki deneylerine dayanarak, bana defalarca � Tayland� �n kuzeyinde, da�larda yaln�z dola�ma � demi�ti. Arkada�lar�n yan�na d�nene kadar, arkamda bir s�r� yaban hayvan� beni koval�yormu��as�na ko�turdum. Ama biraz sonra, arkamda sadece iki k�pek�ik oldu�unu g�r�p rahatlad�m. 

Trekkingin en g�zel yanlar�ndan biri dayan��ma. Allah� �n orman�nda zaten ba�ka �aren de yok. Dayan��ma, yak�nla�may� da beraberinde getiriyor. Ayn� heyecan� payla�t���n insanlar, d���p kalma endi�esi, �ekincesiz ayn� yerde yat�yorsun, nefesler birbirine kar���yor. Karde�inle ya�ayamayaca��n yak�nl��� ya��yorsun. B�ylece, hepimiz uzun s�redir birbirimizi tan�yormu�uz gibi her telden sohbetler ba�l�yor, oyunlar oynan�yor. Yoksa gece nas�l ge�ecek? 

Paul ve k�z arkada�� Yeni Zelandal� imi�. �ki g�n �nce, lobideki bir gazetede Anzak G�n� ile ilgili g�rd���m il�n� an�msad�m. Burada yap�lan 25 Nisan Anzak G�n� ile bizdekinin niye ayn� g�nde yap�lm�� oldu�unu halen anlam�� de�ilim. �anakkale� de yap�lan ' Anzak G�n� ' nden haberdar olup olmad�klar�n� sordum. �ngiliz arkada�lar�n de�il ama Paul� un bilgisi vard�. Biraz bu konuda konu�tuk. Ona, Buket UZUNER� in Gelibolu ( The Long White Cloud � Gallipoli ) adl� kitab�n� g�ndermeye s�z verdim. 

Oyun s�ras�nda arkada�lar bana, � Biz sana rehber y�z�nden � Mama � diyoruz, senin ger�ek ad�n ne?� diye sordular. B�ylece, ad�m Mama� den Fatma� ya d�nd�.  

Oynad���m�z oyunlardan biri, �aprazlama birbirimize ge�irdi�imiz kollar�m�z ve masaya yerle�en eller ile refleks kontrol�. Elin tek vuru�uyla yandaki vuruyor, �ift vuru�ta geri d�n�l�yor, ��l� vuru�ta bir el atlayarak vuruluyor; hata yapan cezal� oluyor. Oyun �z�rl� olan ben, olduk�a s�k yeniliyorum. Buradaki yerlinin �nerisiyle ba�ka bir oyuna ge�tik. Barda��n �zerine yerle�tirilen pe�ete, lastikle sabitlenip, tam ortas�na madeni para konuluyor. Oyuncular sigarayla pe�etede birer delik a��yor, paray� kim d���r�rse o cezal� oluyor. Cezal�, yar�m barda�a yak�n viskiyi i�mek zorunda. Ben viskiyi sevmedi�im i�in, bana bundan b�y�k bir ceza olabilir mi diye d���n�yorum. Birka� kez affedildim, ama sonunda cezaya raz� oldum. Zira viskiyi gazoz ile kar��t�rarak i�iyorlar ve bana da denettiler. Hi� de fena de�il. Ama bu kadar �ok ceza al�nca sonu� nereye var�r onu bilemedi�im i�in, arkada�lardan izin isteyip yatmaya gittim. Bu defa bar�nakta �ilteler var, rahat�m yerinde. Gece yar�s� g�r�lt�ye uyand�m. Cezal�lar, yatacaklar� yeri bulamayacak kadar sarho� olmu�! Oliver ayakta duram�yor; kar�s�n�n deste�iyle yan�mdaki �ilteye uzand�. 

D�n�� g�nleri yakla�t�k�a, y�re�ime bir tahterevalli kuruldu. Bir taraf�nda yeniliklere a��k bir g�z ve merak; di�er taraf�nda yarenlere, kedime ve evime �zlem... G�rd�klerim tekd�zele�tik�e �zlem taraf�; yeni bir g�r�nt�, yeni bir seste ise merak taraf� a��r bas�yor. �kisi aras�nda med cezirlerdeyim.  

26.03.2005 - Chiang Mai 

Kimsecikler uyanmadan, fillerle sohbete gittim. G�n�n ilk ���klar�nda vadi harika g�r�n�yor; orman, meyve bah�eleri, nehrin ���lt�s� bir ba�ka. 

Kahvalt�m�z ya�da yumurta, karpuz, ananas, marmelat, tost ve berbat bir margarinden olu�uyor. Oliver uyanamam��. Uyand���nda da tam bir ak�amdan kalma durumu. Demek ki, viskileri g�t�rmek i�in en �ok o yenilmi�. Oysa o, en deneyimli oyuncuydu.  

Kahvalt� sonras� fillerle gezintiye ��kt�k. Yavru filler anneleriyle oyun oynamak isteyip ilerlememizi engelliyor. Resmen �n�m�zde nehirde su balesi yap�yorlar. Bebek her yerde bebekli�ini g�steriyor; istediklerini de elde ediyor. �yle tatl�lar ki, i� sesim c�sselerini unutturup, � Al kuca��na, ok�a!.. � diyor.

Daha sonra kano fasl�na ge�ildi. Nehirde hi� y�zmemi�im. Zaten denizde de do�ru d�r�st y�zemem. Bu y�zden kat�lmak istemiyorum. Ama Gines� in �srarlar�yla, �antam� onlarca ki�inin oldu�u ortada bir yere b�rak�p, kendimi, can yeleklerini ve kask� ku�anm�� olarak, kanoyu nehre ta��rken buluyorum. Akl�m�n �o�u, uluorta yere b�rakt���m tek servetim olan fotograf �antamda. 

Oliver, e�i Gilda, Gines, Lara, Paul ( kolundaki d�vme y�z�nden, herkes ona Spiderman diyor ), ben ve kano sahibi, nehirle bo�u�maya ba�lad�k. Bir ara, kanonun y�rt�k olan b�l�m�nden d��ar� ��kan sol aya��m, kano ile koca bir kayan�n aras�na s�k��t� ve yeni bir k�r�k olay� ile kar��la�t�m diye �d�m koptu. Daha �nce, iki kolum yine bir gezideki kazada Pakistan� da, sa� aya��m ise �stanbul� daki bir yaya kald�r�m�nda kontrol�n� kaybeden s�r�c�n�n arabas�yla �st�nden ge�mesiyle k�r�lm��t�. Panik olduk. Ama ��k�r ki ciddi bir sorun olmad�. Sadece ufak bir s�yr�kla atlat�p, bunu da denemi� oldum. 

Nehrin durgun bir yerinde, bambu - kano keyfinden sonra inerken, bu kez de Oliver� in aya�� bambular�n aras�na s�k���nca yine panikledik. Ama �irin bir k�yde yemek molas� verince her �eyi unuttuk. �antalar�m�z da buraya getirildi. 

Her ne kadar turistik bir etkinlik de olsa, nehirdeki ya�am m�cadelesinden sonra, karn�m da doyunca art�k fotografa s�ra geldi. Makineyi kapt���m gibi nehir boyunca ko�turdum. Bir ara iki kad�n bal�k��ya rastlad�m. Nehre girmi�ler, ellerinde birer a�, neredeyse her a� at��lar�nda birka� bal�k yakalay�p, omuzlar�nda as�l� olan kapakl� sepetlere at�yorlar. Ben bu bal�k�� kad�nlara kendimi kapt�rm��ken, bir motosikletli yan�ma gelip, � D�n�� i�in sizi bekliyorlar� dedi. Randevu zaman� konusunda benim kadar dakik olan biri i�in bu hi� affedilmez bir durum. Ama saate bakt���mda, su�lu olmal���m� g�r�p rahatlad�m. Fakat bu ba��na buyruklu�um y�z�nden, rehberle aram olduk�a limon�. Oysa �antalar� ona ta��tmad���m i�in mutlu olmas� gerekir. ��nk� organizasyonu yapanlar, koca �antalarla yola ��karken, � Ta��yamazsan rehbere verirsin, nas�lsa o bir at gibi g��l�... � diyorlard�. 

Skoda taksiyle Chiang Mai� ye iki saatlik bir yolculukla d�nd�k. Ya�mur �iseliyor, topra��n kokusu i�imde tatl� duygular uyand�r�yor.  

Bangkok� a d�n�� i�in otob�se naklimize yakla��k iki saat vard�. Bu zaman�, kanal kenar�nda y�r�yerek ve pazarda gezerek ge�idim. Saatimin kopan kordonu yerine yenisini ald�m. 

D�n��te taksi t�ka basa dolu; hatta i�ine s��mayanlar yanlara tutunarak ayakta gidiyor. B�ylece otob�s�m�ze ula�t�k. Bu otob�s, di�erine g�re daha l�ks. Yani en az�ndan klima sistemini kapatmak m�mk�n. Ayr�ca gelirken ya�ad���m deneyimden sonra, yan�ma gere�inden fazla giysi alm���m. Koltuk arkada��m orta ya�l� bir �ngiliz; durmaks�z�n konu�uyor. H�zl� konu�tu�u i�in, s�ylediklerinin yar�s�n� anlayam�yorum. � L�tfen h�zl� konu�may�n, benim �ngilizcem iyi de�il, sizi anlayam�yorum � dedi�imde, biraz yava�lad�. Trafik korkum y�z�nden, huzursuz bir uykuya dald�m. Tayland� da trafi�in soldan olmas�, Pakistan� daki kaza nedeniyle korkular�m� g�n y�z�ne ��kar�yor. 

27.03.2005 � Bangkok 

Saat 06.00 civar� uyand�m. B�y�k bir �ehre giriyoruz. Koltuk kom�um, � Bangkok�a geldik � dedi. Otob�s TAT ofisin ( Turizm B�rosu ) �n�nde durdu, s�rt �antam� oraya b�rakt�m. 

Khao San Road� a do�ru ilerlerken, yolda hamur k�zartanlara rastlay�nca, �ekerli olmas�ndan korkarak minicik bir tane ald�m. Aman Tanr�m!.. Tam da anam�n yapt�klar�n�n tad�nda. �yi ki, daha �nce bu hamurcular� fark etmemi�im. Bunlar y�z�nden, buradan kilo alm�� olarak d�nebilirdim. 

Tayland bir Seven Eleven cenneti. Her ad�m ba�� bir tane mevcut. Fiyatlar� ise bakkallara g�re daha pahal�. Her yerde oldu�u gibi, burada da bu t�r yerlerden al��veri� etmek yerine, yerel d�kk�nlar� tercih ettim. 

Khao San Road� un arka soka��ndaki �st� kapal� Piyango Pazar�' na u�rad�m. M�thi� bir kalabal�k. Kolay para kazanman�n g�ndemde oldu�u geli�memi�, az geli�mi� �lkelerde, halk�n umudu piyango� Tezgahlar�n �zerinde iplerle ve mandallarla tutturulmu� biletler, al�c�larla bulu�uyor. Nas�l bir se�im yapt�klar�n� ke�fedemedim, ama al�c�lar biletler �zerine e�ilmi�, ara�t�rarak �ans ar�yorlar. Pazar�n ��k���ndaki cadde �zerinde kocaman panolar�n �n�nde onlarca ki�i elindeki bilete bakarak kazan�p kazanmad�klar�n� tespite �al���yorlar, iti�ip kak��arak...

Buralarda tezg�hlarda yemek, �orba, sos ve benzerleri minicik, beyaz, �effaf torbalara koyarak sat�yorlar. �nsanlar da bunlar� herhangi bir yere oturarak veya y�r�yerek yiyip i�iyorlar. Hemen her yerde hamaklarda oturan ya da uyuyan insanlara rastlamak m�mk�n. 

Wat Po civar�na gittim, pazarda dola�t�m. Chao Phraya Nehri k�y�s�nda bal�k kurutanlar� g�rd�m, fotograf i�in onlara tak�ld�m. Sonra tekneyle nehirde dola�t�m. Birka� g�n �nce g�r�p merak etti�im camiye olduk�a zor ula�t�m. Kapal�yd�. �mam�n annesi oldu�unu s�yleyen, 100 kiloluk, ask�l� elbiseli bir hatun, yine kendisi gibi olan k�z�n�, bana camiyi gezdirmesi i�in g�revlendirdi. �in mahallesini, halleri dola�t�m. �ki tekne de�i�tirerek, Temple of Down� a ge�tim. Olduk�a etkileyiciydi. Stupalar�n �zerindeki reng�renk ve �zenli seramik i�ler g�z al�c�. Tap�na��n i�indeki halk ile Lamalar�n seremonisi ise g�r�lmeye de�er� 

Burada giysi, hediyelik e�ya gibi �eylerin fiyat� T�rkiye� dekinin en az yar�s�. Khao San Road� dan ufak tefek bir �eyler al�p, bavulumu almaya gittim. Ne yaz�k ki, b�rakt���m yeri bir t�rl� bulamad�m. Me�er burada onlarca TAT ofis varm��. Oysa Ayuthaya turunda tan��t���m �ngiliz arkada� Christina bana sanki bir tane varm�� gibi; � TAT ofistekilere benim arkada��m oldu�unu s�yle, sana trekking i�in yard�mc� olurlar � demi�ti. �ki saatlik bir arama ve telefon haberle�mesinden sonra, s�rt �antam�n nerede oldu�unu ��renebildik. Bu hem sinirlerimi bozdu, hem de bana m�thi� zaman kaybettirdi.  

Daha �nce, havaalan�na gidi� i�in Mama Tur� dan bilet alm��t�m. �antam� oraya b�rak�p, civarda biraz daha oyaland�m. � Tayland� a gelip de bal�k yemeden d�n�l�r m�? � deyip, kendime bir bal�k ziyafeti �ekmek istedim. Fakat, bal�k iyi temizlenmedi�i i�in yar�m b�rakt�m. Ama m�s�r, mango ve ananas ile keyiflendim. 

Mama Tur� un minib�s�ne bal�k istifi oturtularak, saat 21.00�de alana transfer olduk. Singapur� dan gelen THY u�a��na olduk�a ge� giri� yap�ld�. 

Yan�mda oturan arkada�tan y�kselen dayan�lmaz koku y�z�nden bo�ulacak gibi oluyordum. Hosteslere, bu i�e bir ��z�m bulmalar� i�in rica ettim; bol miktarda kolonyal� mendil verdiler. G��l�kle uyudum. 

28.03.2005 Bangkok � �stanbul 

Gidi�i 10 saat s�ren u�ak yolculu�u, d�n��te 11,5 saat s�rd�. Saat 08:oo civar� alana indik. �antalar� eve at�p i�e ko�turdum.  

Dayan�lmaz s�ca�a, sa�l�k sorunlar�ma, zaman k�s�tl�l���ndan g�remedi�im yerlere ra�men g�zel bir gezi daha bitmi�ti� Akl�m�n bir k�sm� beni b�y�leyen Tonle Sap� dayd�. Neden nehirleri bu kadar seviyordum?�

Oysa a��k denize yak�n bir k�yde do�up b�y�m��t�m, ama d��lerimi s�sleyen deniz kenar�nda de�il de nehir kenar�nda bir evdi. Denizde �zg�rce kula� atmak yerine, evimin �n�ndeki nehirde �rdeklerin �zg�rce s�z�lmelerini izlemek istiyordum. Her bakt���mda bana nehir gibi g�r�nen �stanbul Bo�az� tutkunlu�um da acaba k�s�tl� d��lerimin sembol� m�yd�, enginlere bakmak beni a��yor muydu? Tonle Sap nehrinden neden bu kadar etkilenmi�tim? Oradan ayr�l�rken yardan ayr�l�rken duyulan ac�n�n benzeri y�re�imi neden kas�p kavurmu�tu? Ama daha gidilecek yollar vard�. ��e gitmek i�in bindi�im otob�ste yeni pl�nlar�ma ba�lam��t�m bile; Ekim veya Kas�m ay�nda Myanmar ve Laos� Oralarda, s�n�ra yak�n Mekong �rma�� beni bekliyordu, e�er ya�am izin verirse sadece birka� ay sabretmem yeterliydi...

------- ....... -------

NOT: Takdir edersiniz ki internetteki yer darl��� nedeniyle �ok sevgili duyguyo�uran�m�z F. �ZD�REK' in g�nderdi�i t�m fotograflar� sayfalara y�kleyemiyoruz. Bu fotograflar�n Telif Hakk� Sahibi say�n Fatma �ZD�REK' in arzusuyla ve onay�yla fotograflar� g�rmeyi arzu eden SiZlere, maille g�nderebiliriz.

: �stanbul, 30.05. 2005, Fatma �ZD�REK,                                                              Di�er bir ANI i�in

                            

Bir �nceki Yap�t Teknik Aksakl�k Bildiriniz Edebiyat At�lyesi Girisi T�rkce veya Di�er Bir Dil Yan�lg�s�n� Bildiriniz S�zl�k Telif Haklar� Kanunu �mla K�lavuzu  Bu yazar�m�z/Bu yap�t hakk�nda ODA AKDEN�Z ODA EGE ODA MARMARA Enstit� Girisi Bir Sonraki Yap�t