ANI �ekmecesi
Yaz�n�n ve Fotograflar�n Telif hakk� sahibi: Fatma �ZD�REK
Tayland � Kambo�ya G�NCES�
10.03.2005 - 15.03.2005 16.03.2005 - 21.03.2005 22.03.2005 - 28.03.2005
3
22.03.2005 - Phnom Penh - Bangkok Sabah saat be�te uyand�m. Bir �eyler at��t�r�p ��kt�m. Bah�enin demir kap�s� kilitli. Kap�dan, faturay� g�rmeden b�rakm�yorlar. Oysa ben faturay� nereye koydu�umu bulam�yorum. S�r�c� gelmi�, bekliyor. Bir �ekilde, i�eriden �deme yapt���m� ��renip kap�y� a�t�lar da ��kabildim.
Victoria Monument� in ( Viktoria an�t� ) yan�ndan sahile gittik. Olduk�a kalabal�k bir grup Taichi ( Asyal�lara has m�zik e�li�inde meydanlarda yap�lan sabah jimnasti�i ) yap�yor. Hareketlerinden balet oldu�unu sand���m bir gen� de grubu y�netiyor. Nehre indim. Buradaki grubun �o�u M�sl�man. Onlarca t�r bal�klar� temizleyip, sat��a haz�rl�yorlar. G�n do�umu yine ilgin� olmad�; bu defa da, g�ne�i g�rmeme bulutlar izin vermedi. Ama ben ��lg�nlar gibi fotograf �ektim. Burada ya�am bambu sandallarda s�r�yor. �st� minik bir tente ile kapl� sandallar�n i�inde ak� ile kullan�lan televizyon bile mevcut. Biraz sonra bisikletli ekmek�i geldi. Eh ya�amak i�in daha ba�ka ne gerekir!... Havaalan�na gitmek i�in yola ��kt�k. Trafik olduk�a yo�un. Cyclolara, bir kamyon boyutunda, reng�renk bo� bidonlar y�klenmi�, ta��n�yor. San�r�m bir i�li�e g�t�r�yorlar. Yaz�k ki, motorun �st�nden fotograf �ekmeyi beceremedim. U�a�� ka��raca��m diye, inip vakit kaybetmekten de korktum. Sonunda alana vard�k. K���c�k bir yer... �� g�nl�k birlikte seyahatin sonunda nerede ise bir dosta d�n��en Versarin� e �cretini ve bah�i�ini verdim. Sar�larak vedala�t�k... G�venlikten ge�ip alana girdim. Giri�te oldu�u gibi, ��k��ta da fotograflar�m �ekildi. U�a�a giderken, 25 Dolar �dememi istediler. � Giri�te 6 Dolard�, �imdi niye 25 Dolar? � diye itiraz edecek oldum, � O zaman sizden yanl�� alm��lar � dediler... Yukar�da sigara i�ilen b�l�m varm��, hemen oraya ko�turdum. Alanda sadece iki Duty Free Shop var, onlara bakt�m. Olduk�a g�zel el dokumalar� ve deri �r�nler sat�l�yor. Dokuz numaral� u�a�a ge�i� kap�s�nda, u�urlanmakta olan bir Lama ve ard�ndaki d�rt ki�i, yerlere kadar e�ilerek selamla�malar... Kral hazretleri oldu�unu yine ge� fark ettim. Ama bu defa, uzaktan ve arkas�ndan �ekilmi� de olsa, Kral bir fotograf�m oldu... Kentlerde yiyecek ve giyecek ne kadar ucuz ise, havaalan�nda da o kadar pahal�. Tap�naklar�n giri�inin de olduk�a pahal� oldu�unu d���n�yorum. Ama buralar�n bak�m�, temizli�i ve korunabilmesi i�in, bu da gerekli d���ncesindeyim. Zaten tap�naklar�n �o�unda bak�m ve kaz� �al��malar� var. Her �ehir ve �lkeden ayr�l�rken oldu�u gibi, i�ime yine bir h�z�n ��kt�. Kambo�ya, muhte�em Angkor Wat, Tonle Sap ve kal�nt�lar�n�n bile insan�n t�ylerini �rpertti�i �l�m Tarlalar� ile �deta beynime kaz�nd�. Bu �lkeye defalarca gelmekten b�kmayaca��m� d���n�yorum. P�r p�r u�a��m�z zaman�nda kalkt�. Bu kez �nde oturuyorum. Camdan d��ar�y� izleme �ans�m var, fakat bu kez de bulutlar g�r���m� engelliyor. M�thi� ac�kt�m. Sosisli po�a�a benzeri bir �ey verdiler, yiyemedim. Yan�nda minicik bir kek vard�, onu da su ile zorlukla yutum. U�a��n i�i yol boyunca dumanl� ve sisli vaziyette, Bangkok� a vard�k. Ku�bak��� Bangkok� u izliyorum. Cetvelle �izilmi� gibi yollar ve kanallar �ok keyifli g�r�n�yor. Tayland� a giri� i�in u�akta verilen formu doldurmu�tum. Giri�te bunu ka�eleyip, pasaporta z�mbalad�lar. Alanda otob�s beklerken paket turlara bakt�m. Bir otelde kalmad���n s�rece �ok pahal�. Otellerde kalmaksa bana pahal� geliyor. �rne�in; trekkingi bir otelde kalarak yapmak istersem 20 Dolar, ki�isel olarak yapmak istersem 120 Dolar. Otel ile anla�ay�m desem, en ucuz otel 30 Dolar. Uzun s�re A2 numaral� Banglumphu otob�s�n� bekledim. Trafik yine korkun�. Soi Rambuttiri� de du� ve tuvaletsiz bir oda i�in, 280 Baht� a Swasdee otellerinden biriyle anla�t�m. Bunlardan burada alt� tane var ve her birinin fiyat� ve s�n�f� farkl�. Du� al�p, �ehri dola�maya ba�lad�m. Daha �ok Grand Palace ve Wat Po civar�nda vakit ge�irdim. Wat Po� da �e�itli Buda heykelleri bulundu�u gibi, 46 metre boyunda ve 15 m y�ksekli�indeki, tu�la ve al�� ile yap�l�p sonradan alt�n varak ile kapl�nm�� en b�y�k ( ger�i bana Ayuthaya� daki daha b�y�k gibi g�r�nm��t� ) � Yatan Buda Heykeli� de burada. Ayak taban�nda, ger�ek Buda� y� simgeleyen 108 de�i�ik u�urlu i�aret ( lak�ana ) sedef ile betimlenmi�. Buran�n bir tap�nma yeri olarak ge�mi�i 16. y�zy�la kadar uzan�yormu�. Stupa ve tap�naklar�n renkli mimar�si de g�z al�c�. G�nbat�m�n� g�r�nt�lemek i�in, Chao Phraya Nehri� nin do�u yakas�nda bulunan me�rubat fabrikas�n�n otopark� �ok uygundu. ��nk� burada olunca, g�ne�i Temple of Dawn� �n ( �afak tap�na�� ) �zerinden bat�rmak ho� olacak d���ncesindeydim. Ben burada beton bah�e �itinin �zerine t�nemi� beklerken, gelen ge�en halime g�l�yordu. Dijital makinenin ayarlar�n� beceremiyorum. G�n bat�m� da sis y�z�nden keyifli olmad�. Fotograf �ekmek i�in iyi bir a�� ararken, nehir �zerinde g�zel bir kafe g�rm��t�m. Orada oturdum. Sigara ve expresso e�li�inde, nehirden u�arcas�na ya da sal�narak ge�ip giden ta��tlar� keyifle izledim.
Chao Praya Nehri Bangkok� un ortas�ndan ge�iyor. Nehrin do�usunda kalan kent merkezini ise, ortas�ndan ge�en demiryolu ikiye ay�r�yor. Eski Bangkok� un bulundu�u Ko Ratanakosin, demiryolu ile nehir aras�nda. Demir yolunun do�usunda kalan b�lge, genellikle y�ksek binalar�n bulundu�u Yeni Bangkok. Nehrin bat�s�nda kalan b�lge ise, Bangkok� tan �nce on be� y�l �lkenin ba�kenti olan Tanburi b�lgesi. Tanburi, bug�nk� gecekondula�maya ra�men, eski dokuyu da koruyor. G�n�m�zde Tayland� �n y�netimi, parlamenter sisteme dayal� me�ruti monar�i. Kraliyet ailesi, �lke birli�inin ve geleneklerinin simgesi olarak kabul ediliyor. Soya ba�l� olarak ba�a ge�en kral, anayasa uyar�nca devlet ba�kan� ve Sil�hl� Kuvvetlerin ba�komutan�. �lke anayasas� s�n�rl� bir demokrasiye yer veriyor. Ge�mi�te �lke idaresine s�k s�k m�dahalede bulunan ordunun, y�netimde b�y�k bir a��rl��� var. G�neydo�u Asya� da geni� bir alana yay�lm�� olan Day halklar� i�inde s�n�fland�r�lan Taylar, n�fusun y�zde elli ���n�, Laolar y�zde yimi yedisini ve �inliler y�zde on ikisini olu�turuyor. Khmerler, Malaylar, Hintliler, Monlar, Karenler, Semanlar ve Cao Namlar ise az�nl�klar� olu�turuyor. N�fusun y�zde doksan d�rd�, resmi din olan Budizm' e ba�l�. Dinsel az�nl�klar�n ba��nda M�sl�manlar, Hindular, Sikhler ve H�ristiyanlar geliyor. N�fusun �nemli bir kesimi Bangkok ve �evresinde ya��yor. Wat Ratchabopnit� in yan�ndaki bir bah�ede, be�i erkek biri kad�n alt� ki�inin eskrim �al��mas� yapt�klar�n� g�rd�m. Bah�e s�k demir �itlerle �evriliydi. �itlere t�rman�p fotograf �ekmek i�in u�ra��rken, sivri u�lar�n v�cuduma sapl�nmas�ndan da korkmuyor de�ildim. Ama k�l�c� g�r�nce y�re�ime sapl�n�p kalan ac�s� daha bask�n geliyordu. Khao San Road� a d�n�p paket turlar i�in ara�t�rma yapt�m. Chiang Rai ve Chiang Mai i�in iki g�nl�k tur var. Ama o kadar uzun yol iki g�n i�in gitmeye de�mez. Sonunda �� g�nl�k bir Chiang Mai trekking turu bulup, 1800 Baht� a anla�t�m. Yar�n 18.00� de gelip beni otelden alacaklar. Oteli bin bir g��l�kle buldum. Klima �al���nca, kal�n giysime ra�men donuyorum. Klimay� kapat�nca da odada durulmuyor. �aresiz klimay� kapatt�m. Hi� de�ilse hasta olma riski yok. 23.03.2005 � Bangkok � Chiang Mai Epey ge� kalkt�m. Klima kapal� yatt���m halde, bo�az�m �ok k�t�. S�rt �antam� emanete b�rakmak istedim, 10 Baht. Resepsiyonda oturup bir kahve i�tim, 25 Baht. Ke�ke bir �eyler at��t�rmasaym���m. Burada olduk�a g�zel kahvalt� se�enekleri varm��. Ben de bazen ucuz olsun diye sefil yerlerde konaklamaktan baz� �eyleri �skal�yorum. Wat Po� ya do�ru y�r�meye ba�lad�m. Ye�enlere u�urtma almak istiyorum. Onlarca t�r u�urtma var; k���ttan, sentetik kuma�tan, naylondan... Kelebek, yarasa, u�ur b�ce�i, �r�mcek, �i�ek vs. �eklinde. Fiyatlar ise 30 Baht ile 600 Baht aras�. Hi� de fena de�il, ama nas�l ta��yaca��m.
Daha sonra merkeze d�n�p, bir tuktukcu ile anla�arak, Wat Benchamabophit� e ( Marble Tap�na�� ) gittim. Etkileyici bir yer... Turuncu kuma�lara sar�nm�� Lamalar, yemye�il bah�ede dola��yor. Bah�enin i�inde bir kanal, kanalda kocaman nil�ferler, minik plastik bir kay�k ve i�inde �ocuklar, s�sl� k�pr�ler... Mek�n ve �evre sade, ama bir o kadar da renkli ve sevimliydi. D��ar� ��kt�m, hayvanat bah�esini ar�yorum. Yine �irin kanallarla, �i�ekli, tarhl� yollar ve d�nellerde devasa boyutta kral ve krali�enin sade fotograflar�. Olduk�a uzun bir aramadan sonra, hayvanat bah�esinin kap�s�n� bulup, i�eri girdim. Ortadaki g�lc�k etkileyici. ��inde pedall� kay�klar, onlarca okuldan gelmi� reng�renk formalar� ile ��renciler, ��retmenleri� Yuva �ocuklar� da getirilmi�, bunlar�n yan�nda ��retmenlerden ba�ka hem�ireler de var. Hayvan �e�itlili�i a��s�ndan, buray� yeterli bulmad�m. S�cak ve a�l�ktan ba��m d�n�yor. Soya filizi kavurmas� yiyeyim istiyorum ama yapm�yorlar. Ben soya filizlerine, soya filizleri bana bak�p duruyoruz. Tavuk buduna fit oldum, ona da tuz vermiyorlar. Tuz sosun i�indeymi� ama kokusundan yemem m�mk�n de�il. Di�er sosu deniyorum, o da �ekerli. Sonunda g�z�me bir yerde tost ve ekmekler ili�ti. Bu ekmekler hayvanlar i�inmi�. �ki adet tost dilimi k�zartt�rd�m. Hafif �ekerli ama olsun, art�k onlarla idare edece�iz. Birini yiyip, di�erini zulaya att�m. Uzakta, �ngiliz mimar�si tarz�nda b�y�k bir yap� g�r�l�yor. Bu Anantasamakhom Throne Hall. Ona ula�maya �al��t�m. Yemye�il ve bak�ml� bir bah�eye sahip. Fil M�zesi� nin yan�ndan ge�ip Vimanmek kona��na gitmeye �al���yorum. Yorgunluk ve s�caktan �lmek �zereyim. Zaman problemi de var. Yol uzay�nca vazge�ip �ehir merkezine d�nmek i�in tuktukcu aramaya ba�lad�m. Bizdeki gibi turist fiyat� s�yl�yorlar. Neyse... Buran�n yerlisi bir han�m yard�mc� olup, fiyat� 30 Baht� a d���rd�. Ben de b�ylece, VII Rama K�pr�s�� n�n yan�na yorulmadan gittim. Sabahlar� hava nedense hep sisli oluyor. Fotograf i�in iyi bir ���k olana�� bulunmuyor. Ben de teknelerle Chao Phraya Nehri� ni gezdim. Nehir kenar�nda bal�klar�n kurutulmas� ve Temple of Dawn' �n uzaktan g�r�n��� �ok ilgin�ti. VII. Rama K�pr�s�� n�n yak�n�ndaki 15 numaral� iskeleden ekspres tekneye binip, neredeyse ana kentin bitimine kadar gittim. Fiyat� 8 Baht. Hem ucuz, hem de yerel halkla birlikte oluyorsun. �zel teknelerin saati 900 Baht� tan ba�l�yor. Ama pazarl�kla fiyat� indirmek m�mk�n. Ekspres ile tek y�n zaten yakla��k bir saat s�r�yor. Tekneler ince ve uzun, yanlar�nda naylon tente var. Zira yan�n�zdan ba�ka bir tekne ge�erse, dalgas�ndan sular i�eri doluyor. Bu teknelerle seyahat olduk�a pratik ve keyifli. Teknelerle dola��rken, kar�� k�y�da Phra Pok Kloa K�pr�s�� ne yak�n bir cami g�rd�m. Bir ara oraya da gitmeliyim, ama bug�n olas� de�il. Belki Trekkingden d�nd�kten sonra... Silom & Patpong b�lgesinde biraz dola�t�m. Evlerinin alt�nda, hamaklarda ya da yerlerde uzanm��, kedi - k�pe�iyle yatan ya da masaj yap�p / yapt�ran insanlarla sohbet ettim. �ehrin bu b�lgesinde �ok y�ksek ve b�y�k binalar var. Ama �ehir merkezinden daha sakin. T�pk� bizdeki gibi; her �ey ve her yer karma kar���k. Saat 16:20� deki botla geri d�nerek, 8 numaral� iskelede indikten sonra u�urtmac�lar�n yan�na gidip onlar� izledim. U�urtmalar�n g�ky�z�nde s�z�l��� bana �zg�rl�k ve mutluluk duygusu veriyordu... Saat 17.00� de otele d�nd�m. �antam� al�p, kendime bir kahve s�yledim. Kahvemi yudumlarken, tavandan ba��ma, ba��mdan dizime, dizimden de yere a�a�� yukar� 10 cm. boyunda bir kertenkelecik d��t�. Yerimden z�plad�m. Allah� tan sa��m uzun de�il, tutunamad�. Me�er tavan kertenkele doluymu�. Korktu�umu anlayan �ocuklar, di�erlerini de �zerime d���rmeye �al��arak benimle �akala�t�lar. Saat 18.00� i biraz ge�e tur �irketinden gelip beni otelden ald�lar. Arkamda b�y�k s�rt �antas�, omzumda as�l� fotograf �antas�, elimde k���k s�rt �antam... Yar�m saat yol y�r�d�k otob�se ula�mak i�in, ya da �zerimdeki a��rl�k y�z�nden bana �yle geldi. Otob�ste �n koltuklar dolu, ikinci s�raya yerle�tim. Kalabal�k de�il, tek tek oturulabilir. �nde olup yolu izlemek isterdim, ama olmad�. Camlar y�ksek, araban�n �n�nde minicik bir tap�nak, �i�ek ve Buda heykelleri dolu. Hatta Buda� n�n yiyecekleri bile konmu�!... Trafik yo�un. D�md�z arazide, muntazam yollarda, Bangkok� un 700 km kuzeyindeki Chiang Mai� ye do�ru ilerliyoruz. Bilet diye elimize tutu�turulan k���tlar� otob�se binince al�yorlar. Fazla dayanamay�p ikili koltu�a uzanarak uyudum. Otob�s�n klimas� y�z�nden uykum s�k s�k b�l�nd�; titreyerek uyand�m. Havaland�rmay� naylon po�etlerle kapad�m ama faydas�z. Donmak �zereyken, molalardan birinde bagajdan e�yalar�m� almak akl�ma geldi de biraz rahatlad�m. Bo�az�m berbat, a�r�yor. S�k s�k verilen molalardan birinde, Tsunami fel�keti i�in yard�m toplayan �niformal� birilerine rastlad�m. Bu arada her molada ozonlanm�� sudan al�yorum. Hem ucuz hem de tek �ekersiz i�ecek. Yiyecek bir �eyler ar�yorum ama nafile! Benzin istasyonunun marketinde, bir ara ay�i�e�i �ekirde�i g�rd�m. Tam da bizdeki gibi paketlenmi�. Ne yaz�k ki, o da �ekerli! 24.03.2005 - Chiang Mai Sabahleyin saat alt�ya do�ru Chiang Mai� ye vard�k. Bir benzin istasyonunda, bizi alacak ki�iyi bekliyoruz. Taksi dedikleri Skoda, geldi. �ste bagajlar�m�z, arkas�na 14 ki�i dolu�tuk. M�thi� g�zel bir yoldan �ehir merkezine do�ru gidiyoruz. Trafik soldan ya, sa��m�z geli� y�n�. Ortadaki tarhlarda bir tek siyah ve mavi rengin bulunmad���, akla gelebilecek her renkte Begonviller, yakla��k bir metre boyunda budan�p, a�a� haline gelmi� ve hepsi �i�ek a�m��... Aralar�nda, d�rt be� metre aral�klarla dikilmi�, iki metre boyunda, i�ne yaprakl�, lotus kozas� �eklinde kesilmi�, yemye�il, a�a�s� bir bitki... Havaalan�ndan �ehre kadar yol b�yle s�r�yor. Arabadaki ezilme b�z�lmelere, �i�eklerin etkisiyle ald�rm�yorum. Anayoldan sap�p darac�k bir sokaktan, bir tap�nak �n�nden ge�erek, Changmai Inn pansiyona vard�k. Bizi neskafe ile a��rlad�lar. Sevdi�im tat, mutluluk verdi. Biraz kahve reklam� gibi oldu ama, ne yapay�m? �nsan g�nde �� paket sigara, birka� tas da kahve i�me al��kanl���na sahip olunca!� Da� yollar�na d��meden �nce k�sa bir s�remiz vard�. Bir �ehir haritas� bulup etraf� tan�mak i�in ��kt�m. Kent merkezi kare �eklindeki bir kanal i�inde ve Mea Ping nehrine do�ru ilerliyor. Dakikli�im y�z�nden erkenden otele d�nd�m. Bo�unaym��! Uzun bir s�re, bizi ormana g�t�recek taksiyi bekledik. Bizi kar��layan kilolu bir hatun, pis ve sakil bir s�rt �antas�n� ve yan�m�za alaca��m�z e�yan�n resimli ve yaz�l� olarak belirtildi�i bir fotokopiyi �n�me atarak; � Bunlar� �una doldur! � dedi. Grubun beylerine daha nazik davrand��� g�z�mden ka�mad�. Kendi minik s�rt �antam� kullanay�m dedim, yeterli olmazm��. Bir de beni azarlad�! Neyse... Pis mis bir havlu, mayo, kal�n giysi, di� f�r�as�, su, �v�r� z�v�r� bu �antaya t�k��t�rarak, s�rt�ma y�klenip, fotograf �antam� da omzuma ast�m. Kad�n, fotograf �antam� g�r�nce, � Bu olmaz!... � diye feryat etti. � Niye ? � diyecek oldum, ta��yamazm���m! Fotograf �ekmeyeceksem da�larda ne i�im var? Zar zor ikna ettim. Ne olacak foto �antas�ndan? Sadece be� alt� kilogramc�k. ��inden yedek makine ile Phnom Pehn� de nehre inen merdivenlerde d���r�p, bir top gibi z�playarak merdivenlerden a�a�� inerken zor yakalad���m bozuk objektifi de ��kar�nca, zaten d�rt be� kilograma d��m��t�r. Mal�m taksiyle 10:30� da yola ��kt�k. On dakika gitmi�tik ki, su ve ihtiya� molas� i�in taksimiz bir pazarda durdu. � Da�da yaln�zca suya ihtiyac�n�z var � dediler. Ben de i�i abart�p, alt� �i�e su ald�m. Akl�mca, �� g�n ancak yeter diye d���n�yorum. Kimse de alma demiyor. Yakla��k bir saat boyunca, asfalt ve olduk�a iyi bir yoldan gidip, bir nehir kenar�nda durduk. �ok sevdi�im Okalipt�s a�a�lar� alt�nda, bambulardan yap�lm�� bir kerevet �zerine konu�land�k. Sevgili a�ac�ma s�rt�m� da dayad�m� Kumanyalar�m�z� ellerimize tutu�turdular; havu� ve yumurtal� pil�v... M�r�n k�r�n, su ile yutmaya �al��t�m. Bitiremeyip, yar�s�n� da yan�mda bekleyen k�pe�e verdim. Oysa ben bu pil�v� �stanbul� daki Hongkong restoranlar�nda soya filizi ve ac� sosla kar��t�rarak, bir s�r� para kar��l��� keyifle yiyordum. Taksi geri d�n�yormu�. � Bu kadar suyu ta��yamazs�n�z � dediler. �ki �i�e suyu ald�m, d�rd�n� onlara hel�l ettim. Yemek s�ras�nda, �n�m�zden ���l�k ���l��a kanolar ge�iyor. Ben bu i�i asla beceremem diye, onlara �zenerek ve g�pta ile bak�yorum. Yemek fasl�ndan sonra y�r�y�� ba�lad�. Devaml� dik ��k�yoruz. S�rt�mda �� litre su, gere�inden fazla �v�r z�v�r dolu s�rt �antas�, r�zg�rl�k yetmezmi� gibi i�inde �emsiye bile var. Boynuma �aprazlama as�lm�� yakla��k be� kiloluk fotograf �antas�yla, art� 40 dereceye varan s�cakta, ha babam de babam yoku� yukar� y�r�yoruz. S�k s�k da mola veriyoruz. Rehberimiz on sekiz ya�lar�nda biri. Olduk�a s�k, bir bana bir �antama bak�p y�z�n� ek�itiyor. S�cak dayan�lmaz oldu�u i�in molalarda �antalar� yere at�p, ben de bir yere ��k�yorum. �zerimde sadece ask�l� bir penye var. �antalar�n de�di�i yerler su gibi ter. Ama �st�m� de�i�tirmem olanaks�z. Molalardaki her oturma ve sigara i�i�, bana art� bir yorgunluk olarak d�n�yor. Bir s�re sonra molalarda oturmamaya karar veriyorum. �yi ki de �yle yap�yorum, b�ylece y�r�y���m de d�zene giriyor. Rehberimizin g�zleri devaml� �zerimde. ��nk� fotograf �ekece�im diye hep geride kal�yorum. Bu bak��lara dayanamay�p � Ben ya�l� ve �i�man�m. Biraz yava� geliyorum. Siz ald�rmay�n. Nas�lsa bu patikadan ba�kas� yok. Ben size molalarda yetiri�im � dedim. Rehberimiz ya��m� sordu, s�yleyince � Ooo, siz anneannem ya��ndas�n�z! � dedi. Ne de olsa grubun ya� ortalamas� yirmi be�. Neyse ki ' grandmother ' ( b�y�kanne ) yerine, � Mama � ( anne ) olarak seslenmeyi ye�ledi. B�ylelikle ad�m " Mama " olarak kald�. Bir as�l bir yedek rehber, toplam 14 ki�iyiz. Benden arkada olan ve obezite s�n�r�nda bulunan gen� bir arkada��m�z y�r�yemez hale gelince, en arkam�zdan gelen yedek rehber onu geri g�t�rd�. Bu arada ben de fotografa dal�p grubu kaybettim. Ormanda � Mama!..� ���l�klar� y�kselmeye ba�lad�. Yanlar�na var�nca, sorgulayan bak��lara hedef oldum. Bambu k�pr�lerle a��lan derenin olu�turdu�u minicik g�lc�klerde, �i�ekli, devasa a�a�lar�n g�lgelerinde s�rekli dinleniyoruz. �yle s�k mola veriyorlar ki, s�k�ld�m. � Ben �nden gideyim, siz yeti�irsiniz � dedim. B�ylece fotograf �ekimlerine daha fazla zaman ay�rarak, bambu, muz ve ad�n� bilmedi�im devasa a�a�lara dokunarak - bir di�er deyi�le, tuhaf olacak belki ama buna a�a�larla sevi�mek de denebilir - ilerleyip, yolun keyfini ��kard�m. Elbette guruptakiler, hemen hemen her hafta, Trekkingde en az 20 - 25 kilometre y�r�d���mden habersiz; elimden d��meyen sigara, hepsinden a��r y�k�m ve bir de ya��m onlar�n iki kat� olunca, nas�l olup da bu kadar rahat y�r�d���me �a��p kal�yor; hatta bana sitem ediyorlar... Ameliyat yerim halen sorunlu oldu�undan, boynumu korumak i�in ald���m �al� her su birikintisinde �slat�p v�cudumu siliyor, sonra da ba��ma yerle�tiriyorum. �lerledi�imiz yol �zerinde, s�k s�k, yanm�� yerler g�r�yorum. Ama yang�n �ok yay�lmadan s�nd�r�lm��. Ad�n�n Tem de�il de, �srarla Mr. Tem oldu�unu s�yleyen rehberimize yang�n� sordum. Elimden d���rmedi�im sigaraya k�t� k�t� bak�p, � Sigaradan!... � dedi. � Peki neden fazla yay�lmadan s�nm��? � diyorum, � Ya�mur... � kar��l���n� veriyor. Pek anlam�yorum, ama hadi �yle olsun. Bizdeki gibi, " arazi a�mak i�in k�yl�lerce yak�lm�� olmas�n " diye d���nm�yor da de�ilim. Ama �yle bir belirti de yok. Ben g�ney yerine kuzeyi, deniz yerine da�lar�; ya�am�n farkl�l���, biraz da�larda y�r�meyi �zledi�imden, birazc�k da s�cak y�z�nden tercih etmi�tim. Y�r�d�k�e ve v�cudumun a��kta kalan yerleri simsiyah olup da su toplamaya ba�lay�nca, anl�yorum ki bunun biri yanl�� bir tercihmi�. Ayr�ca �imdi de �Cilt kanseri mi oluyorum?� tel���na kap�ld�m, maalesef. S�caktan bunal�p zorland���mda da, � Ben de bu da�lar�n nesine geldim / Mele�ir kuzular sesine geldim � �ark�s�na s���n�yorum. T�rk� ve �ark�lar�n s�zlerini her zaman unuttu�um gibi, burada da unutup, ona yeni s�zler uydurarak buralara uyarl�yorum. Allah� tan, gurubun �n�ndeyim de, kimse berbat sesimi duymuyor. Mr. Tem� in g�zde par�alar�na gurubun � Mr. Tem, pop star... � yorumlar�ndaki gibi, ben de � Mama star... � olarak adland�r�lmak istemem! Hani s�k s�k sorulur ya, " yaln�z ba��n�za �ss�z bir adaya d��seniz yan�n�za ne al�rd�n�z " diye; ben kendimi her zaman her yerde bu �ss�z adada hissetti�im i�in mi, yoksa da�lar ve ormanlarda olmay� tercih etti�imden mi buralara geldim? Yan�mdaki vazge�ilmezlerim ne? Su, fotograf �antam, kalem ve defter. Bir de t�rk�ler... Rahmetli Ruhi Su� nun � Ne t�rk�ler beni aldatt�, ne de ben onlar�... � dedi�i gibi; beni de ne t�rk�ler yaln�z b�rakt� ne de ben onlara s�k�nt�lar�mda s���nmay�, sevin�lerimi onlarla payla�may� b�rakt�m... Bu da� ba��nda da birbirimize tutunuyoruz, g�zellikleri birlikte payla��yoruz gibi geldi. Bir t�rk� bitiyor, di�eri d���yor dilime. Sesimin ne kadar k�t� oldu�una ald�rmadan, sefil giysilerime bak�p � Abada bir �uha da bir, giyene y�r / G�zel de bir �irkin de bir, sevene y�r... � diye ba�ka bir t�rk� tutturuyorum. Birden ufuk �izgisindeki kar�� tepede bu gece konaklayaca��m�z k�y belirdi. Rehbere, � Ben burada biraz kal�p fotograf �ekeyim, sizi k�yde bulurum � dedim. O bundan ho�lanmad�. �ocuk ya�ta, ama sorumluluk sahibi. Sert bir �ekilde, � Be� dakika sizi bekleyelim � dedi. � Yetmez... � s�z�me ald�rmay�p, beklemeye devam etti. Di�er arkada�lar�n zamanlar�ndan bo�u bo�una �almayay�m diye, �aresiz pe�lerine tak�ld�m. K�y d���nda, �nce h�rg��l� ineklere rastlad�k. Onlar gruptan, grup onlardan ka�t�. Beni ineklerle korkutarak burada kalmam� engellemeye �al��an arkada�lara, � Ben onlarla i� i�e b�y�d�m � dedi�imde, �aresiz kal�p �a��rd�lar. K�y giri�indeyse, k�pekler, domuz yavrular�, tavuklar ve tabii ki �ocuklard� bizi kar��layan... Bizim tombul arkada��m�z Lara ile yedek rehberi, Pais Meefang ad�ndaki bu k�yde, bizi bekler bulduk. Bu gece konaklayaca��m�z konuta yerle�tik. Bambu direkler �zerine, tamam� bambudan yap�lm��, geni� tara�al�, �at�s� sazlarla �rt�l� bir da� evi bu. Herkes kendini tahta kerevetlerin �zerine at�p, soyunup d�k�n�yor, s�sleniyor. Bana, s�rt�mdaki y�kten kurtulmak ve be� dakika dinlence yeter. S�slenmekten zaten anlamam. Yak�nda g�nbat�m� ba�layacak. Hem k�y� tan�mal� hem de g�nbat�m�n� izlemeli ve g�r�nt�lemeliyim. B�ylece kendimi d��ar� att�m. �nce k�y�n okuluna rastlad�m. Bayra��, tap�na��, su deposu, tuvaleti ve �n�nde ufac�k oyun alan�, �i�ekli ama bak�ms�z bir bah�esi var. Okul kapal�, ama ���k giren tahta duvarlar� ve cams�z pencerelerden, tek derslikli s�n�f� izleyip, hatta fotograflayabildim. Biraz a�a��da orman�n i�inde, mor ile pembe aras� �i�ekleri olan devasa bir a�a� var. Ama dikenlerden yan�na gitmek olanakl� de�il. Uzaktan da �ylesine g�zel g�r�n�yor ki, belki yan�ndan bu kadar keyifli izlenemez. Koca bir ormanda tek ba��na, yaln�z bir adaya d��m�� biri gibi. Galiba kendimi onunla �zle�tirdim; Naz�m��n, � Ya�amak bir a�a� gibi tek ve h�r / Ve bir orman gibi karde��esine... � dizesini ona f�s�ldad�m. Bu kadar yarenlik yeter. Nas�lsa g�nbat�m� da ilgin� bir g�r�nt� vermiyor. G�ne�, belirdi�i gibi aniden sislerin i�inde yitip gidiyor. A�a� ve ben, kendi adalar�m�zdaki g�zelliklerle kalakal�yoruz. G�zel bir g�n do�umu ve g�nbat�m� fotograflama keyfini ya�amadan, buralardan �lkeme d�nece�im anla��lan. Geri d�n���me k�pekler izin vermek istemedi. Ama ben, anaca��mdan ��rendi�im sevgi dilindeki s�zc�klerle onlar� ikna ettim. K�yl�lerle g�l�c�kle anla��p, fotograflar�n� da �ekip konuta vard�m. Yemekler haz�r, beni bekliyorlar. Yan�mda meyve olmad��� i�in, ciddi olarak ilk kez Tai yeme�i denedim. Ac� biberle hi� de fena de�il. Ama her yeme�in i�indeki soya tofular�n� ay�rmak kolay olmad�. Yemekleri ac�s�z yapan arkada�, biber istememe bozulup, �Ben sizin i�in ac�s�z yap�yorum � diye yak�nd�. Hava karar�nca, tara�ay� olu�turan incecik bambular�n �zerine beton d�k�lerek yap�lan bir metrekarelik zeminde ate� yakt�lar. Ate� ve gazl� kandillerin �����nda, yerel giysili k�y �ocuklar� bize �ark� s�yledi. Onlar� keyifle izleyip, bir k�yl� kad�n�n muz yapra��na sararak i�ti�i t�t�n� denedik. Daha sonra yan�m�za iki kad�n geldi ve her birimize ayr� ayr�, k���k harflerle � Masaj?.. � diye f�s�ldad�. Pek oral� olmad�k, ama onlar �srarla yinelediler. Bu arada a�a�lar�n aras�ndan, m�thi� k�z�l bir ay belirdi. Gruptaki arkada�lardan Gines ile fotograf derdine d��t�k. O s�rada , � Nerelerdensin?... � diyen Yarser� in mesaj� geldi. Daha sonra, g�ky�z�n� kaplayan bulut nedeniyle ay g�r�nmez oldu. San�r�m �slak �al y�z�nden, bo�ulacak gibi �ks�rmeye ba�lad�m ve buna daha fazla dayanamay�p il�� al�p, yatmaya gittim. Minik ve incecik bir battaniyeyi bambu zemine yay�p, �zerime de bir battaniye �rtt�m. Ama �ks�r�k uyutmad�. T�l cibinlikleri kullanmama gerek kalmad�, zira sinek yok. �ks�r�kten uyuyamamam yetmezmi� gibi, bir de yerli kad�n�n masaj �srarlar� iyice can�m� s�kt�. Allah� tan, Gines masaj yapt�rmaya karar verdi de, ben kurtuldum. Bo�una sevinmi�im. Ba�ka bir kad�n benim yan�ma konu�lan�p, defalarca, ne kadar g�zel masaj yapt���n� ve ne kadar ucuz oldu�unu f�s�lt� halinde tekrarlamaya devam etti. Neredeyse kad�ndan kurtulmak i�in masaj yapt�rmaya karar verecekken, t�m konu�malar�n b�y�k harflerle yap�ld��� bu mek�nda, ni�in � masaj�n � k���k harflerle ifade edildi�ine tak�l�p vazge�tim. Sonunda il��lar�n etkisiyle uyuyabildim. Gece hava �ylesine so�udu ki, bir odada on iki ki�i yatmam�za ra�men, birbirine kar��an nefeslerimiz bile bizi �s�tmaya yetmedi. Zira bambulardan yap�lm�� bu odan�n her yan� elek gibiydi. 25.03.2005 - Chiang Mai G�� uyuyup, dinlenmi� olarak erkenden uyand�m. Kahvalt� haz�r de�ildi. Kahvemi i�ip benim sevgili, yaln�z a�ac�ma ko�turdum. Sabah �����nda bir ba�ka g�zel. Atl� prensimi g�rsem ancak bu kadar etkilenirdim herh�lde, diye d���nerek, dikenlere bata ��ka ona yakla�maya �al��t�m; ki yan�na gitmek nậm�mk�n. Dedim ya, atl� prens, yan�na var�nca durumu de�i�ip, kakt�se d�n��ebilir. Ben de makam�yla, �Seni uzaktan sevmek a�klar�n en g�zeli... � diyerek kendimi avuttum. Yar� ��plak �ocuklar, k�pekler, tavuklar, domuzlar aras�ndaki k�sa bir yarenlikten sonra kahvalt�ya ko�turdum. Bu ne m�kellef bir sofra!... Tost ekmekleri k�zart�lm��, yumurta, karpuz, ananas ve kahve. De�meyin keyfime. �ki haftan�n a�l���n� giderdim. Y�r�y�� ba�lad�. D�nk� kadar zorlu de�il, genellikle yoku� a�a��. �nce yak�ndaki bir k�ye u�rad�k. Bizden ba�ka bir trek grubu daha var. Ben bu k�yde fotograf derdine d���nce, arkada�lar� kaybettim. Neyse ki bizim Mr. Tem� in �Mama...� ���l�klar�n� duyup, onlara ula�abildim. Bu kez kendi kendime, gruptan ayr�lmama cezas� verdim. �stanbul� daki trekking gruplar�m da buralarda akl�mdan ��km�yordu. Hele ki Zarife adl� �aydanl�kta H�seyin Bey� in pi�irdi�i lezzetli �orbalar� Grubun zorlu y�r�y��lerindeki molalarda mutlaka bir arkada��n � Efk�r da��tal�m m� arkada�lar? � deyip, bizi durdurarak � Offffff!� Offffff!� � diyerek da�lar� inletmemiz. Bir �el�lede mola verdik. Su �ok so�uktu. Y�zemeyip, sadece ayaklar�m� sokabildim. ��le yeme�imiz, spagetti benzeri, sulu bir �ey. Herkes cibinliklerin i�indeki �iltelere uzan�p dinleniyor. Ben de Gines ile d�n ak�am yapt�rd��� � Lao masaj� � hakk�nda sohbet ediyorum, biraz sonra bir dilsiz yan�m�za gelip sohbetimize kat�ld�. V�cudunu kaplayan Buda fig�rl� d�vmelerini inceledik. Yeniden yolday�z. Bu defa aya�� kayan Gines, dik bir yama�tan a�a��ya yuvarland�. Yan�na ula��p onu kurtarmak i�in epey u�ra�t�k. Her taraf� yaralanm��, kan i�inde. Herkes tedaviye �al���yor. Ona yard�m etmek i�in bir solukta a�a��ya inen ben, kan� g�r�nce, tuttu�u i�in elim aya��m bo�and�. Ellerim titreyerek, �antamda sarg� malzemesi ve dezenfektan aray�p buldum ve arkada�lar�n eline tutu�turdum. Midem bulanmaya ba�lay�nca, bay�laca��m� anlay�p dereye kapakland�m. So�uk su sayesinde bay�lmaktan kurtuldum. Buradaki insanlar zaten yeterince tel��lanm��lard�. Bir de ben bay�lsayd�m pek ho� olmazd�. Gines� in ya�ad��� �anss�zl�ktan sonra daha dikkatliyiz. Rehber, hepimize ince bambulardan birer baston �retti, bununla daha g�venli y�r�meye ba�lad�k. Uzun bir y�r�y��le, bu gece konaklayaca��m�z alana vard�k. Bir nehir kenar�... Nehrin debisi olduk�a y�ksek. Arkada�lar bir �at� alt�na s���nd�. Ben de nehre ko�turup, temizli�e ba�lad�m. Ti��rtler, �oraplar, ayaklar vs... Sonunda so�uk suyla du� yaparak pakland�m. Yemekten biraz �nce, Mr. Tem elinde bir gitarla gelip, kafam�z� �i�irmeye ba�lad�. Neyse ki, John gitar� kap�p bizi bu i�kenceden kurtard�. Mr. Tem fazla konu�may� sevmiyor. Neredeyse t�m zaman�n� sa��n� tarayarak ge�iriyor. Ara s�ra y�z�ndeki sivilcelerle u�ra��yor; pudralan�p, kremleniyor. Daha da bo� zaman� kal�rsa �ark� s�ylemeye �al���yor. Saat 19:30 civar�, m�thi� bir dolunay g�r�nce, yeme�i b�rakt�m. G�zel bir a�� yakalamak i�in, fotograf makinesini kap�p, sadece bizim kald���m�z bu bar�na��n oldu�u ormanda, bir bilinmeze do�ru ko�turdum. Aya��mda ��p�d�k terlikler... Dolunay�n k�z�ll��� akl�m� ba��mdan ald� herh�lde. Yan�mda ��ayak sehpa da yok. Kahretsin!.. �yi fotograf olmayaca��n� bilerek, defalarca deklan��re bast�m. Olduk�a yak�n�mda hissetti�im bir t�k�rt� �zerine, arkada�lardan y�zlerce metre uzakta oldu�umu fark ederek, titremeye ba�lad�m. Oysa sevgili dostum Ken, bu huyumu bildi�i i�in, y�llar �nceki deneylerine dayanarak, bana defalarca � Tayland� �n kuzeyinde, da�larda yaln�z dola�ma � demi�ti. Arkada�lar�n yan�na d�nene kadar, arkamda bir s�r� yaban hayvan� beni koval�yormu��as�na ko�turdum. Ama biraz sonra, arkamda sadece iki k�pek�ik oldu�unu g�r�p rahatlad�m. Trekkingin en g�zel yanlar�ndan biri dayan��ma. Allah� �n orman�nda zaten ba�ka �aren de yok. Dayan��ma, yak�nla�may� da beraberinde getiriyor. Ayn� heyecan� payla�t���n insanlar, d���p kalma endi�esi, �ekincesiz ayn� yerde yat�yorsun, nefesler birbirine kar���yor. Karde�inle ya�ayamayaca��n yak�nl��� ya��yorsun. B�ylece, hepimiz uzun s�redir birbirimizi tan�yormu�uz gibi her telden sohbetler ba�l�yor, oyunlar oynan�yor. Yoksa gece nas�l ge�ecek? Paul ve k�z arkada�� Yeni Zelandal� imi�. �ki g�n �nce, lobideki bir gazetede Anzak G�n� ile ilgili g�rd���m il�n� an�msad�m. Burada yap�lan 25 Nisan Anzak G�n� ile bizdekinin niye ayn� g�nde yap�lm�� oldu�unu halen anlam�� de�ilim. �anakkale� de yap�lan ' Anzak G�n� ' nden haberdar olup olmad�klar�n� sordum. �ngiliz arkada�lar�n de�il ama Paul� un bilgisi vard�. Biraz bu konuda konu�tuk. Ona, Buket UZUNER� in Gelibolu ( The Long White Cloud � Gallipoli ) adl� kitab�n� g�ndermeye s�z verdim. Oyun s�ras�nda arkada�lar bana, � Biz sana rehber y�z�nden � Mama � diyoruz, senin ger�ek ad�n ne?� diye sordular. B�ylece, ad�m Mama� den Fatma� ya d�nd�. Oynad���m�z oyunlardan biri, �aprazlama birbirimize ge�irdi�imiz kollar�m�z ve masaya yerle�en eller ile refleks kontrol�. Elin tek vuru�uyla yandaki vuruyor, �ift vuru�ta geri d�n�l�yor, ��l� vuru�ta bir el atlayarak vuruluyor; hata yapan cezal� oluyor. Oyun �z�rl� olan ben, olduk�a s�k yeniliyorum. Buradaki yerlinin �nerisiyle ba�ka bir oyuna ge�tik. Barda��n �zerine yerle�tirilen pe�ete, lastikle sabitlenip, tam ortas�na madeni para konuluyor. Oyuncular sigarayla pe�etede birer delik a��yor, paray� kim d���r�rse o cezal� oluyor. Cezal�, yar�m barda�a yak�n viskiyi i�mek zorunda. Ben viskiyi sevmedi�im i�in, bana bundan b�y�k bir ceza olabilir mi diye d���n�yorum. Birka� kez affedildim, ama sonunda cezaya raz� oldum. Zira viskiyi gazoz ile kar��t�rarak i�iyorlar ve bana da denettiler. Hi� de fena de�il. Ama bu kadar �ok ceza al�nca sonu� nereye var�r onu bilemedi�im i�in, arkada�lardan izin isteyip yatmaya gittim. Bu defa bar�nakta �ilteler var, rahat�m yerinde. Gece yar�s� g�r�lt�ye uyand�m. Cezal�lar, yatacaklar� yeri bulamayacak kadar sarho� olmu�! Oliver ayakta duram�yor; kar�s�n�n deste�iyle yan�mdaki �ilteye uzand�. D�n�� g�nleri yakla�t�k�a, y�re�ime bir tahterevalli kuruldu. Bir taraf�nda yeniliklere a��k bir g�z ve merak; di�er taraf�nda yarenlere, kedime ve evime �zlem... G�rd�klerim tekd�zele�tik�e �zlem taraf�; yeni bir g�r�nt�, yeni bir seste ise merak taraf� a��r bas�yor. �kisi aras�nda med cezirlerdeyim. 26.03.2005 - Chiang Mai Kimsecikler uyanmadan, fillerle sohbete gittim. G�n�n ilk ���klar�nda vadi harika g�r�n�yor; orman, meyve bah�eleri, nehrin ���lt�s� bir ba�ka. Kahvalt�m�z ya�da yumurta, karpuz, ananas, marmelat, tost ve berbat bir margarinden olu�uyor. Oliver uyanamam��. Uyand���nda da tam bir ak�amdan kalma durumu. Demek ki, viskileri g�t�rmek i�in en �ok o yenilmi�. Oysa o, en deneyimli oyuncuydu. Kahvalt� sonras� fillerle gezintiye ��kt�k. Yavru filler anneleriyle oyun oynamak isteyip ilerlememizi engelliyor. Resmen �n�m�zde nehirde su balesi yap�yorlar. Bebek her yerde bebekli�ini g�steriyor; istediklerini de elde ediyor. �yle tatl�lar ki, i� sesim c�sselerini unutturup, � Al kuca��na, ok�a!.. � diyor. Daha sonra kano fasl�na ge�ildi. Nehirde hi� y�zmemi�im. Zaten denizde de do�ru d�r�st y�zemem. Bu y�zden kat�lmak istemiyorum. Ama Gines� in �srarlar�yla, �antam� onlarca ki�inin oldu�u ortada bir yere b�rak�p, kendimi, can yeleklerini ve kask� ku�anm�� olarak, kanoyu nehre ta��rken buluyorum. Akl�m�n �o�u, uluorta yere b�rakt���m tek servetim olan fotograf �antamda. Oliver, e�i Gilda, Gines, Lara, Paul ( kolundaki d�vme y�z�nden, herkes ona Spiderman diyor ), ben ve kano sahibi, nehirle bo�u�maya ba�lad�k. Bir ara, kanonun y�rt�k olan b�l�m�nden d��ar� ��kan sol aya��m, kano ile koca bir kayan�n aras�na s�k��t� ve yeni bir k�r�k olay� ile kar��la�t�m diye �d�m koptu. Daha �nce, iki kolum yine bir gezideki kazada Pakistan� da, sa� aya��m ise �stanbul� daki bir yaya kald�r�m�nda kontrol�n� kaybeden s�r�c�n�n arabas�yla �st�nden ge�mesiyle k�r�lm��t�. Panik olduk. Ama ��k�r ki ciddi bir sorun olmad�. Sadece ufak bir s�yr�kla atlat�p, bunu da denemi� oldum. Nehrin durgun bir yerinde, bambu - kano keyfinden sonra inerken, bu kez de Oliver� in aya�� bambular�n aras�na s�k���nca yine panikledik. Ama �irin bir k�yde yemek molas� verince her �eyi unuttuk. �antalar�m�z da buraya getirildi. Her ne kadar turistik bir etkinlik de olsa, nehirdeki ya�am m�cadelesinden sonra, karn�m da doyunca art�k fotografa s�ra geldi. Makineyi kapt���m gibi nehir boyunca ko�turdum. Bir ara iki kad�n bal�k��ya rastlad�m. Nehre girmi�ler, ellerinde birer a�, neredeyse her a� at��lar�nda birka� bal�k yakalay�p, omuzlar�nda as�l� olan kapakl� sepetlere at�yorlar. Ben bu bal�k�� kad�nlara kendimi kapt�rm��ken, bir motosikletli yan�ma gelip, � D�n�� i�in sizi bekliyorlar� dedi. Randevu zaman� konusunda benim kadar dakik olan biri i�in bu hi� affedilmez bir durum. Ama saate bakt���mda, su�lu olmal���m� g�r�p rahatlad�m. Fakat bu ba��na buyruklu�um y�z�nden, rehberle aram olduk�a limon�. Oysa �antalar� ona ta��tmad���m i�in mutlu olmas� gerekir. ��nk� organizasyonu yapanlar, koca �antalarla yola ��karken, � Ta��yamazsan rehbere verirsin, nas�lsa o bir at gibi g��l�... � diyorlard�. Skoda taksiyle Chiang Mai� ye iki saatlik bir yolculukla d�nd�k. Ya�mur �iseliyor, topra��n kokusu i�imde tatl� duygular uyand�r�yor. Bangkok� a d�n�� i�in otob�se naklimize yakla��k iki saat vard�. Bu zaman�, kanal kenar�nda y�r�yerek ve pazarda gezerek ge�idim. Saatimin kopan kordonu yerine yenisini ald�m. D�n��te taksi t�ka basa dolu; hatta i�ine s��mayanlar yanlara tutunarak ayakta gidiyor. B�ylece otob�s�m�ze ula�t�k. Bu otob�s, di�erine g�re daha l�ks. Yani en az�ndan klima sistemini kapatmak m�mk�n. Ayr�ca gelirken ya�ad���m deneyimden sonra, yan�ma gere�inden fazla giysi alm���m. Koltuk arkada��m orta ya�l� bir �ngiliz; durmaks�z�n konu�uyor. H�zl� konu�tu�u i�in, s�ylediklerinin yar�s�n� anlayam�yorum. � L�tfen h�zl� konu�may�n, benim �ngilizcem iyi de�il, sizi anlayam�yorum � dedi�imde, biraz yava�lad�. Trafik korkum y�z�nden, huzursuz bir uykuya dald�m. Tayland� da trafi�in soldan olmas�, Pakistan� daki kaza nedeniyle korkular�m� g�n y�z�ne ��kar�yor. 27.03.2005 � Bangkok Saat 06.00 civar� uyand�m. B�y�k bir �ehre giriyoruz. Koltuk kom�um, � Bangkok�a geldik � dedi. Otob�s TAT ofisin ( Turizm B�rosu ) �n�nde durdu, s�rt �antam� oraya b�rakt�m. Khao San Road� a do�ru ilerlerken, yolda hamur k�zartanlara rastlay�nca, �ekerli olmas�ndan korkarak minicik bir tane ald�m. Aman Tanr�m!.. Tam da anam�n yapt�klar�n�n tad�nda. �yi ki, daha �nce bu hamurcular� fark etmemi�im. Bunlar y�z�nden, buradan kilo alm�� olarak d�nebilirdim. Tayland bir Seven Eleven cenneti. Her ad�m ba�� bir tane mevcut. Fiyatlar� ise bakkallara g�re daha pahal�. Her yerde oldu�u gibi, burada da bu t�r yerlerden al��veri� etmek yerine, yerel d�kk�nlar� tercih ettim. Khao San Road� un arka soka��ndaki �st� kapal� Piyango Pazar�' na u�rad�m. M�thi� bir kalabal�k. Kolay para kazanman�n g�ndemde oldu�u geli�memi�, az geli�mi� �lkelerde, halk�n umudu piyango� Tezgahlar�n �zerinde iplerle ve mandallarla tutturulmu� biletler, al�c�larla bulu�uyor. Nas�l bir se�im yapt�klar�n� ke�fedemedim, ama al�c�lar biletler �zerine e�ilmi�, ara�t�rarak �ans ar�yorlar. Pazar�n ��k���ndaki cadde �zerinde kocaman panolar�n �n�nde onlarca ki�i elindeki bilete bakarak kazan�p kazanmad�klar�n� tespite �al���yorlar, iti�ip kak��arak... Buralarda tezg�hlarda yemek, �orba, sos ve benzerleri minicik, beyaz, �effaf torbalara koyarak sat�yorlar. �nsanlar da bunlar� herhangi bir yere oturarak veya y�r�yerek yiyip i�iyorlar. Hemen her yerde hamaklarda oturan ya da uyuyan insanlara rastlamak m�mk�n. Wat Po civar�na gittim, pazarda dola�t�m. Chao Phraya Nehri k�y�s�nda bal�k kurutanlar� g�rd�m, fotograf i�in onlara tak�ld�m. Sonra tekneyle nehirde dola�t�m. Birka� g�n �nce g�r�p merak etti�im camiye olduk�a zor ula�t�m. Kapal�yd�. �mam�n annesi oldu�unu s�yleyen, 100 kiloluk, ask�l� elbiseli bir hatun, yine kendisi gibi olan k�z�n�, bana camiyi gezdirmesi i�in g�revlendirdi. �in mahallesini, halleri dola�t�m. �ki tekne de�i�tirerek, Temple of Down� a ge�tim. Olduk�a etkileyiciydi. Stupalar�n �zerindeki reng�renk ve �zenli seramik i�ler g�z al�c�. Tap�na��n i�indeki halk ile Lamalar�n seremonisi ise g�r�lmeye de�er� Burada giysi, hediyelik e�ya gibi �eylerin fiyat� T�rkiye� dekinin en az yar�s�. Khao San Road� dan ufak tefek bir �eyler al�p, bavulumu almaya gittim. Ne yaz�k ki, b�rakt���m yeri bir t�rl� bulamad�m. Me�er burada onlarca TAT ofis varm��. Oysa Ayuthaya turunda tan��t���m �ngiliz arkada� Christina bana sanki bir tane varm�� gibi; � TAT ofistekilere benim arkada��m oldu�unu s�yle, sana trekking i�in yard�mc� olurlar � demi�ti. �ki saatlik bir arama ve telefon haberle�mesinden sonra, s�rt �antam�n nerede oldu�unu ��renebildik. Bu hem sinirlerimi bozdu, hem de bana m�thi� zaman kaybettirdi. Daha �nce, havaalan�na gidi� i�in Mama Tur� dan bilet alm��t�m. �antam� oraya b�rak�p, civarda biraz daha oyaland�m. � Tayland� a gelip de bal�k yemeden d�n�l�r m�? � deyip, kendime bir bal�k ziyafeti �ekmek istedim. Fakat, bal�k iyi temizlenmedi�i i�in yar�m b�rakt�m. Ama m�s�r, mango ve ananas ile keyiflendim. Mama Tur� un minib�s�ne bal�k istifi oturtularak, saat 21.00�de alana transfer olduk. Singapur� dan gelen THY u�a��na olduk�a ge� giri� yap�ld�. Yan�mda oturan arkada�tan y�kselen dayan�lmaz koku y�z�nden bo�ulacak gibi oluyordum. Hosteslere, bu i�e bir ��z�m bulmalar� i�in rica ettim; bol miktarda kolonyal� mendil verdiler. G��l�kle uyudum. 28.03.2005 Bangkok � �stanbul Gidi�i 10 saat s�ren u�ak yolculu�u, d�n��te 11,5 saat s�rd�. Saat 08:oo civar� alana indik. �antalar� eve at�p i�e ko�turdum. Dayan�lmaz s�ca�a, sa�l�k sorunlar�ma, zaman k�s�tl�l���ndan g�remedi�im yerlere ra�men g�zel bir gezi daha bitmi�ti� Akl�m�n bir k�sm� beni b�y�leyen Tonle Sap� dayd�. Neden nehirleri bu kadar seviyordum?� Oysa a��k denize yak�n bir k�yde do�up b�y�m��t�m, ama d��lerimi s�sleyen deniz kenar�nda de�il de nehir kenar�nda bir evdi. Denizde �zg�rce kula� atmak yerine, evimin �n�ndeki nehirde �rdeklerin �zg�rce s�z�lmelerini izlemek istiyordum. Her bakt���mda bana nehir gibi g�r�nen �stanbul Bo�az� tutkunlu�um da acaba k�s�tl� d��lerimin sembol� m�yd�, enginlere bakmak beni a��yor muydu? Tonle Sap nehrinden neden bu kadar etkilenmi�tim? Oradan ayr�l�rken yardan ayr�l�rken duyulan ac�n�n benzeri y�re�imi neden kas�p kavurmu�tu? Ama daha gidilecek yollar vard�. ��e gitmek i�in bindi�im otob�ste yeni pl�nlar�ma ba�lam��t�m bile; Ekim veya Kas�m ay�nda Myanmar ve Laos� Oralarda, s�n�ra yak�n Mekong �rma�� beni bekliyordu, e�er ya�am izin verirse sadece birka� ay sabretmem yeterliydi...
------- ....... ------- |
NOT: Takdir edersiniz ki internetteki yer darl��� nedeniyle �ok sevgili duyguyo�uran�m�z F. �ZD�REK' in g�nderdi�i t�m fotograflar� sayfalara y�kleyemiyoruz. Bu fotograflar�n Telif Hakk� Sahibi say�n Fatma �ZD�REK' in arzusuyla ve onay�yla fotograflar� g�rmeyi arzu eden SiZlere, maille g�nderebiliriz.
:
�stanbul,
30.05. 2005,
Fatma �ZD�REK,