wholesale jerseys wholesale jerseys china wholesale nfl jerseys from china wholesale jerseys free shipping wholesale nfl jerseys online coach outlet coach handbags outlet coach handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors handbags outlet michael kors outlet
www.sizedebiyat.com SiZedebiyat Edebiyat Enstit�s�

 ANI ekmeces

Yaz�n�n ve Fotograflar�n Telif hakk� sahibi: Fatma �ZD�REK

Tayland � Kambo�ya G�NCES�

10.03.2005 - 15.03.2005   16.03.2005 - 21.03.2005   22.03.2005 - 28.03.2005

2

Andre GIDE � An� yazmak, �l�m�n elinden bir �ey kurtarmakt�r � diyor.

Sevgili arkada��m Eser TUNGU�' un her zorlu y�r�y���m�z�n arkas�ndan dedi�i gibi;  ben de bununla, " ya�am a�ac�ma bir ��z�k daha "  at�yorum.

16.03.2005 � Siem Reap

Sabah saat alt�da kalkt�m, a�a�� indim. Benim tuktukcum Thea ( Tiya ) gelmi�. Bir kahve i�tim. Tayland� da rastlamad���m ekmek burada var. Ama sokaktakini al�p yemek cesaret ister. Pansiyonda �s�t�p sofraya getirdiler. Ekmek, zeytinciklerimle beraber harika oldu. Zira ta k�y�mden buralara beraberimde getirdi�im anac���m�n yapt��� ekmek k�flenmi�ti. 

Nihayet y�llard�r g�rmeyi arzulad���m Tap�naklar toplulu�unun bulundu�u Ankor �ehrine ve D�nyan�n en b�y�k tap�na�� Angkor Wat� a gidiyordum. Onu g�rmenin heyecan� i�indeyken yol �zerinde bir okula rastlad�m. Ben oradayken, be� - on ya� aras� �ocuklar okulun �n�nde sabah jimnasti�i yap�yorlard�. Minicik �ocuklar ya bisikletleriyle kendileri okula geliyorlar, ya da aileleri getiriyordu.  

Angkor Tap�naklar toplulu�una ( Angkor �ehrine ) bir ana kap�dan giriliyor ve buradan giri� kart� al�n�yor. Bu kart i�in bir fotograf istediler. Asl�nda kendileri de burada �ekebilirlermi�. Zaten maymun gibi kad�n�m, bir de bunlar poloroid ile �ekerse... Kim bilir nas�l ��kar? �ran� daki deneyi bir daha ya�amak istemiyorum. Neyse yan�mda fotograf vard�, verdim. �� t�r bilet var; bir g�nl�k  20, �� g�nl�k 40, haftal�k 60 Dolar. Bu i�ten hi�bir �ey anlamad�m; insan �� g�nden fazla ayn� tap�na�� nas�l gezer? Bana iki g�n yeter deyip �� g�nl�k karttan ald�m. Yan�ld���m�, tap�naklar� gezmeye ba�lay�nca anlayacakt�m.  

G�zel bir yoldan, yemye�il ve ulu a�a�lar i�inden ilerleyerek Ana tap�nak Angkor Wat� a ula�t�k. Etraf�n� yapay bir g�lc�k �evreliyor. Giri�in sa��nda ve solunda y�lan ba��� Bir ip g�r�n�m�nde upuzun y�lan g�vdesi ve onu �eken erkeklerin olu�turdu�u heykelli yolla tap�na�a ula��l�yor. 

Angkor Wat� dan �ylesine etkilendim ki; nereye bakaca��m�, nerenin fotograf�n� �ekece�imi �a��rm�� durumday�m. Devasa b�y�kl�kte bir tap�nak... Lotus kozas� �eklindeki, biri ortada ve di�erlerine g�re daha y�ksek, be� kuleye sahip. Kuleler g�kleri delercesine y�kseliyor. Bu ta� y���n�n�n her yan� oya gibi i�lenmi�. R�lyef ve kabartmalardaki zarif Aspara dans��lar� ( di�il tanr�, kutsal dans�z ) duvarlardan bize bak�yor. Tap�na��n d�rt yan� galerilerle �evrili. Galeriler, ya�am ve her �eye dair r�lyeflerle bezeli. Rayamana Destan�� n� anlatan r�lyeflerin oldu�u galeriden girdim. Buradaki Buda heykellerinin �zerleri de bezlerle sar�l�; �nlerinde yemekleri, meyveleri ve tabii ki t�ts�ler. Tap�na�a, yakla��k 40 - 60 cm y�kseklikteki merdivenlerle ��k�l�yor. Merdivenlerin derinlikleri ise 15 - 20 cm. aras�nda de�i�iyor. Yani merdivenlerin y�kseklik mesafeleri yorucu ve derinlikleri ise orta boylu bir insan�n ayaklar�n� d�z basarak ��kmas�n� neredeyse imk�ns�z k�l�yor. Bu nedenle herkes Charlie Chaplin y�r�y���yle �ov yap�yor. Kendi kendime � Tanr� bana iyi ki uzun boy ve ayak vermemi�, hi� yoktan ayak basarken fazla zorluk �ekmiyorum � diyorum. Ne de olsa yar� Asyal�y�z, bu merdivenlerin derinlikleri de Asyal�lara g�re yap�lm��, sadece y�kseklikleri hesaba kat�lmam��. B�ylece Asyal� olman�n avantajlar�ndan birini ya��yorum. Koridorlar da benim boyuma g�re. ��te diyorum, Asyal� olman�n bir ba�ka avantaj�n� daha yakalad�m... Peh peh! Ama ini�... Hele de y�kseklik korkum g�ndeme gelince... Resmen merdivenlere d�n�p, kertenkele misali yap���yorum. A�a��ya bakarsam, u�u� serbest... 

M�thi� turist var. Bo� bir yer bulup �ekim yapmak m�mk�n de�il. Ayr�ca g�r�lecek daha bir s�r� tap�nak var. �imdilik �� saat buraya yeter deyip, akl�m� ve g�nl�m� burada b�rakarak kendimi tap�na��n d���na att�m. Ve di�er tap�naklara nas�l gidece�im diye d���n�rken, tuktukcumu beni beklerken buldum. Ne g�zel bir ara� bu tuktuk!.. Tentesi sizi g�ne�ten koruyor, seyir halinde p�f�r p�f�r serinliyorsunuz� Yolumuzun �zerindeki tap�naklar Phnom Bakheng ve Bacsei Chamkrong. Tap�naklar�n detaylar�n� m�, yoksa buradaki ya�am� m� izleyip fotograflasam? �a�k�n bir durumday�m. Bu arada motosikletin arkas�na t�r niyetine odun k�m�r�, �i�elerle benzin ve akla gelebilecek her �ey doldurmu� sat�c�lar... Bisikletini tepeleme odun, has�r sepetler, Kokonat ( Hindistan cevizinin olgunla�mam�� ye�il hali, i�indeki etin olu�madan �nceki hali, yar�l�p i�indeki �zsuyu i�ilmek i�in topl�n�yor ) vesaireyle y�klemi� insanlar... Hangisini izleyece�imi �a��rd�m. ��len �����nda nas�lsa fotograf olmaz deyip, ba�ka bir tap�na�a gitmeye karar verdim. Angkor tap�naklar toplulu�u bir duvarla �evrili; buraya South Gate� den ( G�ney Kap�s� ) girip, Beng Thom tap�na��na vard�k. West Gate� e ( Bat� Kap�s� ) bak�p, buran�n en ilgin� tap�naklar�ndan Bayon� a ge�tik. Art�k girip ��kt���m tap�nak ve kap� adlar� birbirine kar���yor. Hi� biri haf�zamdan ��kacak gibi de�il, ama adlar� ya�l� haf�zamdan siliniyor: Baphoun, Phimenakas, Preah Palilary tap�naklar�ndan sonra Elephant Terace... Fil Teras�' n�n g�lgelerine s���nd�m, yeterli olmad�. �zerine ��k�p, bu ta� yap�lar� �atlatarak ya�am bulan devasa a�a�lar�n alt�na uzand�m. Bu s�ca�a litrelerce su i�sen k�r etmiyor. Bir ara bir kokonat al�p,  susuzlu�umu gidermeye �al��t�m. Burada ne kadar �ok odun k�m�r� ta��yan ara�lar ge�iyor. ��nk� pek �ok yeme�i bu k�m�rle yap�yorlar. Onlar� g�rmek bir zamanlar k�m�r �reten babam� ve birlikteki an�lar� g�z�m�n �n�ne serdi� Art�k ne babam vard�, ne de k�y�m�zde k�m�r yap�m�� G�zlerimdeki ya�lar� tutamaz oldum� 

G�n ak�ama d�nerken, Victory Gate� in ( Zafer Kap�s� ) ��k���nda ola�an�st� bir durumla kar��la�t�m. Devasa tik a�a�lar� antik kal�nt�lar� sar�p, duvarlar� tamamen par�alam�� ve duvarla b�t�nle�mi�. Tap�naklar�n kurulu oldu�u bu b�lge eskiden ormanl�km��, bu orman kesilerek tap�naklar yap�lm��. A�a�larca ku�at�lm�� olan tap�naklar� g�r�nce, � A�a�lar buradan intikam�n� alm�� � diye d���nd�m. Buralardaki pek �ok a�a� numaraland�r�lm��. �zellikle �ok uzun �m�rl� ve dayan�kl� olan tik a�a�lar�. Onlar� fotograflayay�m derken, bir su de�irmenine rastlad�m. Ona ko�turunca, bir kad�n�n �i�ek fidelerini sulad���n� g�r�p, onu �ekmeye ba�lad�m. G�nbat�m�n� minik bir tepe �zerinde kurulu Phnom Ba Khen tap�na��nda izleyecektik, ama oraya geldi�imizde karanl�k basm��t�. Benim de yorgunluktan o tepeyi ��kacak halim kalmam��t�. � Yar�na... � deyip, kente d�nd�k. Tuktukcu ile yar�n sabah alt� bu�ukta bulu�aca��z, zira g�n �ok erken do�uyor. �ylesine yorgunum ki, ad�m atacak halim yok. 

D�n��te bir bankada para bozdurdum. 1 Dolar = 3980 Kambo�ya Riyali. Oysa sokakta 4000 Riyaldi. Neyse... 20 Riyale zaten hi�bir �ey al�nm�yor. Burada, neredeyse sordu�um her �eyin fiyat� bir dolard�. 

Tuktukcu ile bug�n i�in sadece Angkor Wat� � gezmek �zere anla�m��t�k. Ama di�er tap�naklara da g�t�rd�, hatta benim Kambo�ya Riyalim olmad��� i�in su bile ald�. Bari daha fazla para vereyim dedim. Tuktuk�u Thea 10 Dolar istiyorum diye tutturdu. � D�n 5 Dolara anla�m��t�k, niye devaml� s�z�n� de�i�tiriyorsun? � deyince, � Ama ben seni di�er tap�naklara da g�t�rd�m � kar��l���n� verdi. Adam hakl�, ben bu konuda aptalca davrand�m. 10 Dolar� verdim. Su paras�n� da vermek istedim, t�m �srarlar�ma ra�men kabul etmedi. � Yar�n da ben ona bir �eyler al�r�m, �de�iriz � diye d���n�p, �ok fazla da �stelemedim. Buradaki s�r�c�ler, genellikle tap�naklar�n grupl�nm�� halinin bulundu�u bir haritay� ellerinde ta��y�p, turistlere g�stererek, gezdirme teklifinde bulunuyorlar. 

Yar�n g�rece�im tap�naklar grubu East Baray. D�nk�ne g�re biraz daha uzak. O nedenle tuktukcu 18 Dolar istedi, pazarl�kla 15 Dolara raz� ettim. Bu paran�n, bura �artlar�nda y�ksek bir �cret oldu�unu biliyorum, ama yeni birini aramakla da vakit kaybetmek istemiyorum. Ayr�ca, o benim dur - kalk fotograf �ekme kaprislerime de hi� itiraz etmiyor. Odaya gidince bu �cret konusu i�in, seyahat rehberi Lonely pl�net�e bakt�m ki, ben normalin �zerinde �deme yap�yormu�um. Neyse b�yle b�yle hesap kitap i�ini de ��reniyoruz.

17.03.2005 Siem Reap 

Bug�n yeniden Angkor Wat� tan ge�ip Krol Romess, Preah Khan, Banteay Prei, Prasat Krol Ko, Neak Pean, Ta Som ve East Baray� da East Mebon, Prasat To tap�naklar�n� g�rd�k. D�nk� gruba g�re birka� kilometre daha uzak. Tap�naklar� hayranl�k ve keyifle izleyerek dayan�lmaz s�cakta zamans�zl�ktan ko�turup duruyorum. 

Buralarda herkes g�ler y�zl� ve nazik. Kad�n erkek, �oluk �ocuk hi� �ekinmeden fotograf �ekebiliyorum. �evrede olduk�a bol k�pek g�r�yorum. Genellikle yavru k�pekler. Acaba b�y�kleri pi�irip yiyorlar m�? ��nk� � scarab � tan ( b.k b�ce�i ) kurba�aya kadar, sinek hari�, ya�ayan her �eyi yiyorlar. SiZedebiyat Edebiyat Enstis�' n�n anekdotlar� aras�ndaki " �srailli Genel M�d�r " �n, an�s�n� �a�r��t�rd�. Hen�z a�z�ma meyveden ba�ka bir �ey s�remedim. G�nlerim anam�n ekme�i, zeytin, muz ve mandalina ile ge�ti. �lk kez Tayland� da rastlay�p ald���m Mangostin adl� nefis bir meyve burada da var. Ama bir daha alamad�m, ��nk� olduk�a pahal�. Kilosu 3 - 4 Dolar aras�. Bir ara Pamelo' yu da denemeliyim. G�r�n�m� limon ile greyfurt kar���m� bir meyve, ama olduk�a iri. 

 

Kambo�ya kad�nlar� sokaklarda y�kan�yor, �nlerine oturttuklar� �ocuklar�n�n bitlerini ay�kl�yor, ya da kendilerininkini ay�klat�yorlar. K�saca her �ey sokakta yap�l�yor. Lamalar, tap�nak civar�ndaki bar�naklar�n�n yan�nda, ellerinde jiletle �nlerine oturttuklar� gencecik �ocuklar�, san�r�m yeni Lama adaylar� t�ra� ediyorlar. B�ylece �ocuklar�n ba��nda hi� sa� b�rakmad�klar� gibi, ka�lar�n� da kaz�yorlar.

��leden sonra Siem Reap� a �ehir merkezine gidip u�ak bileti tarihini de�i�tirdim. Madem ki Myanmar� a gidemiyorum, bari ba��ehir Phnom Penh� i de g�rerek, Kambo�ya�n�n iki �nemli kentini g�rm�� olay�m. Belki bir daha buralara gelemem. Ger�i benim gibi uzun s�redir Angkor Wat hayaliyle ya�ayan benim sevgili gezgin arkada��m Yarser� e � Buradan �ok etkilendim. Belki bir kez de beraber geliriz � diye d�n mesaj atm��t�m, ama ya�am�n nelere izin verece�i belli mi olur. President Hava Yollar�� n�n her g�n u�a�� yokmu�. Biletimi 22 Marta de�i�tirdim.  

Fakat, elimde u�ak bileti olmas�na ra�men, �evreyi tan�mak i�in Phnom Penh� e otob�sle gitmeye karar verdim. Bu fikrim de de�i�ti. Thea otoyolun �ok k�t� ve riskli oldu�unu, ayr�ca yolculu�un daha uzun s�rd���n� s�yleyerek, beni motorlu tekne / gemi ile gitmeye ikna etti. B�ylelikle 25 Dolara tekne bileti ald�m. Oysa otob�s �creti 4 Dolard�. Biraz da kenti ve kentteki ya�am� tan�mak istiyordum. O nedenle el i�i giysi, tak�, kurutulmu� bal�klar, sucuklar, tik a�ac�ndan yap�lm�� �e�itli e�yalar�n sat�ld��� kapal� �ar��lar� ve civar� dola�t�m. Sonra yemye�il �imenlikli ulu a�a�lar�n alt�nda g�zel bir parkta, Thea ile oturup kola i�erek sohbet ettik. 

��leden sonra, Angkor Tap�naklar Toplulu�u yak�n�nda, kentin i�me suyunu sa�layan bir g�lete rastlad�m. Reng�renk lotus �i�ekleriyle �ekici g�r�n�yordu. Ayr�ca i�inde onlarca insan, su bitkilerini ve at�klar� temizliyordu ve bunlar�n �o�unlu�u kad�nd�. Kad�nlar�n, ba��ndaki �apkalar ve giysileriyle, g���slerine kadar suyun i�indeki �al��malar�, �slak ve �amurlu giysileriyle d��ar� ��k��lar� m�thi� bir g�r�nt� olu�turuyordu. Ben Thea� y� ���l�klar atarak durdurup, fotografa ko�turunca; benim bu halime onun y�z�ndeki �a�k�nl�k, benim g�rd�klerime bak���mdan farkl� de�ildi.

Daha sonra Rahal� da Pre Rup, Prasat Neak Leang tap�naklar�n� g�rd�m. Banteay Kdei tap�na��nda �ocuklara �eker verirken, polis oldu�unu g�sterdi�i kimlikle kan�tlamaya �al��an biri kar��ma ��kt� ve bana �ss�z bir k��eyi i�aret edip bir �eyler s�yledi. Onu tersleyip kendimi tap�na��n d���na att�m. Giri�teki g�revliye durumu aktar�p � Bu ne demeye geliyor? � dedim. O da turizm polisine �ik�yet etmemi s�yledi. Olduk�a sinirlendim. Bir de bununla m� zaman kaybedece�im. Kendimi, bir seyir mek�n� olan nefis bezemeli Elegant Teras' a at�p, g�l� izleyerek sakinle�meye �al��t�m.  

Oradan Pradak� a ge�ip, Prasat Komnap, Prei Prasat� � g�rd�k ve Neak Pean tap�na��nda g�nbat�m�n� bekledik. Civarda y�ksek bir tepe olmad��� i�in, tap�na��n �zerinde g�nbat�m�n� bekledim. Ama sisten dolay� g�zel bir g�r�nt� olu�mad�. O s�rada Yarser arad�. Ayr�ca yan�ma birka� ��renci geldi, onlarla sohbet ettik. 

G�nbat�m�ndan �nce, tap�na��n etraf�ndaki dere mi g�lc�k m� anlayamad���m bir su birikintisinde, insanlar maden ��kar�r gibi u�ra��yordu. Me�er buras� da bu b�lgenin i�me suyuymu�. ��indekiler de temizlik yap�yorlarm��. Toplad�klar� ta�, toprak, ��p ve ye�il bitkilerden olu�an bir bal���� konteyn�ra y�kleyip, rayl� sistemle bir kamyona dolduruyorlard�. �evreye i�ren� bir koku hakimdi. Ama ak�am�n �deta �evreyi yalay�p ge�en bu yumu�ak �����ndaki g�r�nt� benim i�in ola�an�st� bir durumdu. Ben kendimi kapt�rm�� onlar� fotograflarken, �zerimdeki devasa bir a�a�tan �n�mdeki y�ksek otlara bir �ey d��t�. Bir y�lanm��� O benden ben ondan korkup, farkl� y�nlere ka���t�k.  

Bural�lar, suda ya�ayan t�m canl�lar�; ot, b�cek, bal�k vs. topl�n�p yiyor. Ayn� sudan i�iyor ve y�kan�yorlar. Yani her �ey i�in ayn� suyu kullan�yorlar. G�r�nd��� kadar�yla buna su demek m�mk�n de�il; daha �ok kanalizasyona benziyor. Zaten kald���m yerdeki musluk suyu da deniz �r�nleri kokuyor. T�m bunlara ra�men insanlar�n y�zleri ve v�cutlar� g�zel; elleri ise, kelimenin tam anlam�yla enfes. Erkeklerin �o�unun t�rna�� uzun. Uzundan da �te, �ok uzun t�rnaklar� var. Hatta iki santim uzunlu�unda t�rnak g�rd���m oldu. Ama elleri �yle zarif ki, t�rnaklar�n� g�z ard� edebiliyor insan.  

D�n��te du� al�p a�a��ya indim. Pansiyonun sahibesi gelmi�. �ok gen� ve g�zel bir Japon kad�n... Kambo�yal� bir doktora a��k olup buraya yerle�mi�. Ak�am yeme�inde ne al�rs�n�z sorusu �zerine, buran�n yemeklerini yiyemedi�imi s�yleyince, kendisinin de yiyemedi�ini ve istersem mutfa�� kullanabilece�imi s�yledi. B�ylece kendime patl�can, patates ve biber buldum, bunlar� k���k k���k do�ray�p k�zartarak, keyifle yedim. Onlar da tad�p, be�endiklerini s�ylediler. 

Bu s�rada buran�n motosiklet s�r�c�s� Va ile sohbet ettik. Pek �ok konuda fikir ve bilgi sahibi... Onunla sohbet etmek keyifli. S�z d�nd� dola�t� bitirdi�i okula geldi. � Ben bu sokaklar�n �niversitesinden mezunum � dedi. �a��rd���m� g�r�nce a��klama getirdi: 28 ya��nda imi�, hi� okula gitmemi�, 22 ya��ndan sonra okuma yazmay� kendi kendine ��renmi�. Her bo�lukta k�t�phaneye gidip ara�t�rma yap�yormu�. Kendini diplomas�z ve aptal olarak niteliyor. Bana g�re �ok ak�ll� ve birikimli biri. � Madem bu kadar �ok istiyorsun, neden s�navlara girerek diploma al�p okumaya devam etmiyorsun? � dedim. Burada b�yle bir olanak yokmu�. E�er b�yle bir �ans� olsayd�, bug�n �ok farkl� bir yerde olaca��ndan eminim. 

Va� dan  Khmer dilinde birka� s�zc�k ��rendim: JUM RIAP SU: Merhaba, RIER TREI SU SLDAI: �yi geceler, SLIM AND JUYN: L�tfen, AGUN: Te�ekk�r� 

O bu sohbetimiz s�ras�nda, K�z�l Khmerlerin Lideri Pol Pot� un yard�mc�lar�ndan birinin bug�n bir yerde ba�kan oldu�unu s�yledi. Birden t�ylerim �rperdi. Nas�l olur, dedim. Va ise bana �u a��klamay� yapt�: � O de�i�ti. Olduk�a iyi ve ba�ar�l� bir ba�kan. Biz onun bizim i�in iyi �eyler yapt���na inan�yoruz �  

ABD� nin Vietnam i�gali kar��s�nda g��lenerek, 1975 y�l�nda Pol Pot ba�kanl���nda iktidara gelen K�z�l Khmerlerin y�netimde kald�klar� d�rt y�lda, �lkelerinde s�n�fs�z ve s�m�r�s�z bir toplum kurmak ad�na iki bine yak�n bilim adam� ve ayd�n, hatta �ocuklara kar�� yapt�klar� soyk�r�m... Sosyalizme inanan biri olarak beni utand�r�yor. Bunlar � k�z�l � olamaz; olsa olsa � Kara Khmer � olur diyece�im, ama b�ylesine ak�lc� bir ba���lay�c�l�k i�indeki insanlar�n yan�nda, renkleri kirletmenin bir anlam� olamaz.  

G�n�m�zde de bizler Hayyam, Mevlana, Yunus gibilerin felsefesini ifade eden s�zlerinden �rneklerle birbirimize yol g�stermeye �al���yoruz. Ama hangimiz bunlar� yeterince uyguluyoruz? Burada Mevlana� n�n, � Ne kadar bilirsen bil, s�ylediklerin kar��ndakinin anlayabildi�i kadard�r � s�z� nas�l da yerli yerine oturuyor. Yaz�k ki ben de Va� n�n anlatt�klar�ndan baz� �eyleri anlayam�yordum. 

Olduk�a ge� bir saatte yatt�m. Thea� n�n her g�n fiyat� artt�rmas�na bozulup, � Yar�n dinlenece�im � demi�tim. Ama sonra karar�m� de�i�tirip, yatmadan �nce,  � E�er uygunsan Banteay Srei, Banteay Semre ve Tonle Sap� � g�rmek i�in 20 Dolara okey, sabah 6� da gel � diye mesaj yollad�m. E�er sabah 6� da o gelmemi�se, ba�ka birine bakar�m. B�ylece yine i�in kolay�na ka�mak istedim. Yeni biriyle u�ra�mak yerine, sorunlarla idare etmek gibi...

18.03.2005 � Siem Reap

 

 

Saat be�i ge�iyordu, uyand�m ve a�a�� indim. Thea gelmemi�. Binan�n giri�inde herkes, k�pekleriyle yerdeki bir �ilteye uzanm�� uyuyor. �stlerinde de sinekten koruyucu, dikd�rtgen bir kapak �eklinde cibinlikleri var. 

 

Bir s�re Siem Reap Nehri boyunca y�r�d�m. Bug�n benim i�in iki �nemli olay�n y�ld�n�m�; biri �anakkale Zaferi, di�eri �imdi g�r��medi�im ama sevdi�im bir arkada��m�n do�um g�n�. Beynim u�ulduyor, elim telefona gidecek diye �d�m kopuyor. Oysa ikisi de benden b�haber. Bug�n  de olamad�m �anakkale� de. Eminim ki O da do�um g�n�n�, k�l�c�, k�n� an�msad���m� bilmiyor. Oysa hi�biri akl�mdan ��km�� de�il. Neyse ki bir tuktukcu seslendi de� Biriyle konu�maya ba�lay�nca, i� konu�malar sustu. Angkor Wat  ve Angkor Tap�naklar grubunun �ok daha uza��nda olan Banteay Srei ile Banteay Samre i�in, uzun bir pazarl�k sonucu 10 Dolara anla�t�k. Yol ger�ekten �ok uzun ve bozuk. Ama yol boyunca buradaki ya�am� izleyip fotograf �ekmek �ok ho� oldu.  

 

Banteney Serie ve Banteney Samre tap�naklar� olduk�a ilgin�ti. Hindistan ve Nepal� de, kutsal cinsellik Kamasutra betimlemelerini tap�naklarda izlemeye al��m��t�m. Burada tap�naklarda ilk dikkati �eken, ��plak g���sleriyle, zarif Aspara dans��lar�yd�. �imdi de � Lingum �, yani erkeklik organ� fig�rleri... Bu fig�r� olu�turan �� tanr�; �ivnu, �iva ve Buda. Tap�na��n ortas�ndaki bo�lukta, s�m�rgecilerin ka��ramad�klar�ndan bir Lingum heykelci�i vard�.

 

Ka��rd�klar� da onlara yetmemi� ki, tatmini burada aramaya devam ediyorlar� B�ylece Tayland ve civar�nda seks turizmi, hatta �ocuk seks turizmi bedbaht edilen gencecik bedenlere ra�men, gelir kap�s� oluyor. Hatta, � daha fazla turist, daha fazla turist � diye ���l�k at�yorlar. Neden Tayland� da tsunami fel�ketinde ilk kurtar�lanlar turistler oluyor? 

Yan�ma ald���m filmler yetmeyecek gibi... Angkor Wat� � yeniden tavaf edip, b�t�n r�lyefleri bir kez daha izledim. Tap�na�� yeniden g�rmek beni mutlu etti. Ayr�ca ba�ka bir s�rpriz ile kar��la�t�m; �zel giysili insanlar, Aspara dans�n�n yap�ld��� giysilerle k�zlar, gelin ve damatlar... Konu�tu�umuzda ��reniyorum ki, bunlar ger�ek gelin ve damat de�iller, sadece fotograf  ve film �ektirmek i�in giyinmi� ��renci gen�ler. Tap�na��n en g�zel mek�nlar�n� kullan�p, poz veriyorlar.  Ben de bu f�rsattan yararlan�p, bol bol film harc�yorum. Bu saatte iyi bir fotograf �retmenin m�mk�n olmayaca��n� bilerek...  

Tap�nak yollar� �zerinde m�zik yapan birka� gruba rastlad�m. Yerel ve ilkel g�r�n�ml� aletlerden olduk�a g�zel sesler ��kar�yorlar. Grubun birini olu�turan erkeklerden ikisinin baca�� takma; san�r�m may�n kurbanlar�. Di�er grup ise, bir baba ile �ocuklar�ndan olu�uyor. �alg�lar� dillendiren minicik elleri, sevimli tav�rlar� ve incecik sesleriyle, Khmer m�zi�inden �rnekler sunuyorlar.  

Tap�naklarda hummal� bir temizlik �al��mas� var. Her yerde g�revliler, ellerinde s�p�rge ve el �rg�s� sempatik fara�lar� ile temizlik yap�yorlar. Tap�naklar�n aksine kentte ise, nehir k�y�lar� ve pazarlara yak�n b�lgeler olduk�a pis. 

Angkor Wat� �n ��k���nda minik bir hortuma tan�k oldum. Hemen k�rk elli metre �n�m�zden tozu topra�� toplay�p al�p g�t�rd�. �lgin� ve �rk�t�c�yd�. 

Bug�n �ehir d���nda bir pazar� dola�t�m. Hayat�mda, bu kadar g�zellikle i�ren�li�i bir arada ba�ka bir yerde g�rmedim. G�zellik diyorum; bunlar sat�lan el eme�i g�z nuru el i�leri, meyve, sebze, mantar vs� �irkinlik ise  koku ve b�cek t�r� yiyecekler! Tabii ki bunlar da sadece bana g�re �irkinlik, onlar bunlar� afiyetle yiyorlar. Angkor tap�na�� �n�nde, pi�irip bir tepsiye koyarak satmakta oldu�u p�r�l p�r�l ve simsiyah b.k b�ce�i ile ilgilendi�imi g�ren bir sat�c�, bana nas�l yenece�ini b�ce�i ��tlat�p i�inden bembeyaz etini ��kar�p a�z�na atarak g�sterdi ve denemem i�in ikramda bulundu; ne yapaca��m� �a��rd�m. Ben de ona yemekte oldu�um zeytinden ikram ettim, i�ren� bir �ey g�rm�� gibi y�z�n� buru�turdu. Ne diyeyim?... Al��kanl�klar i�te� 

Pansiyona d�nd�k. Tuktuk�uya, beni Tongle Sap� a ( g�l kenar�na ) g�t�rmesi i�in fiyat sordum, 8 Dolar istedi. �ok fazla geldi, onunla gitmekten vazge�tim. Yollar �ok bozuk oldu�u i�in, oraya tuktuk ile gitmek yerine, motosiklet ile gitmenin daha do�ru olaca�� konusunda zaten Va beni uyarm��t�. 

En iyisi odaya gidip biraz dinlenmek ve ondan sonra d��ar� ��kmak, diye d���nd�m. �nce fotograf makinelerini ve objektifleri temizledim. Sonra du� al�p, kendimi d��ar� att�m. E�er odada kal�rsam yorgunluktan uyuyaca��m. 

G�le gitmek i�in, nihayet tutuculuktan vazge�ip bir motosikletliye sordum; 5 Dolar istedi. Sonra 2 Dolara anla�t�k. �yi ki anla�m���z; tek kelimeyle ola�an�st�yd�. Bir ara, fotograf derdine motosikletten inerken, baca��m� egzoz borusuna de�dirip yakt�m. Ama olsun, nas�lsa rahmetli halam�n dedi�i gibi yamas� kendinden� B�ylece motosiklete binmeyi de denemi� oldum. 

G�le yakla��rken, polis durdurup 12 Dolar istedi. � Sadece bak�p d�nece�im. Bu ne paras�? � deyince, para almad�. San�r�m, bu �cret teknelerle g�lde gezecekler i�inmi�.  

Ya�mur zaman�na g�re �u anda sular �ekilmi�. G�l ya�mur sular� ile b�y�d��� i�in, yol diye bir �ey yok. Toprak bir zeminde, bata ��ka ilerliyoruz. Motosiklette z�plamaktan, kaba yerlerimin harap oldu�unu s�ylememe gerek yok. Ama g�l� ve oradaki ya�am� g�r�nce, ac�y� falan unuttum. Bu �ss�z yolu karanl�kta d�nmek istemedi�im i�in, �ok k�sa bir s�re fotograf �ektim ve geri d�nd�k.  

Bazen yeni yerler g�rmek i�in yapt�klar�ma �a��yorum. Allah� �n bilinmezinde, inin cinin top oynad��� bir mek�nda, motosiklet�i �ocuk seni �ld�rse kimse duymaz. Sen hangi cesaretle buralara yaln�z ba��na geliyorsun?  

G�nbat�m� yakla��yor ve g�zel olaca�a benziyor. S�r�c�den bir yerde mola vermesini rica ettim. Sazlar �zerinde, y�ksek bambu direkler �zerine kurulu, tamam� bambudan yap�lm�� ve �zerinde � Restaurant � yazan bir kul�bede mola verdik. G�nbat�m�n� en iyi izleyebilece�im bir yere kuma�tan bir hamak kurup, beni de i�ine buyur ettiler. Vallahi ben buna oturmay� bile bilmiyorum. Neyse ellerimizde kola, s�r�c�mle g�ne�i izlemeye ba�lad�k. Kar��m�zda minicik bir tepe, tepenin ete�inde tap�nak ve kilise var. Hemen yan�ndan g�ne� a�a�� do�ru s�z�l�yor, inan�lmaz bir k�z�ll�kta. Ben elimde fotograf makinesi, iyi bir kompozisyon yakalama derdindeyim. Ufuk �izgisine yak�n yolda, manda ve �k�z arabalar� ile bisikletliler tozu dumana katarak ge�ip duruyor. Aniden ��ken bir sis tabakas�, benim k�pk�rm�z� g�ne�imi i�ine hapsederek, o g�zelli�i objektifle zaptetmemi engelledi. Hevesim kursa��mda, geri d�n�yoruz. Kente yakla�t���m�zda bir pazar g�r�nce, s�r�c�ye �cretini �deyip ondan ayr�ld�m. B�rt� b�cek, meyve, sebze, g�ler y�zl� sat�c� ve al�c�lar... Bundan iyi fotograf �ekilecek ortam m� olur? Hemen pazara dald�m. Tek sorun, havan�n kararmas�.  

Hemen her yerde k���k tezg�hlarda plastik i�ecek �i�elerine doldurulmu� benzinler sat�l�yor. Benzini biten ara� s�r�c�leri, bunlar� al�p depolar�na dolduruyor. Kentte sadece birka� yerde ayd�nlatma ve trafik ����� var. Bir�ok araba pl�kas�z. Motosiklet ve tuktuklar�n ise pl�ka derdi zaten yok. T�m bunlara ra�men tuktukcu ve motosikletlilerin Angkor �ehrinde m��teri ta��mak i�in giymek zorunda olduklar� bir �niformalar� var, onu giymeden bu b�lgelere giremiyorlar. �niforma dedikleri, gri bir yelek ve �zerinde bir numaradan ibaret. 

Yan�mda tarak ta��ma al��kanl��� olmad��� i�in sa��mla ba��m dertte. O da istemedi�im kadar �abuk uzuyor. En iyisi kestirmek. Bir kuaf�r g�r�p fiyat sordum; 2 Dolar!. Kestirmekten vazge�tim. Burada her �eyin fiyat�n�n 1 Dolar olmas�na al��t�k ya, 2 Dolar �ok geldi. Hava iyice karard�. �ehirde ciddi bir ���kland�rma yok. Sadece restoran ya da sat�� yerleri ayd�nlat�lm��. Abart�l� ���kland�r�lm�� bir restorana rastlad�m. ��eride d���n e�lencesi vard�, ilgin� geldi. Rica etti�imde fotograf �ekmeme izin verdiler. Ama gelinle damat ortada yok.  

Pansiyona d�nd�m. Olduk�a kalabal�k. Art�k sadece pansiyon �al��an� de�il sohbet arkada��m da olan Va, m��teriler gittikten sonra yemek yapabilece�imi s�yledi. Bu ak�am kendime havu�, biber ve patl�canl� pil�v yapt�m. Bizim Avustralyal� da geldi. O bet sesiyle, durmadan ve h�zl� h�zl� konu�uyor. Yar�n Pnohm Pehn� e gidece�im deyince, beraber gidelim dedi. O otob�sle gidecekmi�. Tekne biletim oldu�unu s�yleyip ondan kurtuldum. Onunla sohbetin sonu pek iyiye varm�yor diye notlar� yazmaya koyuldum. O da bir s�re abuk sabuk TV kanallar�n� izleyip bana l�f atarak dikkatimi da��tt�. 

Ge� bir saatte, konaklama �cretini �demek i�in, resepsiyon olarak kullan�lan masan�n yan�na gitti�imde fark ettim ki, motosikletli �ocu�a 2 Dolar yerine 21 Dolar vermi�im. Ne denir, k�smetten ��km��.  Geceleme i�in 4 x 4 = 16 Dolar,  kahve i�in 4 x 0,50 = 2 Dolar,  Yemek i�in  2 Dolar,  Ekmek i�in de 1,25 Dolar...  

Buradaki insanlar�n nezaketi, g�ler y�zl�l��� ve ho�g�r�s� neden kaynaklan�yor acaba? Civarda ne bir kavga g�r�lt�ye rastlad�m, ne de as�k suratl� birine.  M��teri kapma kavgas� ya da �zerine sald�rma gibi bir durum asla yok. Sadece kibarca davet ediyorlar. Dilenciler bile b�yle. Bayon� daki VII. Jayavarma� n�n ( en �nemli Khmer krallar�ndan biri ) ta�a nak�edilmi� y�z� �rne�i, herkesin y�z� g�l�ms�yor. Asl�nda bug�n�n insan�n�n g�l���nde, ge�mi�te ya�anan ac�lar�n buruklu�u da sezilmiyor de�il hani� 

19.03.2005 � Siem Reap � Phnom Penh 

Sabah olmadan birka� kez uyand�m. Telefonun �arj� bitti�i i�in saati kuramam��t�m. O y�zden ge� kal�r�m diye endi�e i�indeyim. Neyse, sonunda 05:30� a do�ru kalk�p haz�rland�m. Otelden al�n�� saatim 05:40� d�. 05:45� de bir otomobil geldi. D�n ak�am g�le gitti�imiz yolu izleyerek di�er yolcular� da ald�k. Taksinin �n�ne ben, arkaya d�rt ki�i... Bir Alman, sevgilisinin kuca��na oturmak zorunda kald�. Son kalan bir kilometreyi de d�n gitti�imiz yolun biraz solundan gidip, limana vard�k. Buras�, minicik bambu kul�becikler ve kay�k evlerden olu�an tipik bir yerle�im alan�. Bambu teknelerdeki kad�n, erkek, �oluk, �ocuk sat�c�lar �deta bir ��len havas�nda. Teknelerle pazarc�l�k  yap�l�yor, insanlar, hayvanlar ve e�yalar ta��n�yor. K�saca, g�l �zerinde ya�an�yor. Ne yaz�k ki g�l i�ren� kokuyor. 

Motorlu teknelerin i�inde kerevet ve bambu koltuklar var. Bizim gidece�imiz tekneye s�rt �antam� b�rakarak, fotografa dalm�� ve birbirine biti�ik sandallar �zerinden ge�erek, tekneden uzakla�m���m. Geri d�nd���mde bizim teknenin k�y�dan uzakla�makta oldu�unu g�r�p g��l�kle yakalad�m. Motorlu kay���n h�z� y�z�nden, g�l�n pis sular� �st�m�ze ba��m�za s��r�yordu. Yakla��k 20 dakika bununla gidip, g�l�n i�indeki iskeleye ba�l� bir tekneye transfer olduk. Bu sandal� ka��rsam da �antam i�in endi�elenmeme gerek yokmu�. ��nk� bug�n buradan bir tek bu tekne hareket edecekmi�. Buralarda h�rs�zl�k gibi bir olay da yok zaten. Nas�lsa fark edip, benim �antam� da bu tekneye y�klerlerdi.  

Teknenin bir kapal� bir de a��k b�l�m� var. Bana bilet satarken, bizdeki deniz otob�s� benzeri bir fotograf g�sterip, hangi koltu�a oturmak istersin diye sormu�lard�. Ben de izleme kolayl��� olsun diye cam kenar�n�, 5 numaral� koltu�u se�mi�tim. Oysa numara falan hak getire. Ben a��k alanda olmay� tercih edip; koltuk, sandalye olmad��� i�in bir yere uzand�m. Bu arada �evredeki inan�lmaz g�r�nt�leri fotograflam�yor, fotograflamaya �al���yorum. Zira tekne u�arcas�na gidiyor. G�l�n suyu kahverengi ve �amur deryas�. Ayr�ca �ok s��. Bu nedenle, s�k s�k teknenin motoruna bir �ey s�k���yor, g�revliler g�le inip motora s�k��an moloz, benzeri �eyleri temizliyor, sonra yolumuza devam ediyoruz. Teknedeki problemler y�z�nden, motordan havaya �amurlar y�kseliyor. G�ne� dayan�lmaz bir �ekilde yak�yor, ama teknenin i�i hi� de keyifli de�il. �al�mla v�cudumun a��kta kalan yerlerini �rt�p, k�sa ama g�zel bir uykuya teslim oldum. Zaten herkes bir yerlere uzanm�� uyuyor. Uyand���mda halen g�l �zerindeydik. Biraz sonra g�l bitip nehir ba�l�yor. Nehir ayr� bir �enlik. Yan�n�zdan ge�en tekneler, insanlar�n giysileri, sizi sanki y�zy�llarca �ncesine g�t�r�yor. Hatta uzaklarda birka� yelkenli tekne bile g�rd�m. 

Bir ara k�y�da irice bir tekne g�r�nd� ve bizim tekne ona yana�t�. Ondaki yolcular bizim tekneye, bizimkindekiler de di�erine transfer olduk. Bu transfere �anta ve bavullarla ba�land�, bize bir a��klama yap�lmad�. �antalar�m�z di�er tekneye ta��n�nca biz de ona ge�ece�imizi anlad�k. 

S�caktan bunalan manda, inek ve k�peklerin nehre girip y�kanmalar�n� tekneden izliyorum. Siem Reap� daki gri mandalar�n aksine, buradakiler simsiyah olarak, boz bulan�k akan Tonle Sap� �n sular�ndan ��k�yorlar.  

�a��las� bir durum... Bizim tekne tozu dumana katarak ilerlerken, on on be� metre yak�n�m�zda minicik �ocuklar, yaln�z ba�lar�na bambu teknelerde ve bunlar� bambu �ubuklarla k�y� boyunca iterek nehirde dola��yorlar. Nehrin k�y�lar� san�r�m �ok daha s��. G�l�n ve nehrin �zerinde pek �ok yerde nil�ferler, su bitkileri var ve tekneler bunlar�n �zerinden ge�ip gidiyor. 

Bir kez daha tekne de�i�tirdik. Bu teknenin �st g�vertesi bombeli. Bu y�zden mi yoksa g�ne�ten mi, kimse burada oturmuyor. Buray� tercih eden sadece �� be� ki�iden biriydim. Sonra di�erleri de gitti, ben tek kald�m. Aya��mdaki �oraplar�, kayar�m endi�esiyle ��kartm��t�m. �ki saat sonra, ayaklar�m�n �st�n�n ac�d���n� fark ettim. G�ne� yan��� olmu�. 

Bu s�rada yan�ma gelen bir Kambo� ile sohbet ettik. Kambo� halk�n�n y�z� bizim bildi�imiz tipik Asyal�lara hi� benzemiyor, olduk�a g�zel hatlara sahipler. Y�z hatlar�n�n muntazaml��� ve ellerinin zarifli�inden Kambo� oldu�unu anlad�m. Ama ak�c� �ngilizcesi y�z�nden, nereli oldu�unu sormak gere�i duydum. �� i�in s�k s�k yolculuk yap�yormu�. �lk kez nehir yolunu kulland���n� s�yledi. �ehirleraras� yolculuklar�n� ya u�akla ya da arabas�yla yaparm��. Ama bug�n bu yolu tercih etmi�.  

Buradaki insanlara �a��p kal�yorum. Bu kirli sularla, giydikleri giysilerin beyazl��� ve ellerinin zarafeti tam bir tezat olu�turuyor. Oysa bildi�im kadar�yla, su ve toprakla u�ra�an insanlar�n elleri �abuk y�pran�r. Kendi �st�me ba��ma bak�yorum, pislik i�inde. Kendimden utand�m. 

Sorum �zerine, tekne de�i�tirmenin derinlikle ilgili oldu�unu s�yledi. Ayr�ca ondan, Khmer dilinde Tonle �nin � nehir �, Sap� �n � tuzsuz � demek oldu�unu ��rendim. Va da bana muson zaman� geni�leyen Tonle Sap� �n G�ney Asya�n�n en b�y�k g�l� oldu�unu s�ylemi�ti. Art�k yar�m saatlik yolumuz kalm��. �stanbullu ve M�sl�man oldu�umu ��renen ve kendisi ise Budist olan yol arkada��m, uzaktaki bir camii g�sterip, buran�n M�sl�manlar� olan Chamlar hakk�nda; onlar �ok y�llar �nce Vietnam� dan gelerek buralara yerle�mi�ler dedi. 

Bir fotograf�� i�in s�ylemesi �ok ay�p ama, buralar� fotograf ile tam anlatmak m�mk�n de�il. Bir daha buralara yolum d��erse, mutlaka video kamera ile gelmeliyim, diye d���nd�m.   

Bir daha b�yle ilgin� g�r�nt�lere tan�k olur muyum, bilmiyorum. Buraya gelinceye kadar okuduklar�mdan bildi�im Kambo�ya; Angkor Wat ve �l�m Tarlalar�� yd�. Bug�n buna Tonle Sap� daki ya�am eklendi. Buradaki ya�am� g�r�nce, G�ney Asya� n�n en b�y�k nehri Mekong� u merak etmiyor de�ilim. Ama bu gezide Tonle Sap ile yetinmek zorunday�m.  

Khmerler, Daylar, Vietnaml�lar, �inliler, Hint - Malaylar gibi bir�ok halklar�n mozai�inden olu�an Budist �lke Kambo�ya� da, di�er dinlere mensup az�nl�klar da var. Bunlar�n ba��nda M�sl�manlar geliyor. 1993 y�l�ndan beri bar�� s�reci ya�anan bu �lkede, halen may�nlar�n tehdit olu�turdu�u s�yleniyor. Kral�n ise, y�netimde �ok ciddi bir etkisi yok. 

Kente yakla��rken birka� katl� turistik bir gemiye de rastlad�k. San�r�m sadece �ok derin yerlerde �al���yor. 

Alt� bu�uk saatlik yolculukla Phnom Penh� e vard�k. Metal merdivenlerle ��k�lan bekleme yerinde, elinde � Sunday Guest House Ms. Satma � yaz�l� k���t tutan birini g�rd�m. �smimi yanl�� yazm��lar. Yan�na var�nca, � Sizin i�in Siem Reap daki 13th Villa pansiyondan  Va arad� � dedi. Oradan �� ki�iyi daha otomobile al�p, pansiyona vard�k. 

Yolda y�ksek binalar, i�likler ve uluslararas� firmalara ait binalar g�r�l�yor. Tayland� da yerel para birimi Baht olmaks�z�n al�� veri� edilmezdi. Burada ise, resmi para Riyal olmas�na ra�men, her �eyin bedeli Dolar ile ifade ediliyor. Bilmeyen biri, resm� paralar� � US Dolar � san�r.  

Otelin geceli�i 4 Dolar. Odada vantilat�r, banyo ve tuvalet mevcut, ama al�ak tavanl�. Ayr�ca buras� Siem Reap �a g�re daha s�cak. Bir du� al�p yata�a uzand�m, uyuyakalm���m. R�yamda, �zlediklerimi g�rm��t�m, i�ime bir s�k�nt� d��t�. Bir �ark� tutturdum � R�yalar ger�ek olsa seni her g�n g�r�rd�m� �  Fazla efk�rlanma at d��ar� kendini deyip, �evreyi dola�t�m. B�y�k �ehirlerin sevimsizli�i var. Sadece �ehir merkezinde trafik ���klar� var, ona da ald�ran yok.  

B�y�k bir marketten su, bal�k konservesi, ekmek ve La vache qui rit peynir ( bizdeki ��gen karper benzerinin Hollanda �retimi ) buldum. Demek ki, burada meyve ile yetinmek zorunda kalmayaca��m. 

20.03.2004 - Phnom Penh 

Erkenden kalk�p y�r�meye ba�lad�m. Bizim bulundu�umuz ana cadde asfaltlanmak i�in kaz�lm��. Her yer toz toprak i�inde. A��z burun kapatmadan ilerlemek m�mk�n de�il. Burada, tuktuk yerine motosiklet kiralamay� d���n�yorum. Ama kime sorsam �ngilizce bilmiyor. Oysa Siem Reap� daki s�r�c�lerin hemen hepsi �ngilizce konu�abiliyordu. Neyse... Sonunda biri ile �at pat anla�t�k. Bir g�n i�in 8 Dolar istedi, ama 5 Dolar� a anla�t�k. �lkelli�imden, motosikletin oturma mek�n�n�n uzun ve arkas�nda tutacak yer olmas�na da dikkat ediyorum. Motosiklet dediysem, bizdeki Hondalar anla��lmas�n. Bisikletin biraz daha geli�mi�i bir aletten s�z ediyorum. Bural�lar, genelde be� alt� ki�i bunlara dolu�arak seyahat ediyorlar. 

Etraf� dola�maya ba�lad�k. Tap�naklar�n �o�u kapal� ve bah�eleri pislik i�inde. Lamalar ve Lama adaylar� bah�elerde dola��yor. Buralarda zaman kaybetmek yerine, daha �nceleri hapishane iken soyk�r�m m�zesine d�n��t�r�len Toul Sleng� e ge�tik. Buras� da olduk�a pis ve bak�ms�z. Fakat bu i�ren� k�y�m� anlatmak i�in iyi d���n�lm��. Katliam�n g�r�nt�leri, katliam aletleri ve h�creler insan� �rpertiyor. Elimde olmaks�z�n akl�m, ad� � Four Seasons � konularak otele �evrilen Sultanahmet Cezaevine kayd�. �lmeseler de nice de�erli insan�m�z�n sa�l���n�n bozulmas�na neden olan bu yer de, i�inde harcanan insanlara ait belge ve e�yalarla bir m�zeye d�n��t�r�lemez miydi? Oysa doksanl� y�llar�n ba��nda y�k�nt� halindeyken orada yap�lan etkinliklerden bunu ummu�tum, yaz�k ki sonu�suz kald�. 

Soyk�r�m m�zesinde iki fotograf sergisi vard�. Biri �st �ste bask� ve solarizasyon tekni�i ile yap�lm��, i�kence ve �l�m konulu, di�eri 15 Mart 2005� de a��lm��, K�z�l Khmerlerin katliam�ndan kurtulmu� ge�lerin minicik vesikal�k fotograflar� yan�nda bug�nk� ya�amlar�ndaki portreleri ile,  � Ghosts of Toul Sleng � isimli Stefan V. Sensen� �n sergisi. Bu ac�lar�n fotograflar�n� izlemek bile insan�n y�re�ini s�k��t�r�yor. Kendimi bah�eye zor att�m. Bah�enin �i�ekli a�a�lar�n� g�r�p, mis kokular�n� al�nca, her �eye ra�men insan�n umudu da �i�ekleniyor. 

Siem Reap�daki gibi, burada da Aspara dans�zlerinin dans�n� izleyecek bir yer bulamad�m. Tiyatrolar kapal�. Sadece haftada bir g�n bu dans� izleme �ans� varm��. San�r�m b�y�k otellerde izlemek m�mk�n. Ama ben turistik bir tarzda sunulaca��n� d���nd���m i�in ara�t�rma yapmad�m.  

Kraliyet Saray� kompleksi ( Royal Palace� � ) g�rmek i�in saat 11� de bilet ald�m. � Kapan�yor! � dediler. O ara bir hareketlilik oldu. Herkes kenara �ekiliyor, arkas�nda erkan�yla san�r�m �nemli bir adam geliyor. Ben de kenara �ekilip, bir Lama sand���m bu �nemli ki�iyi fotograflamaya �al���yorum. Tam kar��ma gelip, iki elini birle�tirip �n�mde e�ilerek selam verdi. Tabii ki erk�n� da... Adamca��z ellerini birle�tirip yerlere kadar �n�mde e�ilince, ben de bu kim ola ki diye meraka d��m��t�m ki, gi�edeki hatun yan�ma gelip � Ne kadar �ansl�s�n�z!.. O krald�! � dedi. G�ney Asya� daki o korkun� tsunami sonras�nda, Kambo�ya Kral� Norodom Sihanuk� un gazetelere yans�yan beyan�nda, � Halk�m�, adaklar�m ve ettirdi�im dualar korudu � dedi�ini okuyunca nas�l da bozulmu�tum. K�smette bir g�n onunla kar��la�mak da varm��. Dilerim yaln�z benim de�il, halk�n�n da �n�nde e�iliyor olsun.  

Kentte dola��p, saat 14� e kadar Royal Palas� �n a��lmas�n� bekledik. ��erideki �nl� g�m�� pagoday� g�rd�m. Saray ve Napolyon pavillonun mimar�si ilgin�. Angkor tap�na��ndaki gibi burada da galeriler var ve duvarlar� renkli resimlerle s�sl�. Fakat �o�u bak�ms�zl�ktan silinip, d�k�lerek kaybolmaya ba�lam��. Saray�n �zerindeki kuleyi Eyfel Kulesi� ne benzetiyorlar. Hatta Eyfel� in buradan esinlenilerek yap�ld���n� s�yl�yorlar. Do�u felsefesinden yararlan�p geli�tiren bu ak�ll� s�m�rgeciler, tabii ki t�m g�zelliklerden yararlanmay� da bilirler. Royal Palas� tan ��k�nca ulusal m�zeye gittik. �ok g�zel ve etkileyici bir mimar�si var. Olduk�a iyi d�zenlenmi� ve bak�ml�. Havuzlu, �i�ekli ve a�a�l� bah�esi ise bir �eyler i�erek dinlenmek i�in �ok keyifli. 

Saat 17:00 civar�nda, Boeng Kak G�l�� n�n yan�nda g�ne�i bat�rmaya karar verdik. �ehir haritas�nda burada bir cami g�r�l�yordu. Uzun s�re onu arad�m, buldum da. Fakat �ylesine y�ksek ve b�y�k bir duvar ile �evrili ki, dakikalarca giri� kap�s� arad�m. B�ylece buradaki M�sl�man mahallelerini de g�rme �ans�m oldu. Bambu direkler �zerine kurulu evler... �evrede inan�lmaz bir sefalet ve pislik hakim. Sonunda camiye ula�t�m. �n�nde olduk�a b�y�k bir bo�luk var. �ocuklar ve gen�ler burada top ko�turuyor. Cami kapal�yd� ama M�sl�man oldu�umu ��renince kap�y� a�t�lar. Tahtalarla yap�lm�� �ok basit bir minberi, be� alt� tane seccadenin bile�iminden olu�an uyduruk bir hal�, �ok basit bir kitapl�k ve i�inde birka� Arap�a din� yay�n ile birka� Kur� an var. Camiyi bana gezdiren gen� �at pat �ngilizce konu�abiliyor. � Biz Kur�an okuyoruz ama anlam�n� bilmiyoruz � dedi. Bizim gibi... �ngilizce �evirisinin olup olmad���ndan da haberdar de�il. �imdi gen�ler Arabistan� a gidip Arap�a ��reniyorlarm��. � Belki bundan sonra d�nen arkada�lar�n�zca sizin dilinize de �evrilir, bizde ��renmek isteyenler i�in �evirileri mevcut � dedim. 

Buralarda her �ey bambudan yap�l�yor. Ev, k�pr�, kay�k, balkon, koltuk, merdiven... Ayr�ca yakacak olarak da kullan�l�yor� 

G�l�n �zerinde bir restoranda oturduk. Birka� turist, hamaklara ya da devasa bambu koltuklara kurulmu�, biralar�n� yudumlayarak kitap okuyordu. Kahvelerimizi s�yledik, g�nbat�m�n� bekliyoruz. Ama sis g�nbat�m�n� fotograflamama izin vermedi. Biz de oradan ayr�l�p otele d�nmeye karar verdik. S�r�c� arkada�tan; � Benim evime gidip, e�imle tan��mak ister misin? � �nerisi geldi. Bu �neri hem ho�uma gitti hem d���nd�rd�. �lk akl�ma gelen, burada birinin evine konuk olman�n ho� olaca��yd�. �kincisi ise, tan�mad���m bir adamla, bilmedi�im bir yere gitmenin ak�l k�r� olup olmad���yd�. Birka� saniye i�inde, benim ak�ls�z ba��ma, bunun ak�l k�r� ve m�thi� olaca�� fikri d��t�. Kabul ettim ve uzun bir yolculuktan sonra evlerine vard�k. D�nyalar tatl�s� bir hatun, e�i... �ki ayl�k o�lunu, k�z ve erkek karde�lerini g�r�p tan��t�m. Betondan bir evin bir odas�nda kal�yorlar. Evin i�i tahtalarla b�l�nm��. Odada bir yatak, iki de hamak var. Hijyen diye bir �ey hi�bir yerde olmad��� gibi burada da yok. �ekti�im fotograflar�n� yollamak i�in adresini almak istedim, evinin adresini bilmiyor. Birinden ��renip yazd�. Yedi ya��nda bir o�lu daha varm��. Onun �ok uzaklarda oldu�unu ve s�k g�remediklerini s�yledi. Sonra beni pansiyona b�rakt�.  

O gittikten sonra biraz dinlenip gece nehre do�ru y�r�meye karar verdim. Nehir ile pansiyon aras� yakla��k 2 veya 3 kilometre. Cadde ve sokaklarda ayd�nlatma olmad��� i�in, ne kadar g�venli olsa da, tan�mad���m bir yerde karanl�k �rpertici oluyor. Oysa benim pansiyonum, geni� g�venlik �nlemleriyle korunan el�iliklerin bulundu�u caddenin yan soka��nda. Tedirgin bir �ekilde y�r�y�p bir pazara rastlad�m. Pazardan, bilmedi�im bir s�r� meyve ald�m. Yine b�y�k bir market bulup, i�ecek ve ton bal��� ald�ktan sonra, Royal Palas� �n kar��s�nda oturup hem nehri, hem de buradaki ya�am� izleyerek yedim. Buraya Birle�mi� Milletler meydan� da diyorlar. Uzun bir k�y� �eridi boyunca, Birle�mi� Milletlere �ye �lkelerin bayraklar� as�l�. O g�nlerde �lkemde ya�anan bayrak krizinden habersiz, be� numaral� direkte as�l� olan bayra��m�z� da fotograflamadan duramad�m.  

Kambo�ya� da arabalar�n �o�unlu�unun direksiyonu sa�da. San�r�m �o�unlukla arabalar� trafi�in soldan akt��� Tayland� dan sat�n al�yorlar. Kambo�ya� da trafik sa�dan ak�yor, bunu ciddi olarak dikkate alan olmasa da!... �ehir merkezindeki trafik ���klar�na ne s�r�c�ler ne de yayalar uyuyor. Motosiklet ve tuktuklarda pl�ka olmad��� gibi �o�u araba da pl�kas�z. 

Dostlarla haberle�mek ihtiyac� hissedip bir internet kafeye girdim. Bir saatlik internet �creti, genellikle 2000 Riyal, yani yar�m Dolar. B�ylece cebimde sadece 1900 Riyal kald�. Benzinle �al���yor, daha pahal�d�r diye motosiklete binmek istemedim. Sadece buraya �zg�, bural�lar�n siklobay (cyclo) dedikleri araca - ki bunlarda da pl�ka yok - bineyim istedim. S�r�c�n�n oturdu�u k�s�m olduk�a y�ksek olup �n�nde iki tekerlek bulunan bir bisiklet... Bunun �n�ne m��teri i�in koltuk gibi bir oturak yapm��lar, oraya bir ki�i binebiliyor. Bebek arabalar� gibi� Ger�i yerel halk bu koltu�a �� ki�i olarak da s�����yor, ama san�r�m bu s�r�c�ye i�kence oluyordur. �ngilizce bilmedikleri i�in fiyat konusunda �ok u�ra�t�k. Sonunda biri 1900 Riyali kabul etti. Fakat yolda m�thi� can�m� s�kt�. Dokunarak, devaml� soru soruyor. Eminim ki beni rahats�z etmek i�in de�il, yard�m istiyor. Ama bu s�cakta birinin sizi devaml� d�rterek soru sormas�, �ekilir gibi de�il. Bizim soka��n ba��na geldi�imizde yorgunluktan oflay�p pufluyordu. Yol bozuk oldu�u i�in, daha fazla yorulmas�n diye, � Buradan sonra y�r�r�m � deyip indim ve paray� verdim. Paray� al�nca 2000 Riyal olacakt� diye itiraz etti. Oysa pazarl�k s�ras�nda ona elimdeki paray� g�stermi�tim.  

21.03.2005 - Phnom Penh 

Motosiklet s�r�c�m Vensarin g�n do�umunu izlemek i�in sabah saat 6� da beni ald� ve �nce Royal Palas� �n �n�ne gittik. Ama yine sis, iyi bir fotograf �ans�m� elimden ald�.  

Wat Phnom, Phonom Penh� in i�indeki en ilgin� tap�nak. Minik, ye�il bir park ve yine i�indeki minicik bir tepede kurulu. 1 Dolarl�k biletle giriliyor. Parkta sizi maymunlar, �i�ek �zellikle lotus sat�c�lar� ve dilenciler kar��l�yor. ��eriye ayakkab� ile girmek ve fotograf �ekmek yasak. D���ndaki k���k tap�nma mek�nlar�na, belki de bu bah�ede ya�ay�p dilenen, sefalet ve a�l�k s�n�r�ndaki insanlar�n asla yiyemedi�i yiyecekler, tanr�lara sunulmak �zere b�rak�lm��. Burada, hen�z birka� ayl�kken k�zart�lm�� minicik domuzlar�, yald�zl� tepsiler i�inde, t�renle tap�na�a getirip, tanr� heykellerinin �n�ne b�rakt�klar�n� g�rd�m.         Dilerim el ayak �ekilince, bu dilenciler bunlardan yararlan�yor olsun.

 

Yuvarlak kubbeli, d�rt kap�l� g�zel mimar�li b�y�k bir �ar�� Central Market. �nce buray� dola�t�m. Sonra  civardaki elektronik alet sat�c�lar�nda, dijital fotograf makinem i�in haf�za kart� arad�m. Nihayet 42 Dolara, 512 megabaytl�k bir haf�za kart� alabildim. Bir de makineyi kullanmay� ��renirsem, art�k de�meyin keyfime. B�ylece filmi k�s�tl� ve ekonomik kullanmak gibi bir derdim olmayacak. 

Oradan kente 15 km uzakl�ktaki Choeung Ek� e ( �l�m Tarlalar� ) gittik. Buralarda bulunan kafataslar�ndan bir k�sm�, bir an�t i�inde sergileniyor. �evrede kafataslar�n�n bulundu�u �ukurlar ve etrafa sa��lm�� iskelet par�alar� �rperticiydi.

 

Yol boyunca motosiklet �zerinde p�f�r p�f�r seyir halinde iken �evredeki inan�lmaz g�zellikteki manzaray� zaman zaman yay�lan i�ren� bir koku bozuyordu. Ola�an�st� g�zel evler ve barakalar yan yana. Evler, direkler �zerine kurulu; beton veya tahta / bambudan yap�lma. Alt�ndaki bo�luklarda hamaklar kurulu. Neredeyse hi�bir evde baca g�rmedim. Oysa bu geziden de, ' Bacalar '   serime birka� fotograf eklemeyi umuyordum. �nsanlar buralarda yar� ��plak y�kan�yor, yemek yap�yor, yiyor, i�iyor, hamaklarda yat�yor, bitleniyor ya da �al��arak vakit ge�iriyor. �ocuklar�n tamam�na yak�n�, t�mden ��plak ya da yar� ��plak, sokaklarda dola��yor. Buran�n ineklerinin �o�u h�rg��l�. Domuzlar, k�pekler, k�mes hayvanlar� gibi her t�r hayvan, evlerin bah�elerinde insanlarla i� i�e ya��yor. Pirin�ler ha�lanm��, yollara serilmi� kurutuluyor. ��inde toz toprak, tavuk, kedi, k�pek, hatta domuzlar geziyor. Birka� yerde minicik domuz yavrular�n�n silindirik bambu kafeslere y�klenip, bisikletle ta��nd���n� g�rd�m. 

Yol �ok bozuk ve stabilize oldu�u i�in bizi olduk�a yordu. D�n��te Basak Irma�� �zerindeki Monivong K�pr�s�� nden ge�ip, otogar�n yan�ndaki m�thi� Chbam Po Pazar�� n�n i�ine d��t�k. Gen� Lamalardan birka��, tezg�hlar�n �n�nde dua m�r�ldanarak yiyecek ve i�ecek toplayarak, omuzlar�na as�l� metal kova benzeri nesneyi ve heybelerini dolduruyordu.

 

 

 

Pazarda, k�rkl� ya�lar�nda oldu�unu sand���m bir kad�na rastlad�m. �nan�lmaz bir g�zellik ve zarafette; saraylara lay�k bir hatun. Hep diyorum ya, buran�n insanlar� bir ba�ka g�zel... 

 

 

 

 

Yeniden Royal Palas��n �n�ne d�nd�k. Yani Phonom Pehn� in kalbine. Oradan kar��ya ge�meye  karar verdim. Nehir boyunca k�pr�ye kadar y�r�y�p fotograf �ektim. Hatta bir kuaf�rde, 1 Dolara sa��m� kestirdim. 1000 Riyal bah�i� verdi�im berber �ok mutlu oldu. Bu paralar� yaz�yorum, ��nk� burada eme�in ne kadar ucuz oldu�unun bilinmesini istiyorum. Chruoy Changvar K�pr�s�� nde tuktukcum ile bulu�tuk. Gitti�imiz mahallede birka� cami vard�. Burada �ocuklarla sohbet edip, fotograf �ektim. Minicik k�zlar�n bile ba�lar� �rt�l�. Fotograf �ektirmek istemiyorlar, ama benim de M�sl�man oldu�umu ��renince fotograf �ekmeme izin verdiler. Ya�l� ve orta ya�l� kad�nlar�n giysileri Khmerlerden farkl� de�il. Sadece ba�lar�nda s�radan bir �rt� var, ki �rt�nmek i�in de�il de, sanki g�ne�ten korunmak i�in tak�lm�� gibi. Ve hi�biri de fotograf �ekme iste�imi geri �evirmiyor. Bizdekinin tamamen tersi... Bizde M�sl�man ya�l�lar fotograf �ektirmeyi pek istemez. Buras� Chamlar�n, yani M�sl�manlar�n mahallesiymi�. Di�erlerinden hi� fark� yok. Bir�o�u �ok g�zel ve bak�ml� olan evler, bambu bar�naklarla i� i�e. Burada ilk kez bir sat�c�n�n, satt��� �r�nlerin �zerine fiyat�n� yazm�� oldu�unu g�rd�m. Sahibi M�sl�man bir kad�n. Karpuzlar 300 - 500 Riyal aras�. �ki tane karpuz ald�m. Birisi ak�am i�in... Di�erini b�l�p, yar�s�n� s�r�c�me ay�rd�m, �teki yar�s�n� yedim. �ok lezzetliydi. Riyalim olmad��� i�in, sat�c� kad�na 1 Dolar verdim, bana 3000 Riyal geri verdi.  S�r�c�m yan�na geldi�imde, elinde benim i�in ald��� kurabiyeleri tutuyordu. Ben de ona kendisi i�in ay�rd���m karpuzu verdim. Ama ne yaz�k ki, tatl� yiyemedi�im i�in kurabiyeleri ondan alamad�m. Kendime ald���m yiyecek ve i�ecekleri onunla payla�mam, onu mutlu ediyor san�r�m. O da bana ikramda bulunmak istiyor. Evine g�t�r�p e�iyle tan��t�rmas�n�n nedeni de buydu, anlad���m kadar�yla. Bu �lkede kad�n olarak de�il de, insan olarak kar��lanman�n mutlulu�unu ya�ad�m. Hi� bir Kambo� erke�i sizi rahats�z etmiyor. Onlarla istedi�iniz konuda sohbet edip, �ekinmeden selamla�abiliyorsunuz. Belki de ben, Kambo�ya� ya biraz da bunun i�in tutuldum. 

Mahalledeki gen�lerle sohbet ediyoruz. Kendilerinin M�sl�man olduklar�n� s�yl�yor, fakat adlar� beni �a��rt�yor. Robert falan gibi. G�nbat�m�na kadar buralarda dola�t�m. Ama ufuk �izgisi yine sisli. G�zel bir g�r�nt� olu�mayaca��n� d���n�p, merkeze d�nmeye karar verdim. 

Limana yak�n bir yerde mola verdik. Yirmili ya�lar� �oktan ge�mi� bir gen�, sohbet etmek i�in yan�ma geldi. �niversite hastanesinde laborantm��. Ak�c� bir �ngilizce konu�uyor. Elinde bir gazete vard�, incelemek i�in istedim. Ilanlar hari�, Khmer dilinde. Nedense �lanlar�n bir k�sm� �ngilizce. Bunlar� da sat�l�k, kiral�k ve i� �lanlar� olu�turuyor. �ok g�zel bir mimar�ye sahip mahalleyi g�steren bir il�n vard�. Geli�tirme b�lgelerindenmi�. Bu arada, arkamda ola�an�st� bir g�nbat�m� oldu�unu fark ettim ki, az daha ka��r�yordum. Fakat bulundu�um mek�n karma kar���k oldu�u i�in, yine fotograf� ka��r�p, izlemekle yetindim. Bu arada, e�er ben biriyle konu�uyorsam, s�r�c�m�n yan�ma gelmedi�ini fark ettim. Nezaketin b�ylesine ne denir?

Art�k motosiklete �ylesine al��t�m ki, s�rt �antam arkamda, Versarin� in ile aram�za fotograf �antam� yerle�tiriyorum. Elimde b�lgenin haritas�; hem harita okuyor, hem yol tarif edebiliyorum. Trafik korkumu yeniyor muyum ne?.. 

Biraz daha merkezde dola��p, yorgunluk can�ma tak edince pansiyona d�nd�m. Bir s�re resepsiyonda oturup kahve i�tim, geceleme ve i�tiklerimin �cretini �dedim. �deme i�in fatura kestiler. Faturaya bedeller Dolar olarak yaz�ld�. Yar�n sabah �ok erken kalkaca��m.  

Buraya 40 km uzakl�kta bulunan Udong yerle�kesindeki dillere destan tap�naklar� ve Phen Tepesi� ni g�remeden buradan ayr�lmak beni �z�yor. Ama oraya gidi� motosikletle zor oldu�u i�in ba�ka �arem yok.  

S�cak y�z�nden uyumak yine bir i�kence. Geceleri defalarca korkun� r�yalarla uyan�yorum. �l�m Tarlalar�� n� g�rd�kten sonra, Va� n�n s�zleri yerine oturuyor. �nsanlar ac�y� her g�n g�ndemde tutmak yerine, onu bir yerlere saklay�p, yeni ya�amlara yelken a�m��lar. Ama buralar� benim gibi ilk kez g�ren insanlar i�in, bunlara tak�lmay�p rahat uyumak m�mk�n de�il gibi.

devam ediyor...

NOT: Takdir edersiniz ki internetteki yer darl��� nedeniyle �ok sevgili duyguyo�uran�m�z F. �ZD�REK' in g�nderdi�i t�m fotograflar� sayfalara y�kleyemiyoruz. Bu fotograflar�n Telif Hakk� Sahibi say�n Fatma �ZD�REK' in arzusuyla ve onay�yla fotograflar� g�rmeyi arzu eden SiZlere, maille g�nderebiliriz.

: �stanbul, 30.05. 2005, Fatma �ZD�REK,                                                              Di�er bir ANI i�in

                            

Bir �nceki Yap�t Teknik Aksakl�k Bildiriniz Edebiyat At�lyesi Girisi T�rkce veya Di�er Bir Dil Yan�lg�s�n� Bildiriniz S�zl�k Telif Haklar� Kanunu �mla K�lavuzu  Bu yazar�m�z/Bu yap�t hakk�nda ODA AKDEN�Z ODA EGE ODA MARMARA Enstit� Girisi Bir Sonraki Yap�t